3. derece kadrolarda görev yapan avukatlar 1600 ek
gösterge verilemesine yönelik düzenlemenin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi
kararı yayımlandı.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2004/6
Karar Sayısı : 2004/5
Karar Günü : 27.1.2004
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ankara 10. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 18.5.1994 günlü, 527 sayılı KHK'nin 3. maddesiyle 14.7.1965
günlü, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na eklenen I SAYILI CETVEL'in “V-
AVUKATLIK HİZMETLERİ SINIFI” başlıklı bölümünün 3. dereceden aylık alan
avukatlar için 1.1.1995 tarihinden itibaren uygulanacak 1600 ek gösterge
yönünden, Anayasa'nın Başlangıç'ı ile 2., 6. ve 91. maddelerine aykırılığı
savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Avukatlık Hizmetleri Sınıfında görev yapan ve 1600 ek gösterge üzerinden aylık
alan davacının, 2200 ek gösterge üzerinden aylık ödenmesi için yaptığı
başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada ileri sürdüğü
Anayasa'ya aykırılık savını ciddî bulan Mahkeme, 527 sayılı KHK'nin 3.
maddesiyle 657 sayılı Kanun'a eklenen I SAYILI CETVEL'in “V-AVUKATLIK HİZMETLERİ
SINIFI” başlıklı bölümünün, 3. dereceden aylık alan avukatlar için 1.1.1995
tarihinden itibaren uygulanacak 1600 ek gösterge yönünden iptali için
başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Mahkeme'nin başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“Av. Şükran Doğan tarafından 1600 olan ek göstergesinin 2200'e yükseltilmesi
yolundaki başvurusunun reddine ililişkin işlemin iptali istemiyle T.C. Bağ-Kur
Genel Müdürlüğü'ne karşı açılan davada, davacının 527 sayılı K.H.K ile 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun eklenen I sayılı Cetvelin V- Avukatlık
Hizmetleri sınıfı için 3. dereceden aylık alanlara 1.1.1994 tarihi itibariyle
+1350 ek gösterge, 1.1.1995 tarihinden itibaren +1600 ek gösterge
uygulanacağının belirtildiği, ancak KHK'nin dayanağı olan 3990 sayılı Yetki
Yasası'nın Anayasa Mahkemesinin 5.7.1994 gün ve E:1994/50 ve K:1994/44-2 sayılı
kararıyla iptal edilmesi nedeniyle hukuki dayanaktan yoksun kalan 527 sayılı KHK
uyarınca 1600 ek gösterge verilmesinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiası üzerine
dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü.
A- İptali istenen Kural
657 sayılı Devlet Memurları Kanununa 527 sayılı KHK ile eklenen I sayılı
cetvelin V- Avukatlık Hizmetleri Sınıfı içi 3l. dereceden aylık alanlara
1.1.1994 tarihi itibariyle +1350 ek gösterge, 1.1.1995 tarihinden itibaren +1600
ek gösterge
B- Dayanılan İlgili Anayasa Kuralları
İlgili Anayasa Kuralları şunlardır:
1-“Başlangıç
...
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğinin kayıtsız şartsız Türk
Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi
ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla
belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
...”
2- “MADDE 2.- TürkiyeCumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet
anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı,
başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir
hukuk devletidir.”
3- “MADDE 6. - Egemenlik,kayıtsız şartsız milletindir.
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esasa göre yetkili organları
eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa
bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet
yetkisi kullanamaz.”
4- “MADDE 91.- Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim ve olağanüstü haller
saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde
yeralan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan
siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez.
Yetki Kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin, amacını, kapsamını,
ilkelerini kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla kararname çıkarılıp
çıkarılamayacağını gösterir.
C- Tarafların iddia ve savunmaları
Bağ-Kur Genel Müdürlüğünde avukat olarak çalışan davacı ücretinin +2200 ek
gösterge üzerinden ödenmemesi işleminin iptali istemiyle açtığı davada, 3990
sayılı Yetki Yasasına dayanılarak çıkarılan 527 sayılı KHK'nin dayanaksız
kalması nedeniyle ilgili KHK uyarınca kendisine 1600 ek gösterge üzerinden ödeme
yapılmasının Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasında bulunmuştur.
