Başbakanlık tarafından düzenlenen tasarruf yarışmasının şampiyonu PTT Genel
Müdürlüğü oldu. PTT Genel Müdürlüğü 2004 yılında 112.7 milyon YTL tasarruf sağladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, statükocu bir yönetim anlayışının verimliliğin,
üretimin, hizmetin önündeki en büyük engel olduğunu belirterek "Hizmetler
her an vatandaş tarafından denetlenebilir. Kimse 'mevzuat böyle' diyerek işi
yokuşa sürmesin" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın 21 Ocak 2004 tarihli "2004 Kaynakları Etkin Kullanma
ve Maliyetleri Düşürme Yılı Genelgesi" çerçevesinde bürokrasiyi azaltarak
kamu kaynaklarını etkin kullanma ve tasarruf sağlamaya yönelik olarak gerçekleştirilen
"Kaynakları Etkin Kullanma ve Maliyetleri Düşürme Projesi" yarışması
sonuçlandı. Karayolları Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen ödül törenine, Başbakan
Erdoğan, Devlet Bakanı Ali Babacan, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Adalet
Bakanı Cemil Çiçek, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Milli Savunma Bakanı Vecdi
Gönül, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Bayındırlık
ve İskan Bakanı Faruk Özak, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, bürokratlar ve çok sayıda davetli katıldı.
Ödül töreninin açış konuşmasını yapan Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, projenin
amacının kamu yöneticilerinin verecekleri kararları duygusal değil rasyonel
bir zemine oturtmak olduğunu belirterek bu çabaların etkin ve verimli bir kamu
yönetimi oluşturmaya yönelik olduğunu vurguladı. Kaynakları etkin kullanımı
ve maliyetlerin düşürülmesi fikrinin, üretilen hizmetleri maliyet odaklı düşünmeyi
zorunlu kıldığına dikkat çeken Dinçer, bunun kamu harcamalarına farklı bir bakış
açısı da getireceğini söyledi. Bugüne kadar birçok tasarruf genelgesi yayınlandığına
işaret eden Dinçer, bu projenin ise bir tasarruf genelgesi olmadığını, kamu
harcamalarının kontrol altına alınması için bir hatırlatma olduğunu belirtti.
Tasarruf genelgeleriyle amaca ulaşılamadığını vurgulayan Dinçer, tasarruf genelgelerinin
çoğu kez bürokratik işlemleri uzatan uygulamalar olarak karşılarına çıktığını
anlattı. Yarışma kapsamında 98 projenin Başbakanlığa gönderildiğini açıklayan
Dinçer, projelerin iki safhada değerlendirmeye tabi tutulduğunu belirtti. Dinçer,
birinci safhada Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanlığı'nın projeleri bir
ön değerlendirmeden geçirdiğini, ikinci safhada ise Değerlendirme Komisyonu'nun
ödüle layık projeleri belirlediğini kaydetti. Dinçer, uygulamaya konulan projelerin,
2004 yılında kamu harcamalarında 2.2 milyar YTL azalma olmasını sağladığına
dikkat çekti. Projeler arasında yapılan değerlendirme sonucunda PTT Genel Müdürlüğü'nün
birincilik ödülüne layık görüldüğünü ifade eden Dinçer, PTT'nin misyonunu yeniden
tanımladığını ve hizmetlerini yeniden tasarladığını kaydetti. PTT'nin 2004 yılında
maliyetini 112.7 milyon YTL azaltarak kaynak tasarrufu sağladığını söyleyen
Dinçer, hizmet ettiği sektörde de rekabet edebilir bir konuma geldiğini bildirdi.
Dinçer proje çerçevesinde ayrıla 3 kuruma özel ödül verilmesinin düşünüldüğünü
ifade ederek hizmet alanlarıyla ilgili yeni politikalar geliştiren Sağlık Bakanlığı,
bürokratik işlemlerin azaltılmasında başarı sağlayan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
Genel Müdürlüğü, yatırım kararlarında stratejik ölçütleri göz önünde bulundurarak
ihale şartlarını iyileştirmesi nedeniyle de DSİ Genel Müdürlüğü'nün ödüle layık
görüldüğünü açıkladı.
Dinçer'in konuşmasının ardından Proje'de birinciliği kazanan PTT Genel Müdürlüğü'nün
hazırladığı ve 2003 yılından sonra gerçekleştirilen atılımları anlatan bir sinevizyon
gösterisi izlendi.
"DEVLET KAYNAKLARI SINIRSIZ DEĞİL"
Törende bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, kamu harcamalarında israfın yerine
tasarrufun geçtiği bir süreci yaşadıklarını belirtti. Türkiye'nin büyüme ve
kalkınma yolunda önemli mesafeler kaydettiğini, bugünkü başarıların sırrının
israfın yerine tasarruf anlayışının kamu yönetimine egemen kılınması olduğunu
vurgulayan Erdoğan, ülke olarak kazanılan başarının müşterek olduğunu söyledi.
Daha ileri hedeflere ulaşılmasının herkesin emanet bilinciyle elini taşın altına
sokmasına bağlı olduğunu ifade eden Erdoğan, herkesin devlet kaynaklarının sınırsız
olmadığını ve bu kaynakların etkin kullanılması gerektiğini bilmek zorunda olduğunu
belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin krizlerden krizlere sürüklendiği yılların hesabının
hala verilemediğine dikkat çekti.
