Vakit, yakın tarihe ışık tutacak skandal tutanakları açıklıyor?Üniversitelerin
ve YÖK'ün, "değişime" ve "hükümete" nasıl direndiği, kapalı
kapılar ardında gerçekleştirilen Üniversitelararası Kurul (ÜAK) toplantılarında
görülüyor... Vakit, rektörlerin ve YÖK'ün, YÖK reformunu engellemek için, çevirdikleri
"tezgah"ı belgeliyor.
31 Temmuz 2003 tarihli Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Toplantısı tam anlamıyla
sinir harbine dönüşmüş. Marmara Üniversitesi Rektörü olan ÜAK Başkanı Tunç Erem,
"YÖK Yasası bir reform değil yıkımdır" iddiasında bulunurken, İTÜ
Rektörü Gülsüm Sağlamer, Bakan Çelik'e çıkışmış: "Geçen toplantıdan beri
ne gibi değişiklikler oldu ki Sayın Bakan toplantıya katılmış bulunuyorlar?"
Bakan ise "siyasi iradenin değişime kararlı olduğunu" vurguluyor:
"Medyayı, Cumhurbaşkanı'nı yanımıza alarak bunun değiştirtmeyiz" diyorsunuz
ama bu hükümetin, parlamentomuzun yetkisindedir."
YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Bakan'ın katılmadığı bölümde, "zamana yayalım,
bu işi uzatalım. Bakan istedi, komisyon kuruldu! Olmaz! Basını da kaybedersiniz"
diyerek rektörleri uyarıyor. Ege Rektörü Ülkü Bayındır ise "Bakanlığı muhatap
almadık. Hazırladığımız taslağı MGK'ya gönderdik" itirafı yapıyor.
Tarih 31 Temmuz 2003? ÜAK Toplantısı, Marmara Üniversitesi Rektörü ve Kurul
Başkanı Prof. Dr. Tunç Erem başkanlığında Ankara Bilkent'te saat 10.00'da toplanıyor.
6 saat süren toplantının sabahki bölümüne Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik
de katılıyor...
Toplantı; Erem'in sunuşuyla başlıyor...
Erem diyor ki;
"20 Ağustos 2003'e kadar görüş bildirmek çok zor. Üniversitelerde yıkım
olacak. Cumhuriyet tarihindeki en büyük kadro tasfiyesi öngörülüyor. Mevcut
kanundan daha merkeziyetçi, YÖK işlevini yitiriyor. Seçim sistemi dünyanın hiçbir
yerinde yok. Tasarının neresinin değişmesi gerekiyor? Yasa bir reform değil,
yıkım yasasıdır!"
Gülsüm Sağlamer (İTÜ Rektörü)
- Geçen toplantıdan beri ne gibi değişiklikler oldu ki Sayın Bakan toplantıya
katılmış bulunuyorlar?
Fatih Hilmioğlu
(İnönü Üniversitesi)
- Usul hakkında yeni taslak görüşü YÖK'ten gelmedi, siyasi iradeden geldi. Bu
nedenle önce Bakan taslağı anlatmalı.
Ülkü Bayındır (Ege Rektörü)
- 3 yıl içinde 3 defa Bakan katılıyor, bu alışılmış bir şey değil... Taslak
henüz yeni, tam hakim değiliz.
Hüseyin Çelik
(Milli Eğitim Bakanı)
- Alışılmamış durum, yaşanan hızlı süreçten kaynaklanıyor. Zaten her toplantıya
katılmak istemiyorum. Ben Marmara'da Hilmioğlu'nun sorularına net olarak cevap
vermiştim. Her maddeyi teker teker bağımsız olarak ele almak pratik değil. "Kapalı
kapılar ardında hazırlandı" ifadeleri son derece rahatsız edici. Geçmişi
tekrarlamak istemiyorum. Şu kabul edilmelidir ki siyasi idare, kanunu değiştirmeye
kararlıdır. Evet, işçilerle ilgili bir kanunun çıkarılmasında onların görüşlerinin
alındığı gibi, Üniversitelerarası Kurul üyelerinin de görüşlerinin alınması
doğru olanıdır.
"Medyayı, Cumhurbaşkanı'nı yanımıza alarak bunun değiştirtmeyiz" diyorsunuz
ama bu hükümetin, parlamentomuzun yetkisindedir.
"Taslak kimlere hazırlatılmış". Bunu açıklamak zorunda değiliz. Bir
kanun taslağı hazırlayanların kim olduğu önemli değil. Ancak bunu muhallebiciye,
tatlıcıya, pastacıya veya yer altı örgütlerine hazırlatmadık. Bu tasarı deneyimli
üyeler tarafından hazırlandı.
