ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, diğer okul türlerine göre en zor durumda olanların düz lisede okuyan öğrenciler olduğunu belirterek, "Düz liselilerin hiç sahibi yok, kimse haklarını savunmuyor. Hele düz liselerde sosyal bilimler alanlarını seçenlerin durumu daha kötü. Üniversiteye girişte en düşük orana onlar sahip" dedi.
Danıştay'ın kararına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB)
Açıköğretim Lisesi Yönetmeliği'nden faydalanarak açık liseye kayıt yaptıran ve
yeni okul türleriyle ÖSS'ye girmeye çalışanların başvurularının kabul
edilmeyeceğini anımsatan Yarımağan, "Bunun için duyuru yaptık, öğrenim
durumlarını düzeltmelerini istedik. Çifte diploma şansı elde etmek için açık
liseye başvuranlardan sadece 1000'i duyurumuz üzerine bize yeniden başvurdu.
Ancak daha başvuru yapmayan tahminen 9 bin aday var" diye konuştu..
Radikal'in sorularını yanıtlayan ÖSYM Başkanı Yarımağan, Merkez'in yaptığı
sınavlar ve sınavlarla ilgili gündeme takılanlara yönelik şunları söyledi:
Açık lise tartışması
Danıştay'ın kararına rağmen, MEB'in yönetmeliği üzerinden açık liseye kayıt
yaptıran ve yeni okul türleriyle ÖSS'ye girmeye çalışanların başvurlarının
geçersiz olacağını duyurduk ve öğrenim durumlarını düzeltmek isteyen bu
durumdaki öğrenciler için ilan verdik. 'Çifte diploma' uygulaması üzerinden
ÖSS'ye başvuran 5-10 bin aday olduğunu düşünüyoruz. Bu adaylardan sadece 1000'i
duyurumuz üzerine bize yeniden başvurdu. 100 kadarı sınava girmekten vazgeçti,
900'ü ise öğrenim durumunu düzeltti. Geriye kalan tahminen 9 bin kişi ise her
hangi bir girişimde bulunmadı. Açıköğretim Lisesi'ne kayıt yaptırıp birkaç
sınava girerek ikinci bir diploma sahibi olunabileceğine inanmıyorum. 2-3 fark
sınavı ile öyle büyük bir açık kapanmaz. Eğitim bir formasyon işidir. Endüstri
meslek lisesi mezunu öğrenci en az iki yıl örgün eğitime tabi tutulmadan genel
lise mezunu sayılamaz. Aynı şey genel lise mezunları için de geçerli.
Kontenjan sorunu yok
Türkiye'de 2000-2005 yıllarının ortalamasına göre lise mezunu sayısı 544 bin
kişi. Üniversitenin sunması gereken kontenjan bununla sınırlı. Her yıl
üniversiteye aldığımız aday sayısı da 529 bin. Bu rakamlar bize yıllık
üniversite kontenjanı ile mezun sayısının denk olduğunu gösteriyor. Her yıl
üniversiteye yerleştirilen 529 bin kişiden 430 bini ilk kez yerleşiyor. Geriye
kalan 99 bin kişi ise ya bir üniversiteden mezun oluyor ve şansını tekrar
deniyor ya da girdiği bölümü yarım bırakıp yeniden sınava başvuruyor. Aslında
daha çok üniversite kontenjanına ihtiyaç yok. Sorun birikimde, ekonomik
nedenlerde.
1000 kişiden 389'u liseli
Yine 2000-2005 yıllarının beş yıllık ortalamasına baktığımızda öğrenim çağındaki
her 1000 kişiden 389'u lise diploması alıyor. Bunlardan 307'sini üniversiteye
yerleştiriyoruz, hatta bunlardan bir kısmını birkaç kez yerleştiriyoruz.
Yerleştirilenlerden 107'si ya hiç kayıt yaptırmıyor ya da yarım bırakıyor. Ancak
200'ü girdiği üniversiteyi bitirebiliyor. Öğrenim çağındaki her 1000 kişiden
82'si ise sınava ya hiç girmiyor ya da birkaç kez denediği halde kazanamıyor.
Düz liseliler sahipsiz
Düz liselilerin hiç sahibi yok, kimse haklarını savunmuyor. Yerleşme oranlarına
baktığımızda 2004'de düz lise öğrencilerinin yüzde 17'si, öğretmen liselerinin
yüzde 51'i, meslek liselilerin yüzde 25'i bir yerlere girmeyi başarmış. İmam
hatip lisesi öğrencilerinin yerleşme oranı yüzde 9.4, ticaret ve turizm
mezunlarının yüzde 30.65, teknik liselerin yüzde 20.75, endüstri meslek
liselerininin ise yüzde 30 oranında. Düz liselerin sosyal bilimler, edebiyat
alanlarında okuyan öğrencilerin 2004'te ancak yüzde 8.8'i bir yere
yerleştirilmiş. Türkçe-Matematik alanlarında okuyanların yerleşme oranı yüzde 16
iken, Fen-Matematik alanındakilerin yerleşme oranı yüzde 26. En çok mağdur
olanlar sosyal bilimler alanı, en çok onlar açıkta kalıyor.
KPSS'ye talep çok
KPSS-1 için 500 bin kılavuz bastırdık. Ancak üç gün içinde bitti. Bu yüzden 50
bin tane daha bastırdık. Ancak bu da yetmeyebilir. Adaylar, merkezlerimizde eğer
bulamazlarsa, kılavuzlara internet üzerinden de ulaşabilecek. KPSS-2 ön lisans
ve ortaöğretim mezunları için eylülde yapılacak. O sınava 1-1.5 milyon adayın
başvurmasını bekliyoruz. Gençler, bir yerlere girme, hayat kurma telaşında. Bu
yüzden bu tür sınavlara talep çok. 10 bin kişinin alınacağı yere 300 bin başvuru
oluyor. Bazıları puanlarının yetmediğini bile bile bir yerlere girmek için
yerleştirmeye başvuruyor. Kendilerine boş yere umut verdikleri için üzülüyoruz.
radikal