Fatih Altaylı hükümette evlilik dışı ve ciddi ilişkileri olduğunu iddia ettiği
iki bakanı yazdı.
Fransa'da metresi olmayana adam denmediğini yazan Sabah Genel Yayın Yönetmeni
Fatih Altaylı bu nedenle Fransız basınının siyasetçilerin metreslerini haber
yapmadığını söyledi. Benzer örneklerin bu hükümette de olduğunu savunan Altaylı
basının bu konuyu geçiştirdiğini Türk siyasetinde Fransızlaşma yazısıyla dile
getirdi.
Türk siyasetinde bir "Fransız etkisi" görüyorum. Basının siyasete
bakış açısında da aynı etki söz konusu. Geçmiş yıllarda, hatta yakın zamana
kadar bir siyasetçinin bir sevgilisi, daha doğrusu evlilik dışı bir ilişkisi
olması Türk basını açısından son derece önemli bir haberdi.
Ancak AK Parti iktidarı döneminde Türk basınının bakış açısı Fransız basınınınkine
benzedi.
Fransa'da "metresi" olmayan adama adam demedikleri için olsa gerek,
siyasetçilerin "evlilik dışı ilişkileri" hiçbir zaman haber olmaz.
Cumhurbaşkanı d'Estaing'in bir metresi olduğu, geceleri Ellysee Sarayı'ndan
pek de gizli olmayan bir biçimde özel aracıyla çıkıp sevgilisiyle buluşmaya
gittiği bilinir ama asla haber yapılmazdı. Keza onun halefi Mitterrand'ın da
bir sevgilisi ve sevgilisinden bir çocuğu vardı fakat Fransız basını bu ilişkiyi
ve Mazarine'i hep görmezden geldi.
Şimdi Türk basını da böyle davranmaya başladı.
AKP'li bakanlardan ikisinin evlilik dışı ve ciddi ilişkiler yaşadığı herkes
tarafından konuşuluyor.
Ama Türk basını artık bunda bir haber değeri görmüyor. Bir bakanımızın özel
kaleminde çalışan bir hanıma ciddi ciddi aşık olduğu söyleniyor.
Bir diğer bakan ise bir işkadını ile neredeyse ayyuka çıkmış bir ilişki yaşıyor
ama bunları kimse haber yapmıyor.
Zaman zaman bu ikiliyi başka nedenlerle birlikte gösteren haberler görülüyor
ama kimse ilişkiyi duyurmuyor.
Hatta son olarak aynı haberde adı geçen bu ikiliden kadın adamı arayarak "Artık
bu ilişkiyi ilan etmenin zamanı geldi galiba" diyor ama Bakan'dan "Sen
benim siyasi hayatımı mı bitirmek istiyorsun" yanıtını alıyor. Bu olaylara
tepki gösteren tek kişi ise Başbakan'ın eşi Emine Hanım.
Emine Erdoğan'ın her iki Bakan'ı da defterinden sildiği ve ellerini bile sıkmadığı
söyleniyor.
Fatih Altaylı / Sabah