BDDK Başkanı: Konut kredisi alanlar gelir durumunu gözden geçirsin
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, konut
kredisi kullanan tüketicilere gelir durumlarını bir daha gözden geçirmeleri,
kullandıran bankalara da hazmedilebilir boyutta konut kredisi politikası izlemeleri
tavsiyesinde bulundu.
Bilgin, ''konut kredisi kullanacaklar, gelir durumunuzu bir daha gözden geçiriniz.
İlerleyen yıllarda reel faizin yüksek kalacağını unutmayınız. Bankalarımız da
konut kredilerinde hazmedilebilir boyutta bir konut kredisi politikası izlenmelidir''
dedi.
Tevfik Bilgin, Ekonomi Muhabirleri Derneği İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen
toplantıda yaptığı konuşmada, yılın ilk yarısında sektördeki gelişmeleri değerlendirdi.
Bilgin, yılın ilk 5 ayında sektörün bilanço büyüklüğünün yüzde 6 artışla 324.7
milyar YTL, dolar bazında ise yüzde 4 artışla 237.7 milyar dolar olduğunu bildirdi.
Finans sisteminin toplam büyüklüğünün yüzde 92'sini bankaların oluşturduğunu
kaydeden Bilgin, özellikle 2001 yılındaki krizden sonra 50 bine yakın insanın
işini kaybettiği sektörde yeni şube açılmaları ve yeni eleman istihdamının başladığını,
yavaş yavaş eski günlere dönülmekte olduğunu söyledi.
Kriz döneminde yüzde 48'e kadar gerileyen en büyük 5 bankanın payının son yıllarda
belirgin bir artış kaydederek, yüzde 60 seviyesine çıktığını aktaran Bilgin,
faizlerdeki düşüşe paralel olarak sektörde kredi hacmi ve kredilerin bilanço
içindeki payının belirgin şekilde arttığını kaydetti. Bilgin, 2001'den bu yana
ilk kez yıl sonunda aktifler içinde kredilerin payının Devlet İç Borçlanma Senetleri'nin
(DİBS) payını geçeceği görüşünü dile getirdi.
Toplam kredi hacmi artarken bireysel kredilerin payının yükseldiğini, kredinin
takibe dönüşme oranlarının azaldığını, mevduatın bilanço içinde ağırlıklı konumunun
ve TL mevduatın payının artmaya devam ettiğini, bankalara yeni mevduatın TL
olarak geldiğini, vadesi 3 aya kadar olan mevduatın payının yüzde 89.2 seviyesinde
olduğunu anlatan Bilgin, sektörün 30 Haziran 2005 tarihi itibariyle dış piyasalardan
sağladığı kredi tutarının 13 milyar dolar ve bankacılık sisteminin açık pozisyon
tutarının oldukça düşük olduğunu bildirdi.
KONUT KREDİSİ
Konut kredisinin ilk 6 ayda yüzde 139.9 artarak 6.3 milyar YTL düzeyine yükseldiğini
belirten Bilgin, son 2 yıldaki artışın dikkat çekici olduğunu vurguladı.
Konut kredilerinin toplam bireysel krediler içindeki payının yüzde 18, toplam
krediler içindeki payının yüzde 5 ve toplam aktifler içindeki payının yüzde
2 mertebesinde olduğu düşünülürse konut kredilerinden kaynaklanan risklerin
bankacılık sektörü için şu an için bir tehdit teşkil etmediğini ifade eden BDDK
Başkanı Bilgin, ancak kredi kartı nasıl dikkatle izlenmiş ve gerekli uyarılar
yapılmışsa, konut kredilerinin de dikkatle izlenmesi gerektiğini söyledi.
Reel faizler düştüğü sürece konut kredisinde artış beklediklerini belirten
Tevfik Bilgin, konut kredileri kullanımına yönelik tüketiciler ve bankalara
şu mesajları verdi:
''Konut kredisi kullanan banka müşterilerinin, daha az faiz ödemek için konutu
toplam bedelinin en az yarısı kadar öz kaynakla almalarının önemini bir kez
daha belirtiyoruz. Kendilerine sunulan faizin aylık olduğunu bilsinler ve örneğin
yüzde 1.35'lik oranı yıllık yüzde 16.2 yapmamaktadır. Yani 12 ile çarpmamak,
yıllık bileşiğini almak gerekir. O da yüzde 17.45'tir.
Gelir durumunuzu bir daha gözden geçiriniz. Geri ödemenin ilk yılı için görece
hesaplı olsa bile ilerleyen yıllarda reel faizin oldukça yüksek kalacağını unutmayınız.
Örneğin 20 yıllık konut kredisinde ilk 5 yılda ana paranızı ödediniz, kalan
sürede de faiz ödeyeceğinizi unutmayınız. Olabildiğince daha düşük vadeli konut
kredisi talebinde bulunmanız, faizi daha az ödediğiniz anlamında önemlidir.
Hayat standardınızı düşürmeden ödeme yöntemlerini araştırınız.
