Okulların açılmasına sayılı günler kala milyonlarca öğrenci yeni bir eğitim-öğretim
yılına hazırlanırken, tatilin ardından yeniden okul düzenine geçmek özellikle
çocuklar açısından her zaman kolay olmayabiliyor. Psikolog Esma Burhan, geçiş
sürecinin çocuklar için duygusal olarak zorlayıcı olabileceğine dikkat çekerek,
ailelere ve öğretmenlere kritik önerilerde bulundu.
"Tatil sonrası kaygı, huzursuzluk ve isteksizlik görülebilir, bu normaldir"
Psikolog Esma Burhan, çocukların yaz tatili boyunca daha rahat ve serbest bir
yaşam tarzına alıştıkları için okula dönüş sürecinde çeşitli psikolojik tepkiler
göstermelerin son derece doğal olduğunu söyledi. Burhan, "Sabah erken kalkma
zorunluluğu, derslere odaklanma ihtiyacı, ödev sorumluluğu ve arkadaşlık ilişkilerinin
yeniden kurulması bazı çocuklarda stres yaratabiliyor" dedi. Burhan sözlerini
şöyle sürdürdü;
"İlk haftalarda çocuklarda okula gitmek istememe, huzursuzluk, ayrılma kaygısı,
mide ağrısı veya baş dönmesi gibi fiziksel şikayetler gözlemlenebilir. Bunlar
çoğunlukla geçicidir ve çocuğun okula yeniden uyum sağlamaya çalışmasının bir
parçasıdır. Ancak bu belirtiler üç haftadan uzun sürerse veya çocuğun günlük
yaşamını ciddi şekilde etkilerse bir uzmandan destek alınması önemlidir."
"Çocuğun kaygısını anlayın, duygularını küçümsemeyin"
Burhan, çocukların 'okula gitmek istemiyorum' şeklindeki söylemlerinin altında
çoğu zaman derin bir kaygı, belirsizlik veya güvensizlik duygusu olabileceğine
dikkat çekti. Bu gibi durumlarda ebeveynlerin sergilediği yaklaşımın, çocuğun
sürece nasıl adapte olacağını doğrudan etkilediğini dile getiren Burhan sözlerine
şöyle devam etti;
"Çocuğun duygularını görmezden gelmek, küçümsemek ya da mantıklı açıklamalarla
geçiştirmeye çalışmak genellikle ters etki yaratır. 'Bunda korkacak bir şey
yok' demek yerine, 'Bu duyguyu yaşaman çok normal, seni anlıyorum' demek çocuk
için çok daha destekleyicidir. Anlaşılmak ve duygusunun kabul gördüğünü hissetmek,
çocuğun güven duygusunu pekiştirir."
"Okul yolculuğunu küçük adımlarla kolaylaştırın"
Çocuğun ilk gün kaygısını azaltmak için önceden hazırlık yapılması gerektiğini
belirten Burhan, ailelere şu önerilerde bulundu:
"*Önceden konuşun: Okulda neler olacağı, nasıl bir gün geçireceği hakkında çocukla
sohbet edin.
*Hazırlıkları birlikte yapın: Okul çantasını birlikte hazırlamak, kıyafetleri
birlikte seçmek çocuğun sürece dahil hissetmesini sağlar.
*Rutin oluşturun: Sabah uyanma ve akşam uyuma saatlerini tatil bitmeden birkaç
gün önce okul düzenine göre ayarlayın.
*Okul sonrası kaliteli zaman geçirin: Özellikle ilk haftalarda çocukla birlikte
zaman geçirmek, onun kendini yalnız hissetmesini engeller.
Duygularını paylaşmasına alan tanıyın: Çocuğa her gün okulda neler yaşadığını,
neler hissettiğini anlatabileceği bir ortam sunun."
"Sonuca değil, çabaya odaklanın"
Burhan, çocukların özgüven gelişimi açısından ebeveynlerin tutumlarının büyük
önem taşıdığına dikkat çekti. Burhan, "Ona göre, sadece başarıyı övmek yerine,
çocuğun gösterdiği çaba ve gayretin takdir edilmesi çok daha değerli. Örneğin
çocuk bir ödevinde zorlanmış ama tamamlamışsa, 'Aferin 100 aldın' yerine 'Çok
uğraşmışsın, vazgeçmeden tamamlaman harika' demek, çocuğun kendi emeğini fark
etmesini sağlar. Böylece çocuk sadece başarıya değil, öğrenme sürecine değer
vermeyi öğrenir. Bu da uzun vadede daha sağlam bir özgüven geliştirir" değerlendirmesinde
bulundu.
Ayrıca aşırı korumacı tutumların, çocukların bağımsızlık duygusunu ve sorun
çözme becerilerini körelttiğini vurgulayan Burhan, "Her adımda ebeveynin yönlendirmesine
ihtiyaç duyan çocuk, ileride kendi kararlarını verirken tereddüt yaşayabilir.
Bu da akademik ve sosyal hayatta çeşitli zorluklara neden olabilir" şeklinde
konuştu.
"Kardeş kıskançlığı ve ayrılık kaygısı bu dönemde artabilir"
Okula yeni başlayan çocuklarda ya da uzun bir aradan sonra yeniden okula dönenlerde,
kardeş kıskançlığı ve ayrılık anksiyetesi gibi duygusal tepkiler sıkça görülebiliyor"
ifadelerini kullanan Burhan, "Özellikle küçük yaş grubundaki çocuklar, evde
kalmaya devam eden kardeşlerine karşı kıskançlık duyabilir ya da anneden ayrılmakta
zorlanabilir. Bu durumlarda çocuğun duygusunu dile getirmesi için onu teşvik
edin. Sizi özlemesinin normal olduğunu söyleyin. Okuldan döndüğünde birlikte
geçireceğiniz zamanı planlamak, çocuğa güven verir. 'Sen okuldayken kardeşinle
oynayacağım ama sonra birlikte oyun kuracağız' gibi net açıklamalar yapılmalı.
Belirtilerin yoğunlaşması durumunda da psikolojik destek alınması önemli" dedi.
"Velilere ve öğretmenlere en önemli tavsiye: sabır, empati ve güven"
Yeni eğitim öğretim yılında çocukların ruh sağlığını korumak adına hem velilere
hem de öğretmenlere önemli sorumluluklar düştüğünü belirten Burhan, sözlerini
şöyle tamamladı:
"Her çocuk farklıdır. Kimisi hemen adapte olurken, kimisi zamana ihtiyaç duyar.
Bu süreçte sabırlı olmak, çocuğun duygularına empatiyle yaklaşmak ve ona güven
vermek çok önemlidir. Öğretmenlerin sınıfta kapsayıcı ve teşvik edici bir tutum
sergilemesi, velilerin ise çocuğa koşulsuz sevgi sunması adaptasyonu kolaylaştırır.
Unutmayalım; çocuk için en büyük destek, yargılamayan bir bakış ve sevgi dolu
bir iletişimdir."