Oxford Üniversitesi Sağlık Fiziği Bölümü'nde eğitim gördükten sonra Ankara
Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi (ANAEM) ile PTT'nin uydu haberleşmesi bölümünde
çalışan Hüseyin Akman, şimdi Eskişehir Garı'nda simit satarak geçimini sağlıyor.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Antalya'da 1950 yılında doğan Akman, NATO'da
subay olarak görev yapan babası Albay Ertuğrul Akman'ın İtalya'daki görevi nedeniyle
ilk çocukluk yıllarını burada geçirdi.
Akman, o dönemde İtalya'daki okulların Türk çocuklarının eğitiminde sorun çıkarması
üzerine babası tarafından İngiltere'ye gönderildi. Burada başarılı öğrencilik
dönemi geçiren Akman, daha sonra Oxford Üniversitesi Sağlık Fiziği Bölümü'ne
girdi.
Okula 2 yıl devam eden Akman, Türkiye'ye döndü. Türkiye'de hemen iş bulan Akman,
2 yıl Atom Enerjisi Komisyonu'na bağlı ANAEM'de çalıştı.
Röntgen cihazlarında radyasyon kaçağı olup olmadığını kontrol eden Akman, bu
sırada Türkiye'nin çeşitli yerlerini görme fırsatı buldu. Akman, ANAEM'deki
işini bıraktıktan sonra PTT Teknik İşler Müdürlüğü Uydu Haberleşmesi Bölümü'nde
de 2 yıl çalıştı.
Daha sonra askere giden Akman, askerlik dönüşü ailevi sorunlar ve kumar alışkanlığı
nedeniyle işini ve birikimlerini kaybedince Ankara'dan ayrılıp Eskişehir'e yerleşti.
''SİMİT SATARAK GEÇİNİYORUM''
Akman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1975 yılında Eskişehir'e geldiğini
belirterek, garda yolculara simit ve poğaça satarak geçimini sağladığını kaydetti.
Eğitimini İngiltere'de Oxford Üniversitesi'nde tamamladığı için herkesin kendisine
''İngiliz Hüseyin'' lakabını taktığını ifade eden Akman, şöyle konuştu:
''Bir zamanlar elbette ideallerim vardı. Fakat hiçbirini gerçekleştiremedim.
Zamanında elime çok güzel fırsatlar geçti. Ama onları da değerlendiremedim.
Hayatıma kumar girince işten çıkmak zorunda kaldım. Beni bu duruma getiren de
kumardır zaten. Saat 21.00'de gelirim gara... Geceleri tren yolcularına simit
satarım. Yaşamak için bir şeyler yapmam gerekiyordu. Eskişehir'de karnım doyunca
Eskişehirli olduk. Eskişehir'e geldiğimde çok zorluk çektim. Garın bekleme salonunda
ve sabahçı kahvesinde çok yattım.''
''KENDİMİ CEZALANDIRIYORUM''
Akman, yalnızlaştıkça geçmişini daha çok aradığını belirterek, eline geçen güzel
fırsatları değerlendiremediği için kendini cezalandırdığını bildirdi.
Hiç evlenmediğini ve tek başına yaşam mücadelesi verdiğini ifade eden Akman,
şöyle devam etti: ''İnsanları sevme duygusunu ve hayata bağlılığımı kaybettim.
Çok kötü insanlarla karşılaştım. Bu insanlar güven duygumu azalttı. Herşeye
rağmen çocukları ve hayvanları çok severim. Bugüne kadar hayattan kazandığım
koskoca bir yalnızlık. Artık yarını düşünemiyorum. Ümit etmeyi ve hayal kurmayı
unuttum. Hızlı bir şekilde yaşamımı harcamaktan başka bir şey gelmiyor elimden.''