Yargıtay, trafik suçu işleyen hakim ve savcılara Emniyetce işlem yapılmayacağına ilişkin genelgenin, Anayasa'ya aykırı olmadığını yazılı olarak açıkladı.
Yargıtay Genel Sekreteri Uğur İbrahimhakkıoğlu, İçişleri Bakanlığı'nın yüksek
yargı organlarıyla mukabakata vararak yayınladığı, trafik suçu işleyen hakim
ve savcılara işlem yapılmayacağı yönündeki genelgeye ilişkin yazılı bir açıklama
yaptı.
İbrahimhakkıoğlu, trafik suçu işleyen hakim ve savcılara Emniyet görevlilerince
işlem yapılmayacağı yönündeki İçişleri Bakanlığı genelgesinin, hakimlerin özel
durumları nedeniyle hazırlandığını ve Anayasa'ya aykırı olmadığını kaydetti.
İbrahimhakkıoğlu, Yargıtay 7'nci Ceza Dairesi'nin içtihatları ışığında hazırlanan
genelgenin trafik suçu tutanağının nasıl düzenleneceği ve hangi yetkili mercie
gönderilmesi gerektiğinin anlatıldığını belirtti.
HAKİM VE SAVCILAR DA YARGILANIYOR
Yargı erkinin doğal yapısı gereği hakimlerin suç işlediğinde bir üst durumdaki
hakimlerce yargılandığını anımsatan İbrahimhakkıoğlu, bu kuralın imtiyaz sağlamadığını
anlattı.
Dünyanın her yerinde suç işleyen hakimlerin özel bir prosedüre tabi olduğunu
kaydeden İbrahimhakkıoğlu, "Bizde de hakim ve savcılar için kişisel suçlarda
ilk merci Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; Yargıtay üyeleri için de Yargıtay
Birinci Başkanlık Kuruludur. Hiçbir hakim ve savcının, trafik suçunda diğer
vatandaşlardan farklı bir şekilde korunması veya suçunun cezasız geçiştirilmesi
söz konusu değildir ve düşünülemez" dedi.
HAKİM VE SAVCILAR KOLLUK GÜÇLERİNİN AMİRİ
Hakim ve savcıların yargılama yaptıkları ve kolluk güçlerinin adli amiri oldukları
için haklarındaki her türlü soruşturmanın bu güçlerce değil, daha üst yargı
mercilerince yapılması gerektiğini ifade eden İbrahimhakkıoğlu, aksi takdirde
çeşitli olumlu ve olumsuz düşüncelerle yargıçların suçsuz yere taciz edilebileceğini
ya da suçların örtbas edilebileceğini belirtti.
Her iki durumda da Anayasa'da yazılı yargıç teminatının zedeleneceğini ve yargının
idarenin etkisi altına gireceğini belirten İbrahimhakkıoğlu, şunları kaydetti:
"Sadece trafik suçlarını bu genel ve evrensel kuraldan istisna kılmak
da sorunu çözmez ve daha büyük sorunlar yaratır. Örneğin trafik kazası yapan
iki hakimden ölüme veya yaralanmaya sebebiyet olanı özel prosedüre tabi tutulurken,
bunlara sebep olmayanı trafik polisinin soruşturma yetkisine girmesi gibi garip
bir çelişki ortaya çıkar. Özel merciler, trafik suçu işleyen ilgili hakim ve
savcı ya da yüksek mahkeme üyesi hakkında, aynı kanundaki aynı cezayı, aynen
trafik mahkemelerinin ve trafik polislerinin kişilere uyguladığı şekilde uygular.
Üstelik bu usulde hakim veya savcı diğer vatandaşlardan farklı ve daha ağır
olarak, ayrıca disiplin soruşturmasına ve disiplin cezasına da muhatap olabilir.
Durumu tespit eden trafik polisinin saptamaları, bu mercilerde delil olarak
değerlendirilir."
"UYGULAMA EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI DEĞİL"
Uygulamanın Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğuna yönelik haberleri
eleştiren İbrahimhakkıoğlu, bu düşüncenin eşitlik kuralının hiç anlaşılmadığını
gösterdiğini ifade etti. Eşitliğin, aynı koşullarda aynı kuralların uygulanması
olduğunu anlatan İbrahimhakkıoğlu, aynı trafik suçu işleyen bir hakime, başkasına
verilen cezanın kuruşu kuruşuna aynısı verileceği için burada eşitlik kuralının
korunduğunu söyledi.
İbrahimhakkıoğlu, özel merciin ilgilinin Anayasal yetkisinin özelliğinden doğduğunu, bunun da her hakime eşit olarak uygulandığını belirtti. Türk ve dünya yasalarında, ilgilinin ifa ettiği görevin özelliğinden doğan buna benzer yüzlerce özel prosedür olduğunu kaydeden İbrahimhakkıoğlu, bu kurulların hiçbiri için Anayasa'nın eşitlik kuralanının ihlal edildiğinin öne sürülmediğini ifade etti.
hürriyet