Osman İnci (Trakya Rektörüi)
- Üniversitelerarası Kurul'a YÖK kurullarına Bakan başkanlık edecek.
Toplantıda, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Komsuoğlu, uzun bir sunum yaparak "ideolojik"
yaklaşım sergilemek yerine "teknik" eleştiri ve öneriler getiriyor
BATUM: GÜVEN PROBLEMİ VAR
Süheyl Batum
(Bahçeşehir Rektörü)
- Taslak alındı. Ancak nelerden şikâyetçi olduğumuz belli, Ancak taslakta herhangi
bir değişiklik yok. "Herkes istediğini söyler ama biz istediğimizi yaparız"
deniliyor. Güven problemi var.
Hüseyin Çelik(Bakan)
- Diyalog sürecini istediğimiz için buradayız... Güven meselesinde, Süheyl Bey'in
yaklaşımı üzücü. TBMM'ye götürdüğümüz kanun tasarısını hiçbir müdahale olmamasına
çalışırız. Dediğimiz dedik olsaydı, biz bu kanunu ertelemezdik.
GÜRÜZ: BU İŞİ UZATALIM
Oturumun öğleden sonraki bölümüne Bakan Hüseyin Çelik katılmıyor. Oturum, YÖK
Başkanı Kemal Gürüz'ün açıklamalarıyla başlıyor. Öğrenci sayısı, yayın sayısı
ve YÖK'ün durumunu uzun uzadıya anlattıktan sonra şunları söylüyor:
"Taslağı Bakanlıkta birileri yazmış, tutar tarafı yok. Zaman yetersiz,
zamana bağlı olmamalıdır... Üniversiteler de, senatolar da tartışsın, 80 bin
görüş çıkar, bunlara da hazırlıklı olalım. Ama herkes konuşsun ki, zaman kazanalım.
Rektörler görüşleri buraya getirir, YÖK ne yapacağına karar verir.
Bakan istedi, komisyon kuruldu! Olmaz! Basını da kaybedersiniz, komisyon kurmayalım.
Herkes eteğindeki taşı döksün. Görüşler toplansın, YÖK'e getirilsin. En geniş
biçimde tartışılacak şekilde zamana yayalım. İşi uzatalım. Bu işler öyle bir
iki komisyonla olmaz. Tüm görüşler alınsın. Başarılarımıza sahip olalım."
TEZİÇ: YENİ TASLAĞI HİÇ TARTIŞMAYALIM
Erdoğan Teziç
(Galatasaray Rektörü)
- 57. Hükümet'e sunduğumuz mali konular ile ilgili taslaklar vardı. Onu tekrar
hükümete gönderelim. Yeni taslağı hiç tartışmayalım.
Tunç Erem (ÜAK Başkanı,
Marmara Rektörü)
- Üniversitelerin görüşleri alınsın, sonra komisyonlar kurulsun.
Biz mutlaka görüş bildirmek zorundayız.
Ama görüşün ne olacağına burada karar verelim.
Görüş bildirmezsek Meclise sevk ederler ve "Görüş istedik vermediler"
derler, kanunu çıkarırlar...
Gidip bizi Cumhurbaşkanı'na şikâyet ediyorlar, "Görüş bildirmiyorlar"
diyorlar. Cumhurbaşkanı da görüş bildirmemizi istedi.
BERNAY: ZAMANA YAYALIM
Ferit Bernay (19 Mayıs Rektörü)
- Ne yapacaksak muhatabımız ÜAK veya YÖK Başkanlığı olmalıdır. Ayrı görüş bildirmeyelim.
Bugün buradan bir bildiri ile çıkalım.
Bu konudaki çalışmaların daha kapsamlı başlatıldığı bildirilerek, zamana yayılmalıdır.
Tunç Erem (ÜAK Başkanı)
- AK Parti Başkan Vekilinin (Eyüp Fatsa) pazar akşamı söylediği, "biz İmam
Hatip Liselilerin önünü açacağız" sözünü işlemeliyiz.
Sabih Tansal (Boğaziçi Rektörü)
- Bildiri yayınlayalım. Bizim 57. Hükümet'e sunduğumuz taslağımız var.
Yaşar Sütbeyaz
(Atatürk Rektörü)
- YÖK'e gelecekse YÖK, MEB'e bildirmeli. Bu bize zaman kazandırır.
Bener Cordan
(YÖK Başkan Vekili)
- Yeni yasa tasarısı için uygun bir süreçte yeniden üniversitelerden görüş alalım.
