Milli Eğitim Müsteşarı Zararsız, AKŞAM'ın duyurduğu yeni lise sistemiyle ilgili tarafların görüşlerini aldıklarını söyledi, 'Endişeye gerek yok' mesajı verdi: Ankara'dan verdiğimiz bir kararın 74 milyonluk ülkenin her santimetrekaresini nasıl etkileyeceğini biliyoruz. Onun için 40 bin kere düşünüp bir karar veriyoruz
ÇALIŞMAMIZ YENİ DEĞİL
- EMARELERE BAKIN: Süre vermek doğru olmaz. Sonra yorumlar bizi sıkıştırıyor. Ama dikkatli bakılsa görünecek emareler var. Mesela Bakan Bey, 'SBS son kez yapılacak' dedi. Bizden önceki iki dönemde, 'İki dönem daha devam edecek şekilde genel liselerin tamamı Anadolu liselerine dönüşecek' dendi. Kalanı da önümüzdeki öğretim yılında dönüşecek. Bunlar birer işaret. Biz de 'Artık bunun üzerinde kalem oynatacak bir şey kalmadı' diyeceğimiz aşamaya kadar çalışacağız.
- ÇALIŞMA YENİ DEĞİL: Çalışmamız yeni değil. Hüseyin Çelik'in bakanlığı döneminden beri gündemde. 'Okul Çeşitliliğinin Azaltılması ve Okul Türlerinin Güncellenmesi' başlığıyla yürüyen bir projedir bu. Bakın o zaman, sayısı 60 civarında olan okul türleri, alınan tedbirlerle 23'e indi. 15 meslek lisesi, 6 genel ortaöğretim, biri Anadolu biri de normal imam hatip olmak üzere şu anda 23 çeşit. Daha da inecek. Ama görüş alma aşaması sürüyor. O kitlelerin tamamının görüşlerini aldıktan sonra kamuoyuyla paylaşacağız.
- KİMSE MERAK ETMESİN: Fırsat eşitliği eleştirisini bizim düşünmememiz mümkün mü? Biz de görüyor ve değerlendiriyoruz. Daha önemlisi şu: Bizler Ankara'dan verdiğimiz bir kararın, 74 milyonluk ülkenin her santimetrekaresini ve insanların 25-30 yılını nasıl etkileyeceğini biliyor ve hissediyoruz.
- BİN DÜŞÜNÜP, BİR KARAR VERİYORUZ: Bunun için de 40 bin kere düşünüp bir karar veriyoruz. İşte bu nedenle, bazı çalışmaların hazırlığı uzun sürüyor. Onun için sizinki gibi (medya) sabırsızlanmalar ve bu tür yansımalar bizi biraz rahatsız ediyor.
ÖRNEKLERİ İNCELİYORUZ
- KARARGAH ŞEKLİNDE ÇALIŞIYORUZ: Adeta bir karargah esasıyla çok kapsamlı ve titiz çalışıyoruz. Bu, Bakan Bey'in üzerinde bizzat durduğu bir çalışma yöntemi. Çeşitli kesimlerle görüşmelerimiz oluyor. Akademik çalışmaların derlenmesi, makaleler, bildiriler, bunların taranması. Bir kere, tüm çalışmalarımıza 'Dünyadaki durum ne?' sorusuyla başlıyoruz. Dünyadaki durumu trendlerine göre ayrıştırıyoruz. 'Yapı, durağan mı dinamik mi?' Sonra, kendimizin yer aldığı liglere göre bakıyoruz. AB ölçeğini, gelişmiş üç-beş büyük ülkedeki modellere bakıyoruz.
- GELİN ÇEYİZİ GİBİ: Gelin adayları çeyizlerini nasıl itinayla işler, hazırlar biz de kararlarımızı öyle oluşturuyor, sonra kamuoyuyla paylaşıyoruz. Ardından, kanun gerekiyorsa kanun; yönetmelik gerekiyorsa yönetmelik, bakan kararıysa bakan kararıyla hayata geçiriliyor.
2003'ten bu yana sabit olan bir konu var, bu tür büyük projeler olgunlaşmadan açıklandığında, çok güzel olabilecek şeylerin önüne engeller çıkabiliyor. Yoksa 74 milyon kişinin yaşadığı memlekette, çocukların aldığı eğimin, niteliği düşük insanlar eliyle devam etmesini, iyi olmayan koşullarda sürmesini istiyor olamayız öyle değil mi. Gönül arzu ediyor ki dünyadaki bütün ülkeler Türkiye'deki eğtiim sistemini model alsın.