Araştırmacı İsmail Nacar, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün gençliğinde anti-komünist bir komando kampında imam olarak görev yaptığını söyledi. Nacar'ın da bulunduğu kampta tek tip mavi gömlekler giyiliyordu
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk'ün gençliğinde
anti - komünist bir komando kampında "imam" olarak görev aldığı ortaya
çıktı. Ertürk gibi Malatyalı gençlerin katıldığı kamp 1969 yılında kuruldu.
Gençlerin uzun kollu ve yakasız tek tip mavi gömlekler giydiği kampın, "silahlı
eğitim" aşamasında dağıtıldığı öğrenildi.
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, bu konudaki sorumuza şu yanıtı vardı: "Bunlar
kişisel konulardır. Evet ya da hayır demem. Değerlendirme yapmam gerekirse felsefi
çerçeveyi koruyarak ben yaparım."
Ertürk'ün geçmişiyle
ilgili açıklamalar, "Biz ağabey - kardeş gibiydik" diyen araştırmacı İsmail Nacar'dan geldi. Nacar, Ertürk'ün, "Erbakan İslamcılığı Türkiye'ye yapılmış kötülüktür" başlığıyla 17 Temmuz tarihli Milliyet Business'ta yayımlanan açıklamaları üzerine konuşma kararı aldığını belirterek, "Ertürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Korkut Özal'ın tepkisini çekmemek için geçmişini saklamaya çalışıyor" diye konuştu. Nacar, sorularımıza şöyle yanıt verdi:
'Haksızlık ediyor'
Ertürk'ün komando geçmişiyle ilgili neden açıklama yapıyorsunuz?
Milliyet Business'taki söyleşiyle ilgili bana çok telefon geldi. Gazeteyi okuduğumda
da dünyam başıma yıkıldı. Ömrümüzü idealizm için harcadık. Ama gelinen noktada
TMSF gibi mazlumların hakkını koruması gereken bir kurumun başındaki insan mevcut
konumunu korumak için hak ölçülerini unutarak geçmişine ve insanlarına haksızlık
ediyor.
Siz o söyleşide Malatya Hareketi'ni soruyorsunuz ama Ertürk hareketin fikri lideri Sait Çekmegil'in adını saklıyor. Çünkü bu hareket tasavvuf karşıtıdır. Ertürk, tasavvuf ve tarikatla yoğrulmuş Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Korkut Özal'ın tepkisini çekmemek ve yerini korumak amacıyla hem Çekmegil'in adını söylemiyor hem de doğruları anlatmıyor.
Bilinmeyen kitap
Sait Çekmegil adı ne ifade ediyor?
(Ertürk) Çekmegil ismi duyulduğunda İskenderpaşa ve İsmailağa dergâhlarında
hakkımda şüphe uyanır diye düşünüyor. Çekmegil, Ecevit'ten Demirel'e, Erbakan'dan
Özal'a bir çok liderden iltifat gören itibarlı bir fikir adamıydı.
Ama hurafelere ve Erbakan İslamcılığına karşıydı. Biz 4 üniversiteli olarak
1974 yılında "Çekmegil'in Eseri Neyi Anlatır?" adıyla bir kitapta
yayımladık. O üniversiteliler arasında Ertürk de vardı. Ertürk de Çekmegil'le
birlikte anılan Malatya ekolünden gelir.
'Kampı yüzbaşı kurdurdu, mavi gömlekliler denildi'
Komando kampını nerede, nasıl kurdunuz?
Kampı komünizm tehlikesine karşı sonradan yüzbaşı olduğunu öğrendiğim bir askerin
telkinleriyle 1969'da Malatya'da kurduk. Kamp, Malatya'dan Elazığ'a giderken
tepeyi aştığınızda solda tepede ağaçlık bir yerdi. Kampa katılan gençlere Mussolini'nin
kara gömleklilerinden esinlenerek mavi gömlekler diktirdik.
Kampın imamı olarak da Ahmet Ertürk'ü tayin ettim. Vücudu zayıftı ama güzel
Kuran okuyordu, kamptaki gençlere namaz kıldırıyordu. Ben o zaman 19, Ertürk
ise 17 yaş civarındaydı. Ama iş silahlı eğitime geldiğinde kampı dağıtma kararı
aldık. Ertürk'ün babası Sait Ertürk de içimizdeydi.
Sözünü ettiğiniz askerle nasıl tanıştınız?
Malatya'da Söğütlü Camii vardır. Orada namaz kılarken tanıştığım bir adam vardı,
35 - 40 yaşlarında biri. Adını bile bilmiyordum, kamp meselesini bana o açtı.
Daha öncede bana Hitler'in Kavgam, Mussolini'nin Kara Gömlekliler İhtilali gibi
kitaplar getirmişti.
Ben de Ertürk dahil 30 - 40 arkadaşa bu kitapları dağıtmıştım. Kamp meselesini
açınca bizi bir tüccara götürdü. Oradan mavi kumaş aldık, arkadaşların ölçülerine
göre terzide gömlek diktirdik.
Gömlek modeli nasıldı?
Gömlekler uzun kollu ve yakasızdı. Mussolini'nin kara gömleklerinden esinlenmiştik.
Herkes kampta bu mavi gömlekleri giyerdi.
Kamp faaliyeti ne kadar sürdü, katılımcı sayısı neydi?