Üniversitelerarası Kurul konuyu tartışsın yeni bir taslak hazırlayalım.
SİVİL İTAATSİZLİK BAŞLATALIM
Mustafa Yurtkuran
(Uludağ Rektörü)
- Ben Bakan'a güvenmiyorum.
Bildiri yayınlayalım, sivil itaatsizlik başlatalım. Taktik savaşına başlayalım.
Kemal Alemdaroğlu
(İÜ Rektörü)
- Asıl maksatları türban ve İmam Hatipler... Hepimiz bir bütün olarak "Hayır"
diyelim... Bir çalışma başlatalım, sonunun ne olacağına bakalım, görelim...
Bu iş bu kadar kolay değil. Bu hükümeti götürür.
İNCİ: UZLAŞMAYA GİTMEYELİM
Osman İnci (Trakya Rektörü)
- Uzlaşmaya gitmeyelim. Bu aşamada hiçbir teklifte bulunmayalım. Bir gedik bile
verirsek bu gemi su alır.
SEYFİKLİ: İKTİDAR GİTMEDİKÇE!
Zehra Seyfikli (GOP Rektörü)
- Bakan'a bu sürenin kısa olduğunu söyledim... İktidar gitmedikçe yapacağımız
bir şey yok... Hiçbir rektör görüş bildirmesin. Üniversite, kararlarını ÜAK
Başkanı'na göndersin.
Ülkü Bayındır (Ege Rektörü)
- Kamuoyunu dikkate alalım... Ege (üniversitesi) aldığı senato kararını tüm
üniversitelere ve MGK'ya gönderdi ancak MEB muhatap alınmadı... Uzatalım zaman
kazanalım, sonrasını düşünürüz. Bütün gayretimizi bu Meclise bir tasarı gitmemesi
üzerine kuralım.
Emin Alıcı (9 Eylül Rektörü)
- Bu taslağın durdurulması için tek yol kamuoyunu yanımıza almak... Mevcut kitapçığı
hiç tartışmayalım.
ÜAK toplantısından sonra
kamuoyuna yapılan açıklama
Başkan Tunç Erem, içeride bu konuşmaların yapıldığı toplantının ardından yaptığı
açıklamada, yasa taslağının yüksek öğretim sisteminin siyasi iktidarın etki
alanına alma amacını taşıdığı, akademik özerkliği ortadan kaldırdığı, yüksek
öğretimin gerçek ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak ve geriye götürecek bir
yapı içinde olduğunu belirterek, bu görüşün tüm Üniversitelerarası Kurul üyeleri
tarafından paylaşıldığını iddia eden sözler sarf etti...
Üniversitelerarası Kurul Başkanı Tunç Erem, toplantının tek maddesinin mevcut
Yüksek Öğretim Yasa Taslağı olduğunu söyleyerek, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik ile Üniversitelerarası Kurul üyelerinin bu konudaki görüşlerini açıkladığını
belirtti. AK Parti iktidarının hazırladığı YÖK Yasa Taslağı'nın, yüksek öğretim
sisteminin siyasi iktidarın etki alanına alma amacını taşıdığı, akademik özerkliği
ortadan kaldırdığı, yüksek öğretimin gerçek ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak
ve geriye götürecek bir yapı içinde olduğu görüşünün benimsendiğini söyleyen
Erem, "Bu görüş tüm Üniversitelerarası Kurul üyeleri tarafından paylaşılmıştır.
Hükümetin yeni yasa taslağını geliştirme sürecine paralel olarak uygulamayı
da başlattığı üniversitelerde yardımcı doçent ve araştırma görevlileri atamalarını
durdurduğu, üniversite sistemimizi engelleyecek mali ve idari her türlü girişimde
bulunduğu görüşü tüm üyeler tarafından ifade edilmiştir" şeklinde konuştu.
Hükümetin gerek yasa yapma sürecinde izlediği yöntemin, gerekse üniversite sistemini
kilitleyecek girişimlerinin isabetli olmayacağını ve reform niteliği taşımadığı
kanaatinde olduklarını söyleyen Erem, "Sonuç olarak en geniş katılımlı
bir süreç içinde görüşlerini geliştirerek Üniversitelerarası Kurul'a bildirmelerine
oybirliği ile karar verilmiştir" dedi.
Rektörler ve YÖK: Hükümetle uzlaşmaya gitmeyelim, bir gedik bile versek bu gemi su alır
Haber Giriş : 2005-08-01T10:41, Son Güncelleme 2018-03-27T00:42