Hakkari'de bir grup, Şemdinli'deki olayları protesto etmek amacıyla belediye
önünde toplandı.
Alınan bilgiye göre, saat 10.00 sıralarında yaklaşık 100 kişilik bir grup,
Şemdinli'deki olayları protesto etmek amacıyla Hakkari Belediyesi önünde toplandı.
Ancak grubun sayısının giderek artması üzerine güvenlik güçleri olay yerinde
önlem aldı. Grubun, Kürtçe slogan atması üzerine polis, grubu dağıtmak için
gaz bombası kullandı ve havaya ateş açtı.
Bunun üzerine grubun bir kısmının dağıldığı, bir kısmının ise halen olay yerinde
bulunduğu öğrenildi.
Bu arada, il merkezinde bazı esnafın Şemdinli'deki olayları protesto etmek
için kepenk kapattığı bildirildi.
ŞEMDİNLİ'Yİ KARIŞTIRAN KİMLİK
Hakkari Şemdinli'de 2 kişinin öldüğü, 13 kişinin de yaralandığı bombalı saldırı
ve sokak gösterilerinden sonra saldırıda kullandığı iddia edilen araçtan da
bir askeri kimlik çıktığı ileri sürüldü.
PKK'lı olduğu için bir süre cezaevinde yatan Sefer Yılmaz'a ait Umut Kitapevi'ne
atılan bombanın patlamasının ardından önceki akşam saldırıda kullanıldığı ileri
sürülen otomobilde Cumhuriyet Savcısı Harun Ayık inceleme yaptı. Savcının incelemesinden
önce otomobilde çevredekilerin bulduğu iddia edilen kimliğin de Hakkari Jandarma
Komutanlığı'nda görevli Astsubay Başçavuş Ali Kaya'ya ait olduğu ve adına düzenlenen
"Şemdinli''de görevlidir" yazılı görev emri bulunduğu ileri sürüldü.
RESMİ AÇIKLAMA: PROVOKASYON OLABİLİR
Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde
son günlerde meydana gelen olayların çok yönlü olarak soruşturulduğunu belirterek,
vatandaşları provokasyona gelmemeye ve sağduyulu olmaya davet etti.
Çalışkan, haftalık bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Şemdinli'de meydana gelen olayların sorulması üzerine Çalışkan, ilçede bir
pasajda patlama meydana geldiğini, patlamanın ardından olay yerinde bazı kişilerin
karıştığı başka olaylar yaşandığını ifade ederek, bazı kişilerin olaylar sırasında
kamu kurum ve kuruluşlarına ait bina ve taşıtlara saldırıda bulunduğunu söyledi.
Olayların ardından cumhuriyet savcısının olay yerine gelerek soruşturma başlattığını
belirten Çalışkan, olaylarla ilgili bir kişinin gözaltında olduğunu bildirdi.
Çalışkan, gözaltındaki kişinin "Jandarma görevlisi" olup olmadığının
sorulması üzerine, bu konuda kendisinde bilgi olmadığını kaydetti.
Olaylarla ilgili İçişleri Bakanlığı'nın iki Mülkiye Başmüfettişini Şemdinli'ye
gönderdiğini anlatan Çalışkan, "Burada meydana gelen olaylar sırasında
bazı provokatörlerin ortaya çıktığı görülmektedir.
Halkımızın sağduyulu olup provokasyonlara gelmemesini istiyoruz.
Sabırlı olmalarını istiyoruz" dedi.
Devletin tüm ve kurum kurullarıyla olayı incelediğini belirten Çalışkan, Terörle
Mücadele Daire Başkanı Selim Akyıldız'ın olaylar sırasında bölgede bulunmasının
nedeninin sorulması üzerine de Daire Başkanı'nın bu olaylardan önce Van'a gittiğini,
son zamanlarda meydana gelen terör olaylarıyla ilgili bölgede bulunduğunu, kendisinin
orada olmasının tesadüf olduğunu bildirdi.
Şemdinli'de bazı polislerin DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ı arayarak yardım
istemeleri konusunda bir başka soru üzerine Çalışkan, "Bana intikal eden
bir bilgi yok. Neden aranmış?, Niye aranmış, bilemiyorum" diye konuştu.
Bir gazetecinin güvenlik güçlerinin savcının keşif yaptığı sırada vatandaşların
üzerine ateş ettiklerini belirtmesi üzerine Çalışkan, bazı kişilerin bu sırada
kamu binalarına taşlı saldırıda bulunmaları nedeniyle güvenlik güçlerinin olayları
yatıştırmak, bastırmak için ateş ettiğini söyledi.
Gazetecilerin konuyla ilgili başka sorular sorması üzerine Çalışkan, "Biraz
daha sabırlı olun. Olayların tüm yönüyle incelenmesi zaman alır. Biraz daha
beklerseniz olayların neden olduğu, niçin olduğu ayrıntılarıyla yapılan incelemelerin
ardından ortaya çıkacaktır" dedi.
Çalışkan olaylarda ölen kişilerle ilgili otopsinin yapıldığını vurgulayarak,
olaylarda ele geçirilen silahların kriminal incelemesinin devam ettiğini söyledi.
"Yeni olaylar bekliyor musunuz ?" şeklindeki soruya Çalışkan, bu
tür konularda öngörüde bulunmak ya da değerlendirme yapmanın söz konusu olamayacağını
bildirdi.
Şemdinli'deki olayların ikinci Susurluk olarak nitelendirildiğinin hatırlatılması
üzerine de Çalışkan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu, olayların
tüm ayrıntılarıyla incelenip, araştırıldığını sözlerine ekledi.