20 - 25 kadar genç vardı. O asker silahlı eğitim filan demeye başlayınca kampı
kapattık. Zaten Çekmegil de böyle şeylere şiddetle karşıydı. Bir gün (Malatya'daki)
İsmet Paşa heykelinin önünde o camide tanıştığım kişiyi gördüm. Siması hiç yabancı
gelmedi ama yüzbaşı kıyafeti içindeydi. Yüzüne dikkatle bakınca beni tanıdı,
"Kusura bakma ben askerdim" dedi. O tarihlerden sonra ne ben kendisini
gördüm ne de o beni gördü. Ben de tamamen partiler üstü, gruplar üstü bir konum
aldım. Ne sağ ne sol görüş içinde olmadım. Kendimi fikri bir gerilla gibi geliştirdim.
Sait Çekmegil kimdir?
Malatya'nın yerlilerinden olan Sait Çekmegil 1926 yılında doğdu, geçen yıl 24
Temmuz'da vefat etti. İslami kesimde fikri disiplin - ekol sahibi kişi anlamına
gelen 'mütefekkir' sıfatıyla anılan Çekmegil, "eleştirel" görüşleriyle
tanınıyor.
Çekmegil, Anadolu'da tasavvuf karşıtı en önemli fikri akım kabul edilen Malatya
Hareketi'nin lideri kabul ediliyor. "Eleştirel, doğru ölçüyü arama ve buna
göre sonuca ulaşma" diye tanımlanan düşünce yöntemi nedeniyle dergâh, şeyh
ve tarikatlara karşı olan Çekmegil, Korkut Özal başta olmak üzere Özal ailesi,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Refah Partisi eski Genel Başkanı Necmettin Erbakan
gibi isimlerin 'ilişkide olduğu iddia edilen' İsmailağa, İskenderpaşa gibi cemaatleriyle
fikri mücadele yürüten en önemli isimlerden biri olarak tanınıyor.
Aynı zamanda yazar ve şair olan Çekmegil'in "Ruhta İnkılap", "İnsanoğlu
Kendini Arıyor", Dünya İslam Devleti" gibi 40 yakın kitabı bulunuyor.
Necip Fazıl Kısakürek'le birlikte Büyük Doğu'nun kurucuları arasında yer alan
Çekmegil'in asıl mesleği ise terzilik.
Malatya Hareketi'ndeki en önemli olay ise 1952 yılında Vatan gazetesinin Başyazarı Ahmet Emin Yalman'a yönelik suikast olarak gösteriliyor. Çekmegil'e bilgi verilmeksizin gerçekleştirilen ve tetikçi olarak Hüseyin Üzmez'in yer aldığı bu suikast İslamcı kesimdeki ilk silahlı eylem kabul ediliyor.
Ertürk kitabını yazdı
Sait Çekmegil hakkındaki yazıların derlendiği "Çekmegil'in Eseri Neyi Anlatır?"
başlıklı kitap 1974 yılında Sanih Yayınları tarafından basıldı. Kitabı derleyen
ve kendilerine üniversiteliler adını veren 4 kişilik ekipte Ahmet Ertürk'de
bulunuyor. Diğer üç üniversiteli ise şöyle: Sacit Duman, İsmail Öztoprak ve
İsmail Nacar.
Başbakan'ın başdanışmanlarından Cüneyt Zapsu'nun dedesi ve Ehli Sünnet dergisi
başyazarı Abdurrahman Zapsu hoca efendinin Çekmegil'le ilgili yazısında ise
Çekmegil'den "devrimci" sıfatıyla söz ediliyor. Dede Zapsu'nun yazdıkları
şöyle:
"Ruh meselelerini birçok kimseler ele almışlardır. Mesela İbni Sina'nın
ruh manzumeleri... İmam Gazali'nin ruh hakkındaki inkılabı (devrimi) kendi yaşadığı
asrın icabına göredir. Bizim yaşadığımız asrın icabına göre de inkilab isteyen
aziz şairimiz Said Çekmegil...
İsmail Nacar kimdir?
1950 yılında Malatya'nın Akçadağ ilçesi Kurtuşağı köyünde doğdu. Lise eğitimini
Elazığ'da ve Adıyaman'da tamamlayan Nacar, lisans eğitimini Dil Tarih ve Coğrafya
Fakültesi'nde Ortaçağ Tarihi Kürsüsü'nde yaptı. Nacar, 1970'li yılların başından
80'li yılların sonlarına kadar Yeni Atılım dergisini çıkardı. Tarikat ve tasavvuf
düşüncesine yönelik eleştirileriyle tanınan Nacar'a "solcu İslamcı"
sıfatı takanlar oldu.
Ertürk Milliyet Business'ta ne demişti?
Ahmet Ertürk, 17 Temmuz tarihli Milliyet Business'ta yayımlanan söyleşide memleketi
Malatya'dan doğan ve kentin ismiyle anılan fikri hareket hakkında açıklamalarda
bulunmuştu. Saatçi Musa adıyla anılan ve Ahmet Emin Yalman suikastının planlayıcısı
olarak bilinen Musa Çağıl'la ilgili anılarını da aktaran Ertürk Malatya Hareketi
için şunları şöylemişti:
"Eğer Malatya Hareketi diye bir şey varsa bu tasavvuf karşıtı bir hareketti.
İsmail Nacar'ı tanırsınız. Nacar o dönemlerde yeni liseyi bitirip Malatya'ya
gelmiş bir adamdı. 1968'li yıllardan söz ediyoruz. O dönem Malatya'da solun
yükseldiği yıllardır. Nacar'da daha çok MHP'nin sürüklediği hareketlerin içinde
yer alan aktif birisiydi. İsmail'le o dönemden bizim tanışıklığımız vardır.
İsmail'in şu andak söylemi nasıldır? Tasavvuf karşıtıdır. Tasavvuf literatürünü
yerden yere vuran görüş aslında Malatya'ya hâkim olan görüştür. Tasavvufun yanlış
bir islam yorumu olduğuna inanılır. Saptırılmış diyenler de vardır."