Hastanelerinin `ortak
kullanıma`açılmasıyla birlikte hastanelerdeki yoğunluğun azalacağı beklentisi
hayal kırıklığı yarattı.
`Ortak kullanım` protokolünün uygulanmasıyla SSK
hastanelerindeki kalabalık kısmen azalırken, Sağlık Bakanlığı`na bağlı
hastaneler ciddi anlamda bir yoğunluğa sahne oluyor. Hastanelerdeki aşırı
kalabalık ve zaman zaman kavgaya dönüşen izdihamlardan hem sağlık hizmeti alan
vatandaşlar, hem de bu hizmeti sunan hastane görevlileri şikayetçi. Bir
dokunanın bin ah işittiği hastanelerde vatandaşların, `İnek danasını, deli kız
anasını bulamıyor`` şeklindeki sözleri devlet hastanelerinde yaşanan görüntüleri
çok iyi özetliyor. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi`nde sabah saat
04.00`den öğlen saatine kadar muayene olabilmek için sıra bekleyen vatandaşlar,
kalabalık yüzünden içeriye bile girmekte güçlük çekiyor. Sağlık kuruluşlarından
çok stadyumu andıran hastane önünde yaşananlar `insan sağlığını tehdit ederken`,
vatandaşlar, en çok personelin kötü muamelesinden dert yanıyorlar.
HASTANE YÖNETİMİ NE DİYOR?
Vatandaşların yoğun eleştirilerine maruz kalan Ankara Numune Eğitim ve
Araştırma Hastanesi`nde Başhekim Doç. Dr. Mahmut Koç, 4 bini hasta geriye kalan
kısmı refakatçi olmak üzere günde 10 bini aşkın kişinin hastaneye geldiğini, bu
yoğunluğun da hastane kapasitesinin üzerinde olduğunu savundu. Hastanelerinin
sadece Ankara`dan değil, Türkiye`nin dört bir tarafından hastaların akınına
uğradığını belirten Doç. Dr. Koç, bununla birlikte SSK`lı hasta sayısında yüzde
30 artış olduğunu, günlük hasta sayısı 800`e ulaşan acil servisteki hizmetlerin
ise her şeye rağmen aksamadan sürdürüldüğünü kaydetti. Aşırı hasta yoğunluğu
nedeniyle tüm vatandaşları aynı oranda memnun etmenin zor olduğunu anlatan Doç.
Dr. Koç, ``Tüm bu yoğunluğun temeli hastanemizin tercih edilmesidir. Ülkemizin
her tarafından hastalar Ankara`ya geliyor ve bunlar genelde bizi tercih
ediyorlar. Sevkler biraz daha dikkatli yapılırsa, belki bu yoğunluk olmayacak``
diye konuştu.
Başhekim Koç, randevulu sistemle çalışan hastanede gerçekleştirdikleri çalışmalar sonucu uzak tarihe verilen randevuların kısaltıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
``IMR ve tomografi gibi tetkikleri mümkün olduğunca kısa sürece randevu vermeden yapmaya çalışıyoruz. Personelin vatandaşlara kötü muamelesini önlemek için de bir dizi yeni çalışmalar yapıyoruz. Hastane içine Hasta Danışma Merkezi açtık ve oraya şikayet dilekçe örnekleri koyduk. Günde 4 bin kişinin tedavi edildiği bir hastanede verilen hizmetten memnun olmayan, hatta kötü muameleye maruz kalan insanlar olabilir. Biz bu tür kötü davranışları asla kabul etmiyor ve onaylamıyoruz. Bu nedenle gelen tüm şikayetlerin üzerine titizlikle gidiyoruz. Hatta işlem sonunda şikayet sahibine telefonla bilgi veriyoruz.``
haber7