CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, terör örgütünü devletin muhatabı haline getirme
sonucunu doğuracak bir tutum sergilenmemesi gerektiğini belirterek, "Terörle
devlet gibi mücadele etmek gerekir" dedi.
Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, kredi kartlarına uygulanan yüksek
faiz oranlarının yarattığı olumsuzlara dikkati çekti.
Çoğunluğu orta sınıftan oluşan kredi kartı sahibi yurttaşların, fahiş düzeydeki
faiz oranları nedeniyle borçlarını ödeyemez duruma düştüklerini belirten Koç,
yüzde 100'leri aşan bileşik faiz ve faiz üzerinden faiz alımı yüzünden geniş
bir toplum kesiminin bunalım içinde olduğunu vurguladı.
Koç, şunları kaydetti:
"Bankalar, kredi kartlarına uyguladıkları faizlerle adeta bir vurgun peşindeler.
Kaçacak yeri olmayan, fahiş birleşik faiz altında ezilen kart borçlusu sonunda
ya daha ağır koşullarla borç veren tefecinin eline düşmekte ya da icralık olmaktadır...
Bu tam anlamıyla bir soygun ekonomisi uygulamasıdır. Arabaya, eve yüzde 1,5'le,
alışverişe yüzde 6,0 ile kredi... Bunu piyasa ekonomisinin kuralları ile izah
edebilmek mümkün değildir. Burada güçlü -yani bankalar-, güçsüzü -yani kredi
kartı kullananları- insafsızca sömürmektedir. Bu vurguna derhal dur denilmelidir."
CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, kredi kartı borçlarının
son ödeme tarihinden sonra tüketici kredisine dönüştürülmesini öngören yasa
teklifinin gündeme alınmasının reddedildiğini anımsatan Koç, Hükümet'in, Bankacılık
Denetleme ve Düzenleme Kurulu'nun bu konuda bir an önce önlem almasını istedi.
SUNGAR'IN İSTİFASI
AB Genel Sekreteri Murat Sungar'ın istifasına da değinen Koç, "Müzakere
sürecinde iktidarın istediği kadrolarla çalışmasının önünü açma" şeklindeki
gerekçesinin satır aralarına çok iyi bakmak gerektiğini bildirdi.
Hükümet'in gerek yetenek gerekse sayı bakımından AB ile müzakerelerin etkili
bir biçimde yürütülebilmesi için gerekli kadroları bir türlü oluşturamadığını,
kurumlar arasındaki eşgüdümü, yapısal birtakım değişiklikleri gerçekleştiremediğini
savunan Koç, Sungar'ın istifasının ardında bu gerekçelerin yattığını düşündüklerini
söyledi. Koç, "Hükümet'in, hiçbir şey olmamış gibi aynı rehavet içerisinde
ıssız adalarda ailecek denize girmesini yadırgıyoruz" dedi.
"AÇIKLAMALARIN ÖTESİNE GEÇMEK GEREKİR"
CHP Grup Başkanvekili Koç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün, terörle
mücadelede yetki eksikliğine ilişkin açıklamalarının ve merkezi bir koordinasyon
kurulu oluşturulması yolundaki görüşlerin ciddiye alınması gerektiğini de ifade
etti.
Koç, sözlerini söyle sürdürdü:
"Terörle mücadelenin tüm sorumluluğu Silahlı Kuvvetler'e bırakılmamalıdır.
Hükümet, konuyla ilgili ekonomik ve siyasi tedbirlerin alınması konusunda azami
çaba göstermelidir. Başbakanlık bünyesinde kurulacak koordinasyon ve danışma
merkezi, terörle mücadele konusunda etkili önlemlerin alınmasında önemli bir
rol oynayabilir.
Fakat bu daha önce hükümet yetkilileri tarafından 'ne gerek var' şeklindeki
bir gerekçeyle reddedilmişti.
Terörle mücadele için bir devlet zirvesinin toplanması konusundaki çağrımızı
da yineliyoruz.