Vatandaşların devletle ilişkilerinde imza sayısını artıran yöneticilerin, kim
olursa olsun, hizmeti geciktirdiklerini ifade eden Erdoğan, vatandaşa gerekçesi
izah edilemeyen her bir imzanın devletle toplum arasındaki ilişkileri zedelediğini
vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin bugün hala 'bugün git-yarın gel' anlayışıyla
vatandaş-devlet ilişkilerini düzenleyemeyeceğini dile getiren Erdoğan şunları
söyledi:
"Demokratik parlamenter sistemin esası vatandaşlardan toplanan vergilerden
oluşan kamu kaynaklarının harcanmasında vatandaşlar adına Meclis'in denetleme
yetkisine sahip olmasına dayanır. Bugün halkın içinden çıkan iktidar, halkın
taleplerine kulak asmazsa, vatandaşlar seçim döneminde bunun hesabını hem o
iktidardan hem de o iktidarı denetleyemeyen Meclis'ten sorar. Vatandaşlarımız
önüne gelen her fırsatta demokrasinin altında yatan bu bilince sahip olduklarını
göstermişlerdir. Tıpkı 3 Kasım seçimlerinde olduğu gibi. Seçmen yapılan uyarılara
aldırmayan iktidarı da bu iktidarı denetleyemeyen muhalefeti de tasfiye etmiştir.
Halk böylece vergilerinden oluşan kamu kaynaklarına sahip çıkması iradesini
ortaya koyarken yeni iktidara da kamu kaynaklarının yolsuzluk ve israflardan
uzak, etkin ve verimli bir şekilde kullanılması talimatını vermiştir. Bu yüzden
AK Parti iktidarı her şeyden önce temel vizyonu kamu kaynaklarına sahip çıkmak,
her türlü yolsuzluk ve israfın önüne geçmek suretiyle bu işi anlamış ve uygulamalarını
da buna göre yapmıştır."
"TEMEL HEDEF, KAYNAKLARIN ETKİN VE VERİMLİ KULLANIMI"
AK Parti iktidarının göreve geldiğinde ilk işinin 15 bakanlığı tasfiye etmek
olduğunu hatırlatan Erdoğan, bununla Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük
tasarrufunun sağlandığını vurguladı. Kamu kaynaklarının harcanmasına yönelik
denetlemelerin sadece israfın cezalandırılmasına yönelik değil aynı zamanda
tasarrufun ödüllendirilmesine yönelik olması gerektiğini dile getiren Erdoğan,
kamu yönetiminde yeniden yapılanma çalışmalarının en önemli amaçlarından birisinin
daha az harcayan ve daha az tüketen bir kamu idaresinin kurulması olduğunu söyledi.
Kamu yönetimindeki savurganlığın boyutunun sürdürülemeyecek düzeyde olduğunu
ifade eden Erdoğan, kamu kaynaklarının rasyonel ve amaca uygun kullanılmasını
engelleyen israfın, toplumun genel yararı için kullanılması gereken kamu kaynaklarının
verimsiz, ölçüsüz ve haksız bir şekilde kullanımına ve kamu maliyesi üzerinde
yıkıcı etkilere sahip olduğunu belirtti. Atılan adımların bu süreçte kendilerini
rahatlattığını ve yatırımları bereketlendirdiğini ifade eden Erdoğan, temel
hedeflerinin, kaynaklarını etkili ve verimli kullanan, kaliteli hizmet sunan,
vatandaşların hayatını kolaylaştırmayı amaç edinen bir devlet idaresinin oluşturulması
olduğunu kaydetti. Devlette en etkili tasarrufun, fonksiyonunu kaybeden kamu
kurum ve kuruluşlarının kapatılması, hizmetlerine ihtiyaç duyulan birimlerin
etkin, küçük ve esnek bir teşkilat yapısına kavuşturulması olduğunu söyleyen
Erdoğan, statükocu bir yönetim anlayışının verimliliğin, üretimin, hizmetin
önündeki en büyük engel olduğunu dile getirdi. Hizmetlerin her an vatandaş tarafından
denetlenebildiğine dikkat çeken Erdoğan, kimsenin 'mevzuat böyle' diyerek işi
yokuşa sürmemesini istedi. Yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında 2004-2005
yıllarında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü, kendi
ilçesinin Adliyesi de dahil 137 adliye, 57 cezaevi, 28 askerlik şubesi, 24 Orman
İşletme Müdürlüğü, Ulaştırma Bakanlığı'nda 10 ve Toprak Mahsulleri Ofisi Genel
Müdürlüğü'nde 11 bölge müdürlüğünün kapatılmasının bu amaca yönelik çalışmaların
başlıcalarını oluşturduğunu söyleyen Erdoğan, duble yol yapımında kamu kurumlarına
ait makine parklarının birleştirilmesiyle 345 milyon YTL tasarruf sağlandığını
ifade etti.
Projeye katılmadığı halde bir çok Bakanlık ve Genel Müdürlüğün tasarruf çalışmaları
yaptıklarına işaret eden Erdoğan, bu Genel Müdürlükleri 2005 yılında takdir
edebilmeyi umduklarını söyledi. Erdoğan, Türk milletine hizmet etme faziletinin
takdir edilemeyecek kadar yüksek olduğunu belirtti.
Erdoğan, konuşmasının ardından 'Kaynakları Etkin Kullanma ve Maliyetleri Düşürme Projesi'nde ödüle layık görülen kurumlara ödüllerini dağıttı. Birinciliğe layık görülen PTT Genel Müdürlüğü'nün ödülünü Genel Müdür İbrahim Şahin, özel ödüle layık görülen Sağlık Bakanlığı'nın ödülünü Sağlık Bakanı Recep Akdağ, DSİ Genel Müdürlüğü'nün ödülünü Genel Müdür Veysel Eroğlu, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü'nün ödülünü ise Genel Müdür Mevlüt Bilici aldı. Verilen ödüllerin TOBB tarafından hazırlandığı belirtilirken ödül töreninde TOBB Başkanı Rifat Hisarcıkloğlu da Başbakan Erdoğan'a eşlik etti.