Anasayfa

Eğitimcilerin 'dönüşüm' tepkisi

Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer, Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğünün tasarrufu ile yapılan 4+4+4 sistemiyle ilgili uygulamanın kanun genelge ve bakanlığın açıklamalarıyla örtüşmediğini söyledi.

Haber Giriş : 2012-06-27T00:07, Son Güncelleme 2018-03-27T00:42

Sezer, doğumevi yanındaki Zeki Nuriye Has ve Ziya Gökalp İlköğretim Okulu önünde sendika üyeleri ile birlikte yaptığı basın açıklamasında 4+4+4 olarak formülize edilen düzenlemenin kanunlaşarak yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, "Bu düzenlemenin ve eğitim sistemimizde yapılan, köklü reformun temel hedefinin okulların fiziki ortamlarının öğrencilerin gelişim özellikleri de dikkate alınarak ayrıştırılması ve ilk 4 yıl ilkokul, ikinci 4 yıl ortaokul ve son dört yılda da lise olarak öğrencilerin tamamen ayrı kurumlarda eğitimlerini tamamlamalarının sağlanması olduğu yetkilierce açıklanmıştı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de, gerek yapmış olduğu uzaktan eğitim seminerlerinde eğitimcilere, gerekse basına verdiği demeçlerle, kamuoyuna ilköğretim kurumlarının 2012-2013 eğitim öğretim yılında ilkokul ve ortaokul olarak ayrılacağını, ayrıca bu yıl için bağımsız İmam Hatip Ortaokulları kurulacağını açıkladı. Bu düzenlemelerin merkezi olarak yapılmasının sakıncalarından dolayı illerde valiliklerce yapılacağını söyledi. Bu süreçte il milli eğitim müdürlüğümüz ilçe milli eğitim müdürlüklerine talimatlar vermiş ve ilçelerde komisyonlar kurularak ilköğretim okullarının dönüşümlerinin sağlanması için çalışmaların yapılarak il müdürlüğüne gönderilmesini istedi. Bunun üzerine bütün ilçelerde okul müdürlerinin, şube müdürlerinin, koordinatör okul müdürlüklerinin çalışmalarıyla komisyonlar oluşturulmuş ve mahallelerin özellikleri de dikkate alınarak bir çok okulun dönüşümü planlandı. İl Milli Eğitim Müdürlüğüne giden bu raporlar

yeniden değerlendirilmiş ve neticede bazı ilçelerden gelen raporlarla hiç alakası olmayacak şekilde birkaç bağımsız ortaokul ve köy okulları ile iki binası olan bazı okulların dönüşümünün sağlanmasının dışında hemen hemen bütün ilköğretim okulları sabahları ortaokul, öğleden sonraları ilkokul olacak şekilde onaylanarak liste yayınlandı" dedi.

Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğünün tasarrufu ile yapılan bu uygulamanın kanun genelge ve bakanlığın açıklamalarıyla örtüşmediğini söyleyen şöyle devam etti:

"İl milli eğitim müdürü, ilçe milli eğitim müdürlüklerinin yaptığı çalışmaları neden dikkate almamıştır? Bakanlığın açıklamalarına rağmen okulların dönüşümünü neden sağlamamıştır? Neden dönüştürülen kurumların listesini komisyona bile imzalatmadan valilik makamına sunmuştur? Yoksa kamuoyundan saklanan nedenler mi vardı? Okulların dönüştürülmemesi ile ne amaçlanmaktadır? Yoksa hiç kimsenin tepkisini almayalım, hiçbir şeye dokunmayalım, hiçbir inisiyatifim olmasın düşüncesi içinde midir? Bu uygulamanın ne kadar yanlış olduğunu,gelen tepkilerden ne kadar çekinildiğinin iki örneğini sizlerle paylaşmak istiyorum: Aynı eğitim bölgesi içinde bulunan Seyhan Nuri ve Zekiye Has İlköğretim Okulu ile arasında 13,5 metre bulunan Ziya Gökalp İlköğretim Okulu, yine aynı kampüs içinde bulunan Seyit Ali Onbaşı İlköğretim Okulu, 125. Yıl İlköğretim Okulu, Şakirpaşa İlköğretim Okulu. Bu okulların ilkokul ve ortaokul olarak dönüştürülmeleri için il müdürü bile olmak gerekmez. Yapılması gereken sadece yanyana ve derslik sayıları birbirine yakın olan bu okulların birinin ilkokul diğerinin ortaokul olarak kabul edilmesini sağlayacak bir kararın verilmesidir. Hayretle görmekteyiz ki, sayın il milli eğitim müdürü bu iradeyi gösterememiştir. Aralarında sadece 13,5 metrelik sokak olan okullar hatta aralarında sadece ihata duvarı olan okullar bile dönüştürülememiştir. Dönüştürme bir tarafa okulların kademeli dönüşmesine bile izin verilmemiştir. Adana'da zaten 3 yıldır 5.6.7 ve 8 sınıflar sabahçı 1.2.3 ve 4 sınıfların öğlenci olarak eğitim öğretim görmektedir. İl milli eğitim müdürlüğü bu uygulaması ile neyi değiştirmiştir? Sayın Milli eğitim bakanına

buradan sesleniyoruz. Bu şekilde eğitimde değişimi de sağlayamazsınız, illerdeki başarıyı da artıramazsınız."

4+4+4 sisteminin gelmesi ile eğitim camiasının en önemli işlevini yürüten eğitimcileri mağdur edecek iş ve işlemlerde bulunulmaması konusunda kararlılıklarını defalarca İl milli eğitim müdürlüğü ile yaptıkları görüşmelerde dile getirdiklerini ifade eden Sezer, "Hiçbir öğretmenin mağdur olmaması, norm kadro fazlası durumuna düşürülmemesi birinci prensip olmalıdır. Bu konuda il, ilçe ve okul müdürleri iş birliği içinde çözüm üretmelidirler. İl milli eğitim müdürlüğü de sürece olumlu katkı sunmalıdır. Öğrencilerimizin de kalabalık sınıflarda mağdur olmaması için tüm imkanlar zorlanarak okulların tüm fiziki mekanları değerlendirilerek; mevcut olan bilgisayar sınıfları, veli odaları, rehberlik odaları, kütüphane ve benzeri birimler değerlendirilerek öğrencilerimizin ders gördüğü sınıflar haline dönüştürülmesine azami gayret gösterilmelidir. Norm kadro meselesi bazı okullardaki kalabalık sınıf mevcutlarının düşürülmesi için bir fırsat olarak görülmelidir. Bu şekilde 25-30 kişilik sınıfların oluşturulması sağlanmalıdır. Sayın valimizin,milli eğitim bakanı'nın vermiş olduğu 'hiçbir öğretmeni mağdur etmeyeceğiz' sözüne sahip çıkacaklarına ve duyarlı davranacaklarına inancımız tamdır. Ancak bu yıl okullar dönüştürülmediğinden dolayı sınıf öğretmenlerinin bir kısmı norm kadro fazlası olacaktır. Ayrıca bu yıl okullar dönüştürülmediğinden dolayı branş öğretmenine ihtiyaç olacaktır. Gelecek yıl dönüştürülürse bu defada okullarda branş öğretmeni fazlalığı olacaktır. Bu tam bir saçmalıktır. Eğitimin ve öğretmenlerin perişan olmasıdır. Ayrıca norm fazlası duruma düşecek öğretmenler bu zor ekonomik koşullarda parasal olarak kayba uğramasına neden olacak, aynı zamanda devlet kaynakları da israf edilmiş olacaktır" diye konuştu.

İhlas Haber Ajansı