İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü görevinde adeta bir
rekora imza atan Ömer Balıbey, Ankara'daki yeni görevine başlamadan önce yerini,
yeni atanan Ata Özer'e düzenlenen bir törenle devretti. İstanbul İl Milli Eğitim
Müdürlüğü'nden, Ankara Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğüne
vekaleten getirilen Ömer Balıbey düzenlenen ‘veda' ve ‘devir-teslim' töreninde
kısa bir konuşma yaparak müdürlük görevini Aydın Özyar'dan 5 Ağustos 1996'da
devraldığını hatırlattı. Balıbey, o zaman Özyar'a gösterilen vefanın ve onurlu
gidişin kendisine de nasip olmasını dilediğini anlatarak, “Allah bunu bana nasip
etti. Özyar da Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürü oldu. Bugün yine o
makam boş, o makam yine bir İstanbul Milli Eğitim Müdürüne nasip oldu. Görevi
devraldığım için mutluyum'' şeklinde konuştu. ‘'Bu bir kan, nöbet değişimidir.
Bu nöbet değişimi de devletin devamlılığının en güzel örneğidir” diyen Balıbey,
‘'kardeşim'' diye hitap ettiği Ata Özer ile İstanbul'da özel dostluğu ve
ilişkileri olduğunu, zaman zaman birlikte top oynadıklarını, sırlarını
paylaştıklarını anlattı.
“İstanbul'u kucakla, başarı gelecek”
Özer'in, Şehremini Lisesini sıfırdan oluşturduğunu ve çok
başarılı olduğunu belirten Balıbey, “Okulun başarısı öne çıkarken, Ata'nın
başarısı da öne çıktı. İşte o başarı Ata Özer'i, İstanbul İl Milli Eğitim
Müdürlüğü gibi çok önemli bir göreve taşıdı” diye konuştu. Balıbey, İstanbul'u
kucaklayarak yaptığı başarılı çalışmalarla, Milli Eğitim Bakanlığı'nda her zaman
en üst görevler teklif edilen bir il müdürü haline geldiğini ifade ederek,
dürüst, düzgün, çalışkan, başarılı ve hiçbir şey talep etmeden çalışmanın devlet
büyükleri tarafından değerlendirildiğini söyledi.
Prensibim; şeffaflık ve dürüstlük
Yeni görevini devralan İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, zor bir göreve geldiğini bildiğini, ancak kendisinin tecrübeli olduğu için ‘kolay' diye düşündüğünü belirterek, “Hata yapacağız. Tabiiki insanlar hata yapabilir. İşimin kolaylığı bana 10 yıl abilik, rehberlik yapmış, müdürlüğünü hiç hissettirmemiş her zaman doğru yaptığım yerlerde yanımda olmuş birinden devralmamdan şanslıyım. Ben de camiada yabancı değilim. 20 yıllık profesyonel futbolculuk hayatım, Türkiye Okul Sporları Federasyon Başkanlığı başta olmak üzere birçok kurumda aktif görev almaktayım. Bana bırakılan yerde görev yapmış olan abimin yaptıklarını gözümün önünden hiç ayırmazsam, tabiiki yanlışı ve hatayı az yapmış olacağız. Şeffaflık, dürüstlük ve çalışkanlık prensiplerim olacaktır. Daha önce bu görev bana tevdi edildiğinde pazara kadar konuşacağım, pazardan sonra konuşmayacağım, oturmayacağım ve koşacağım diye konuşmuştum. Beni buraya layık görenleri, yaptığımız çalışmalar ve başarılarla lanse edenlere de teşekkür ediyorum” dedi.
türkiye