Diyarbakır'da trafik kazasında ölen 8 yaşındaki Meki Ayaz'ın ailesinin açtığı
davada, "tazminata gerek olmadığı" yönündeki ikinci bilirkişi raporunu
hazırlayan Avukat Nurdane Kara, tepki çeken raporu savundu.
Bunun, "destekten yoksun kalma tazminatı" olduğunu, ölen çocuk için
bir bedel tayin edilmediğini vurgulayan Kara, "Raporumuzun arkasındayız"
dedi.
Ankara 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bilirkişi olarak atanan Avukat
Kara, CNN Türk'te canlı yayına katıldı. Hazırladığı raporun sonuna kadar arkasında
olduğunu ifade eden Kara, tepkileri eleştirdi.
"BİZ ÖLEN ÇOCUK İÇİN BEDEL TAYİP ETMİYORUZ"
Kendilerinden istenen raporun "destekten yoksun kalma tazminatı"
konusuyla ilgili olduğuna dikkat çeken Kara, raporu dosya içeriği ve Yargıtay
kararları doğrultusunda hazırladıklarını kaydetti.
"Bizim keyfi davranışta bulunma imkanımız var mıdır?
Bize verilen görev; dosya içeriğine göre, raporun tanzimidir" diyen Kara,
raporu hazırlama sürecine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Benim raporumda çocuğun '18 yaşında gelir elde etmeye başlayacağı' kabul
edilmiştir. 18 yaşından önce bu çocuğun gelir elde etmesi mümkün değildir. 8
yaşındaki çocuğun, '18 yaşından sonra asgari ücretten gelir elde edeceğini'
kabul ediyoruz. Anne ve babanın yaptığı yetiştirme giderlerinin tenzili sonucunda
'destekten yoksun kalma tazminat alacağı' olup olmadığını hesaplıyoruz. Yargıtay'ın
uygulamamız için öngördüğü 'yaşam tablosunda' yer alan yaşam sürelerini dikkate
alarak, yaşam süresini belirliyoruz. 8 yaşında vefat eden çocuğun '55 sene baki
ömrünün olduğu' bu tablodan tespit edilmiştir. Biz ölen çocuk için bir bedel
tayin etmiyoruz. Bizim hesapladığımız olay destekten yoksun kalma tazminatıdır.
Bunun haricinde mahkemenin yetkisinde olan manevi tazminat taktiri vardır. Bizim
raporumuzda verilen ortadadır. Tamamıyla Yargıtay'ın öngördüğü tablolar esas
alınarak hesap alınmıştır, hesaplandıktan sonra anne ve babanın geliri dikkate
alınarak yetiştirme gideri indirimi yapılmıştır." Destekten yoksun kalma
tazminatının farklı bir hukuki kavram olduğuna dikkat çeken Avukat Kara, bu
tazminatın hesabının ise Yargıtay'ın belli görüşleri doğrultusunda yapıldığını
kaydetti. Kara, "Çocuğunu kaybeden ailenin tabi ki kaybı vardır" derken,
annenin, babanın gelirinde değişiklik olduğunda; annenin, babanın ve çocuğun
yaşı değiştiğinde verilerin de değiştiğini ifade etti.
Kazada otobüsün yüzde 75 kusurlu bulunduğu ve firmanın sigorta şirketinin çocuğun
ailesine ödemesi gereken tazminat konusunda bilirkişinin beyanına başvurulup
başvurulmadığı yönündeki bir soruyu da yanıtlayan Kara, bu tazminata ilişkin
kararı mahkemenin verdiğini kaydetti.
"POLEMİĞE MALZEME OLMAK İSTEMİYORUM"
Nurdane Kara, bilirkişi olarak çok ciddi emek harcayarak bu bilgilere ulaştıklarını belirterek, "Uzun süredir bu görevi yapıyorum. Devam etmekte olan dosya için polemik yaratmak amacıyla kullanılmak istemiyorum. Hukukçu olarak raporumuzun sonuna kadar arkasındayız. Polemiğe malzeme olmak istemiyorum" dedi.
Bilirkişi rezaleti... Acılı baba: AİHM'ye başvuracağız
Diyarbakır'ın Bismil İlçesi Köseli Köyü'nde otobüs çarpması sonucu ölen 8
yaşındaki Meki Ayaz'ın annesi Hayriye Ayaz, kazayla ilgili ailenin açtığı tazminat
davasına ilişkin bilirkişi raporuna tepki gösterdi.
Baba Medeni Ayaz ise temyize başvuracaklarını, sonuç alamamaları durumunda
İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceklerini söyledi.
İlçeye bağlı Üçtepe Köyü'nde oturan Ayaz, (31) bir anne olarak evladını kaybetmenin
üzüntüsünü yaşadığını söyledi. Oğlunun ölümünden bu yana tarifsiz acılar çektiğini
ifade eden Ayaz, şunları söyledi:
"Raporda oğlum öldüğü için karlı olduğumuz söyleniyor. Böyle düşünseydim,
oğlumu dünyaya getirmezdim. Ben onu büyütüp okutacaktım. Rapora hiçbir anlam
veremedim. İnsan olarak analık hakkımı istiyorum. Kazadan 4-5 ay sonra bir oğlum
daha oldu. Ölen oğlumun adını yaşatmak için yeni doğan oğluma onun ismini verdim.
Ama hiç kimse ölen oğlumun yerini tutamaz." Baba Medeni Ayaz (41) da trafik
kazasından sonra mahkemeye başvurduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Raporda (iyi ki çocuğunuz ölmüş, karlısınız) anlamı var. Bizim Dicle Üniversitesi'nde
profesör olan bir akrabamız var. Yan komşumuzun oğlu avukat olmuş. Ne demek
oğlum adam olamaz. Raporu görünce şok oldum. Mahkemelerden sonuç çıkmazsa, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağız." Avukat Kenan Ceylan da temyiz
için başvuru hakları olduğunu, bundan da sonuç almamaları durumunda, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruda bulunacaklarını söyledi.
OLAY
İlköğretim okulu 2. sınıf öğrencisi Meki Ayaz, 23 Nisan 2003 tarihinde Diyarbakır'ın
Bismil İlçesi'ne bağlı Köseli Köyü'nde bir otobüsün çarpması sonucu yaşamını
kaybetti. Aile bunun üzerine tazminat talebinde bulundu.
Ancak otobüsü sigortalayan şirketin bu talebi kabul etmemesi üzerine, Ayaz
Ailesi, Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme, kusur ve tazminat
hesaplamasının bilirkişi tarafından yapılması için dosyayı Ankara Nöbetçi Asliye
Hukuk Mahkemesi'ne gönderdi.
Bilirkişi raporunda, Meki Ayaz'ın ölmesinden dolayı ailenin, çocuklarını büyütmek
için harcayacakları 42 milyar liradan kurtulduğu ve bu nedenle tazminat isteme
hakkının olmadığının belirtildiği öne sürüldü.