2 astsubayın hapis cezası aldığı Şemdinli davasını, "hızlı
sonuçlanması" ve "kararın yedek üyeyle alınması" gerekçesiyle eleştiren
Hürriyet'in, mahkeme heyetini "PKK'ya yakın gazete" dediği Gündem'in haberiyle
ilişkilendirmesi dikkat çekti.
Şemdinli davasında "çete" suçundan 2 astsubayın 39 yıl hapis cezasına
çarptırılması yolundaki mahkeme kararı, yazılı basında farklı şekillerde
yorumlandı. Kararın açıklandığı gün haberi çoğu gazete manşetten görürken,
kararın "hızlı" verilmesine dikkat çektiler. Haberi "jet karar" diye birinci
sayfadan küçük haber olarak görmeyi tercih eden Hürriyet gazetesinin, dün kararı
veren mahkeme heyetini itham eden bir haber yayınlaması dikkat çekti.
"O gitti karar çıktı" başlığıyla verilen haberde, cezayı veren Van 3. Ağır Ceza
Mahkemesi heyetinde, daha önce sanık astsubayların tahliyesini isteyen Hakim
Ferhat Erbaş'ın yer almadığına dikkat çekilerek, Erbaş'ın, Danıştay saldırısını
protesto için 19 Mayıs törenlerine cüppesiyle katıldığı ve "Atatürk Anıtına
çelenk koyduğu" vurgulandı.
Mahkeme başkanı İlhan Kaya, üye Muammer Ballı ve yedek üye Sinan Sivri ile savcı
Metin Dikeç'in adını veren gazete, sadece yedek üye Sivri'nin "cezanın
ağırlaştırılması istemiyle" karşı oy kullandığını yazdı. Hürriyet, "PKK'nın
yayın organı" diye nitelediği Özgür Gündem gazetesinin haberleriyle de bağlantı
kurarak, gazetenin, "Şemdinli davası kararının 19 Haziran'daki 4. duruşmada
çıkacağını" 13 Haziran'da yazdığına işaret etti. Hürriyet, Özgür Gündem'in,
Mahkeme Başkan İlhan Kaya'nın, "tayininden önce kararı vereceğini" yazmasının
"ortalığı karıştırdığını" savunurken, aynı mahkemenin Van 100. Yıl Üniversitesi
Rektörü Prof. Yücel Aşkın'ı da yargıladığını hatırlattı.
Gazete, astsubaylara ceza kararının "hukuki" yönden doğru olmadığına dair görüşe
ise kısaca yer verdi. Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin emekli Başkanı Naci Ünver'den
yorum alan gazete, Ünver'in, "Sanık Ali Kaya hastanedeyken, hakkında hüküm
verilmesinin yanlış olduğu" yönündeki sözlerine yer verdi.
Ancak hukukçuların çoğu aynı fikirde değil. Prof. Süheyl Donay, dava devam
ederken hakimlerin izne ayrılması, süren davanın herhangi bir karara
bağlanmasına engel olmadığını kaydetti.
HAKİMİN İZNE ÇIKMASI NORMAL
Prof. Donay, "İzne ayrılan hakimin yerine geçen hakim davayı izne ayrılan
hakimin bıraktığı yerden takip eder. Davalar devam ederken hakimlerin izne
ayrılma olayları çok sık yaşanan bir durumdur" diye konuştu.
Dava süreci boyunca hukukçuların bir sonraki celsede mahkemenin nasıl bir karar
vermesi yönünde fikir yürütmelerinin mümkün olduğunu ifade eden Donay, bunların
sadece yorumdan ibaret olduğunu vurguladı.
DAVA HAKKINDA TAHMİN YAPILABİLİR
Anayasa Hukukçusu Prof. Burhan Kuzu da, hakimin süren davalarda izne
ayrılmasının davayı etkilemeyeceğini belirterek "İzne ayrılan hakimlerin yerine
nöbetçi hakimler atanır. Atanan hakimde davayı heyetle birlikte incelemeye devam
eder. Hakim izinli diye bir dava asla ertelenemez" dedi.
Prof. Kuzu da, süren bir dava hakkında hukukçuların fikir beyan etmesinin olası
bir durum olduğunu belirterek, "Davalar hakkında mahkeme kalemlerinden de
çeşitli duyumlar alınabilir. Bunlar normaldir" şeklinde konuştu.
Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk da devam eden bir davayı inceleyen bir
hakimin izne çıkabilmesinin doğal olduğunu belirterek, "Hukukta davaların tek
duruşmada bitmesi bir ilkedir. Bu ilke Şemdinli davasında çiğnenmedi" diye
konuştu.
AB: RÜTBELİLER ARAŞTIRILMALI
Bu arada Avrupa Komisyonu'nundan yapılan açıklamada Şemdinli'de yargılamanın
vakit kaybetmeden gerçekleşmesi cesaret verici olduğu belirtilerek, "Yüksek
rütbeli askerlerin de Şemdinli olaylarındaki sorumluluğu ve rolü oldukça önemli.
Yargının gerekli adımları atacağına güveniyoruz" denildi.
yenişafak