Kültür Bakanı Atilla Koç, 1934'te müzeye çevrilen Ayasofya'da ibadet etmek
isteyenlerin 300 kişilik bir cemaat kapasitesi olan camiye gitmelerini engelleyecek
bir durum olmadığını açıkladı.
Dönem dönem alevlenen "Ayasofya İbadete açılsın" talepleriyle ilgili
olarak Danıştay, 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararnamesinin iptali taleplerini
reddederken, Kültür Bakanı Koç'tan 'durumu idare edecek" bir açıklama geldi.
Bir milletvekilinin konuyu önergeyle kendisine sorması üzerine kısa bir yanıt
veren Bakan Koç, öncelikle Ayasofya'nın dünya mimarlık tarihinin eşsiz bir eseri
olduğunu, yapımına başlandığı 2 yılından günümüze kadar ayakta durabildiğini,
ülkenin kültürel mirası açısından olduğu gibi evrensel kültür açısından da son
derece önemli olduğunu anımsattı.
Kültür Bakanı Koç'un Ayasofya'da ibadet edilebileceğini açıkladığı yanıtının
ilgili kısmı ise şöyle:
"Dünya çapında haklı bir üne sahip olan Ayasofya, 1934'ten bu yana yerli
ve yabancı ziyaretlere açık bir müze konumunda olup, bu uygulama ibadet ihtiyacı
olan insanların ibadet etmelerine engel teşkil etmemektedir. Ayasofya Müzesi'nin
Topkapı Sarayı'na bakan cephesinden girişi bulunan, yine Ayasofya Camii olarak
anılan üç yüz kişi kapasiteli bir cami yer almaktadır. Müzenin bir parçası olan
bu caminin bakımı, temizliği, güvenliği olanaklar elverdiği ölçüde Müze Müdürlüğü'nce
yapılmaktadır." Ancak Bakan Koç'un bu yanıtı, 5-10 bin kişinin aynı anda
ibadet için Cuma günü buraya gitmesi halinde yaşanabilecekler konusundaki kaygıları
da gündeme getirdi.