Bankalar için de önemli mesajlarımız var. Faizin sabit olduğunu tüm bankalarımız
biliyor. Yani faiz aşağıya doğru eğilimi devam ettiği sürece faizi oynatamıyorsunuz.
Tüketiciler başka bir kredi ile sizdeki kredisini kapatabilir. Faiz yukarı çıktığında
yine faizi sabit. Bu da sizin zarar yazacağınız anlamına geliyor.
İkinci husus, her başvurana satın alacağı konutun yüzde 60'ı, yüzde 75'i kadar
kredi verilmemelidir. Koşullar satın alacak kişinin durumu, konutun konumu,
bölgesi, tek tek değerlendirilmeli, kredi imkanı ona göre değerlendirilmeli,
ona göre verilmelidir Diğer önemli bir husus, bankalarımız konut kredilerinde
hazmedilebilir boyutta bir konut kredisi politikası izlemelidir, kendi bilançolarına,
risk yönetimlerine ve kaynaklarının yapısına bağlı olarak.''
LİMİT YOK
Toplantıda, yabancı bankaların sektördeki payının artmasıyla ilgili sorular
ağırlık kazanırken, Bilgin, yabancı bankalarla ilgili şu anda herhangi bir limitleri
bulunmadığını vurguladı.
Yabancı bankaların Türk bankaları ile ilgisini çok yakından izlediklerini,
kendileriyle de görüştüklerini kaydeden Bilgin, edindikleri bilgileri, gelişmeyi
tek tek ilgili makamlara raporladıklarını, kendilerini bilgilendirdiklerini
söyledi.
Bilgin, ''Ama şu an itibariyle herhangi bir limitimiz yok. Yabancı sermayenin
ülke ekonomisine katkılarını biliyoruz. Ama eğer uyarı yapma gereği duyarsak
ekonominin diğer aktörleri ile paylaşıp gerekli dizaynları da yaparız. BDDK'nın
bu gibi konularda yazılı bir sınır koymasına da gerek yok'' dedi.
Tevfik Bilgin, BDDK'nin bağımsız bir otorite olarak ekonominin diğer aktörleri
ile diyalog içinde kalarak bu konularda gerektiği zaman gerekli kararları verebilecek
kabiliyete sahip olduğunu söyledi.
Yabancı bankaların payının 2004 yılı sonunda yüzde 3'lerden 12-13'lere gelmesinin
önemli bir gelişme olduğunu, Türk bankacılık tarihinde yabancı bankaların payının
daima yüzde 3'ler 4'ler düzeyinde süregeldiğini, yılın ilk 6 ayında bir sıçrama
görüldüğünü kaydeden Bilgin, yabancı bankalarla ilgili her ülkenin farklı uygulamaları
bulunduğunu kaydetti.
Yabancı bankaların ülke bankalarına yoğunlaşmasında ülkeler kadar bölgelerin
farklılaşmasının önemine dikkat çeken Bilgin, ''Aynı ülkenin bankaları Türk
bankalarına talip olmamalı. Bu ülkeler de, bölgeler de farklılaştırılmalı''
dedi.
''BANKACILIK SİSTEMİNİN DE SERMAYEYE İHTİYACI VAR''
Şu anda herhangi bir sınır bulunmadığını, ciddi bir sorun da görmediklerini
ifade eden Bilgin, şunları söyledi:
''Bankacılık sisteminin de sermayeye ihtiyacı var. Yabancı bankaların da getirdiği
bir kültür var, bunu da göz ardı etmemek lazım. Ama yakından izlemek lazım.
Milli bankalarımızın önemini gayet iyi biliyoruz. Milli banka tabiri her ne
kadar bankalar kanununda olmasa da önceki kanunlarımızda vardı, milli bankalarımız
ülke ekonomisi için her zaman önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır. Bundan sonra
da bulunacaklardır. Ve milli bankalarla yabancı bankaların rekabetini aynı koşullara
getirmemiz birinci ödevimiz olmalıdır. Bunda aracılık maliyetlerinin eşit seviyelere
çekilmesi çok önemli.'' Bilgin, sektörde neler yapılması gerektiği konusunda
görüşlerini açıklarken, bankaların aracılık maliyetlerini azaltma doğrultusunda,
bir öz eleştiri olarak, bankalarca BDDK giderlerinin finansmanı amacıyla yapılan
katkı payı oranının düşürülmesini istediklerini belirtti.
Bankaların aktiflerindeki belli bir oranı BDDK'ya verdiğini, bununla bütçelerini oluşturduklarını anımsatan Bilgin, bütçelerini oluştururken bundan sonra bu oranı çok mantıklı düzeyde tutmak istediklerini söyledi. Tevfik bilgin, ''Çünkü bu oran bir anlamda bankalarımız üzerine dolayı bir vergidir, gizli bir vergidir. Bu oranı belirlerken çok hassas davranacağımıza emin olabilirsiniz'' dedi.