Devlet Bakanı Ali Babacan, Yeni Türk Lirası'na (YTL) geçişte, geride bırakılan
8 ay içerisinde hem banknotlar hem madeni paralarda, yüksek oranda dönüşümün
gerçekleştiğini bildirdi.
Babacan, Merkez Bankası'nda düzenlenen ''Yeni Türk Lirası'' konulu basın toplantısında
yaptığı konuşmada, TL'den sıfırların atılması ve yeni para birimine geçişin
Türkiye'de on yıllardır konuşulduğunu, ancak bir türlü gerçekleştirilemeyen,
hep ertelenen bir reform olduğunu söyledi.
2004 yılı boyunca, gerçekten çok yoğun bir hazırlık döneminin yaşandığını hatırlatan
Babacan, şöyle devam etti:
''Yaklaşık 50 kadar kamu kuruluşunu ilgilendiren bu büyük operasyon (YTL'ye
geçiş), son derece güçlü bir koordinasyon içerisinde ve hiç bir teknik sıkıntı
çıkmadan başarı ile tamamlandı. 72 milyon nüfusa sahip bir ülkede yeni bir para
biriminin, yeni banknotların, yeni madeni paraların tedavüle girmesi ve halkımızın
bu kadar kısa zamanda bu yeni para birimine uyum sağlaması, ayak uydurması gerçekten
çok çok önemli bir gelişme.
Bunda, yapılan hazırlıkların gerçekten çok dikkatli titiz şekilde yürütülmesinin
yanında, Türk halkının da yeniliğe açık olmasının yeni ve daha iyi seçenekler
önüne sunulduğu zaman bunları kolaylıkla tercih edebiliyor olması gerçekten
çok önemli payı var.'' Bakan Babacan, geride bırakılan 8 ay içerisinde hem banknotlar
hem madeni paralarda yüksek oranda dönüşümün gerçekleştiğini vurgularken, ''Türkiye'deki
tüm bankacılık sistemleri, vergi daireleri, tüm şirketlerin muhasebe sistemleri,
kredi kartı sistemleri, yazar kasa sistemlerinde, yani sadece işin tedavüldeki
para kısmı değil, aynı zamanda diğer lojistik konularda, başarı ile YTL'ye uyum
sağlanmış oldu'' dedi.
Sürecin henüz yüzde 100 tamamlanmadığını, bu yılın sonuna kadar YTL ile eski
liranın beraber tedavülde kullanılacağını, bu yılın sonu itibariyle artık eski
liraların sadece bankalarda değiştirilebileceğini hatırlatan Babacan, yıl sonuna
kadar etiketlerde yeni liralarla, eski liraların yan yana görülmeye devam edileceğini
bildirdi. Babacan, şöyle devam etti:
''YERSİZ KORKU SENARYOLARI ÜRETİLİYORDU''
''1 Ocak 2005 öncesinde gündeme getirilen olumsuz senaryoları, eleştirileri
şöyle bir düşünecek olursanız, her konuda olduğu gibi, her dönemde olduğu gibi,
yeni türk lirası konusunda da pek çok senaryo çiziliyordu. (Enflasyon birden
zıplayacak, yuvarlama etkisi gelecek) diyorlardı, devalüasyondan bahsediyorlardı
hem de yüzde vererek. (Halk buna zor alışacak, günlük hayatta büyük hatalar
meydana gelecek, işlemlerde kaos yaşanacak) gibi pek çok yersiz korku senaryosu
üretiliyordu.'' Bu korku senaryolarının, sadece Yeni Lira ile ilgili olmadığına
işaret eden Babacan, şunları kaydetti:
''Korku senaryoları maalesef, Türkiye'de her zaman, her konu ile ilgili üretilebiliyor.
Bunun alıcısı da, müşterisi de bulunuyor. Bu senaryolarda, biraz onun da etkisi
var herhalde.
Ancak şu çok önemli; biz ne yaptığımızı, ne yapacağımız gayet iyi biliyoruz. Politikalarımız konusunda kafamız çok net. En ufak bir soru işareti yok. Herhangi bir konuyu politika olarak belirlediysek, kararlılıkla uyguluyorsak, biz ona inanıyoruz ve gerçekten uygulayacağız demektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Uygulama konusunda da azami titizlikle ve tüm detaylara verdiğimiz önemle,
uygulamada çıkabilecek sorunları yine asgariye indirmeye çalışıyoruz.''