Bilindiği gibi üniversiteler bağlamında yıllardır tartışılan ve herkesçe bilinen
bir sorun öğretim elemanlarının düşük maaşlarıdır. Sayın Ecevit başbakanlığındaki
hükümet zamanında bu haksızlığın giderilmesine yönelik ilk adım atılmış profesörlerin
ve belirli dereceye ulaşmış doçentlerin maaşlarında önemli artışlar kaydedilmişti.
Düzenlemenin ikinci ayağı ise yardımcı doçentlerle araştırma görevlilerini kapsayacak
nitelikteydi ancak uygulamaya konmadı.
Yeni ortaya çıkan YÖK Yasa Tasarısı içinde taşıdığı bir çok düzenleme ile olumlu
gelişmelere yol açacaktır. Yasanın çıkış noktası üniversitelerde yaşanan sorunların
düzeltilmesidir. Bizim dile getirmeye çalıştığımız husus; hükümetin üniversitelere
ilişkin olarak yıllardır herkesçe bilinen araştırma görevlilerinin maaş çilesini
bir sorun olarak görmemesidir. Bugün lisans eğitimini yapmış, yüksek lisansını
tamamlayıp somrasında akademisyenlikte temel basamak olan doktora eğitimini de
tamamlayan bir araştırma görevlisinin maaşı 700 milyon civarındadır. Bir akademisyenin
kitap, dergi, internet, kongre katılımı, seminer katılımı vs. masrafları aylık
250 milyonu bulabilmektedir. 700 milyon liralık bir maaşla geleceğiniz olan gençleri
teslim edeceğiniz öğretim üyelerini nasıl yetiştirebilirsiniz? Bu durum şayet
bir sorun olarak algılanmıyorsa hükümetin YÖK Yasa Tasarısı konusundaki samimiyetinden
şüphe ederiz.
Bu durumun yasa tasarısında düzenlenerek araştırma görevlilerinin maaşlarına ilişkin
unsurların da yasaya dahil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bir Grup Araştırma Görevlisi Adına
Mustafa KURT
Araştırma görevlileri, yapılacak yeni yasal düzenlemelerde düşük maaşlarının düzeltilmesini istedi
Haber Giriş : 2003-08-21T17:16, Son Güncelleme 2018-03-27T00:42