Hükümet ayrıca Kuzey Irak'ta konuşlanmış olan PKK teröristlerinin etkisiz hale
getirilmesi için gereken önlemleri en kısa zamanda almak zorundadır. Türk halkı
artık boş laf istemiyor, boş laflardan bıktı, bir karşı tedbirler dizisi istiyor
ve bu konudaki talebini şehit cenazelerinde aileler yakarışlarla hükümet yetkililerine
iletmeye başladılar. Bu çok önemli bir husustur." Bu noktada Hükümet'te
bir siyasi irade eksikliği görüldüğünü ileri süren Koç, "Sayın Başbakan
veya ilgili bakanlar 'olayı yakından takip ediyoruz' açıklamalarının ötesine
geçmek zorundalar" dedi.
Koç, iktidar tarafından "stratejik ortağımız" diye ilan edilen ABD'nin
ilgili sözcülerinin, tırmanan terör karşısında yaptıkları açıklamaların hafızalarda
olduğuna işaret ederek, "Buna karşı Türkiye devleti ve hükümeti olarak
mutlaka muhataplarımızla yaptırım, çözüm ve önlem konusunda net, somut kazanımlar
elde edecek bir siyaseti uygulamak ve takipçisi olmak durumundalar" görüşünü
dile getirdi.
"BEYHUDE BİR ÇABA İÇİNE GİRMEK"
CHP Grup Başkanvekili Koç, terör konusunda bir bildiri yayınlayan ve "aydınlar"
olarak nitelendiren kişilerden bir grubun çarşamba günü Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ile yapacakları görüşmeye de değindi. Bu görüşmenin ne gibi sonuçlar
vereceğini görmek gerektiğini belirten Koç, "Altını çizerek söylüyorum;
hiç kimseyi rencide etmiyorum ancak iyi niyet temeli seçeneği yanında karşılıklı
arabuluculuk gibi bir yolun kullanılacağı beklentisi oluşturmak terörle mücadelede
zafiyet yaratır" diye konuştu.
Koç, şöyle konuştu:
"Bu girişimi oluşturanların iyi niyetinden şüphe etmiyorum ama karşısındaki
muhatap olarak devletin böyle bir uzlaşma ile çözüm yolu aramasının, arayış
içine girer bir hava vermesinin, yanlış olduğunu da belirtmek istiyorum.
Terörle devlet gibi mücadele etmek gerekir ve bu gereğin önemi hiçbir zaman
unutulmamalıdır. Bu konuda ikircikli bir tavır sergilemek veya sergiliyor gibi
görünmek yanlıştır. Terör örgütünü devletin muhatabı haline getirmek sonucunu
doğuracak bir tutum sergilenmemesi çok önemlidir.
CHP olarak Sayın Başbakan'ın bu konuda tutarlı davranacağını umuyoruz, bekliyoruz
ve takip ediyoruz." Koç, tarihte Franco sonrası İspanya'da ve İrlanda'da
da benzeri dönemler yaşandığını ama bu tip uzlaşma arayışlarından doğan birtakım
af beklentilerinin o ülkelerdeki teröre çare olmadığını, Franco sonrası çıkarılan
affın ardından terörün 10 kat artış gösterdiğini, İrlanda'da çok uzun, kanlı
bir süreç yaşandığını anımsattı. Haluk Koç, "Bu örnekler dikkate alınmalıdır.
Devlet, bu noktadaki arayışları kendisine muhatap kabul etmemelidir. Bunu, özellikle
bu girişimin yorumu olarak CHP adına ifade etmek istiyorum" dedi.
Basın toplantısında, CHP Adıyaman il kongresinde dün yaşanan gerginlik ve kavgayı
hatırlatan bir gazeteciyi de yanıtlayan Koç, "iddiası olan partilerde birtakım
gerginliklerin yaşanmasının doğal olduğunu, ancak kavga boyutuna ulaşmasının
tasvip edilemeyeceğini" söyledi.
milliyet