Davalı savunmasında, yapılan ek gösterge uygulanmasında bir yanlışlık
bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
D- Mahkememizi Anayasaya Aykırılık İddiasının Ciddi Olduğu Kanısına Götüren
Görüşü
Anayasanın 91. maddesi uyarınca yetki yasasına dayalı olarak çıkarılan KHK'
lerin Anayasa'ya uygunluk denetimleri, Anayasa Mahkemesinin yerleşik
içtihatlarında, yasaların denetiminden farklı değerlendirilmektedir. Buna göre
Anayasa'nın 11. maddesinin “Kanunlar Anayasa'ya aykırı olamaz” buyurucu kuralı
nedeniyle, yasaların denetimi yalnızca Anayasa kurallarına uygun olup olmadığı
biçiminde yapılırken, KHK'lerin ise, konu, amaç, kapsam ve ilkeleri yönünden hem
dayandıkları yetki yasasına hem Anayasa'ya uygunluğu yönlerinden
irdelenmektedir.
Anayasa Mahkemesi, KHK'nin Anayasaya uygun bir yetki yasasına dayanmasını,
geçerliliğinin ön koşulu kabul ederek, bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan
veya dayandığı yetki yasası iptal edilen bir KHK'nin kuralları, içerikleri
yönünden Anayasa'ya aykırılık oluşturmasalar bile, Anayasa'ya uygunluğundan söz
edilemeyeceği görüşündedir.
Uyuşmazlığa konu olayda uygulanacak ek gösterge 527 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname 3990 sayılı Yetki Yasasına dayanılarak çıkartılmıştır. KHK'nin
dayanağını oluşturan 3990 sayılı Yetki Yasası Anayasa Mahkemesinin 5.7.1994
günlü, E:1994/50, K:1994/44-2 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Buna göre,
Mahkememizce bakılmakta olan davada uygulanacak olan 527 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ile 657 sayılı Yasaya eklenen l sayılı Cetvelin V Avukatlık Hizmetleri
Sınıfı için 3. dereceden aylık alanlara 1.1.1995 tarihinden itibaren 1600 ek
gösterge verilmesine dayanak olan yetki
yasasının iptal edilmesiyle anayasal dayanaktan yoksun kaldığından, Anayasanın
başlangıç, 2, 6 ve91. maddelerine aykırı bulunduğu kanaatine ulaşılmıştır.
E- İstem;
Açıklanan nedenlerle Anayasanın 152. maddesinin 1., 2949 sayılı Yasanın 28.
maddesinin 2. fıkraları uyarınca, bir davaya bakmakta olan mahkemenin,
taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına
varırsa, tarafların bu konudaki iddia ve savunmalarını ve kendisini bu kanıya
götüren görüşünü açıklayan kararı ile Anayasa Mahkemesine itirazen başvurması
öngörüldüğünden, 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 657 sayılı Yasaya
eklenen l sayılı Cetvelin V Avukatlık Hizmetleri Sınıfı için 3. dereceden aylık
alanlara 1.1.1995 tarihinden itibaren 1600 ek gösterge verilmesi yönünden iptali
için itirazen Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmesine ve Anayasa
Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davanın geri bırakılmasına,
21.11.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
III-YASA METİNLERİ
A- İptali İstenilen Kural
527 sayılı KHK'nin 3. maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na eklenen
I-SAYILI CETVEL'in “V- AVUKATLIK HİZMETLERİ SINIFI” başlıklı bölümü şöyledir:
“V- AVUKATLIK HİZMELERİ SINIFI
Kadroları bu sınıfa dahil olanlardan
1 2600 3000
2 1900 2200
3 1350 1600
4 1300 1500
5 1000 1200
6 900 1100
7 800 900
8 700 800”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Dava konusu kuralın, Anayasa'nın Başlangıç'ı ile, 2., 6. ve 91. maddelerine
aykırılığı ileri sürülmüştür.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca Mustafa BUMİN, Haşim KILIÇ,
Samia AKBULUT, Sacit ADALI, Ali HÜNER, Fulya KANTARCIOĞLU, Aysel PEKİNER,
Ertuğrul ERSOY, Tülay TUĞCU, Mehmet ERTEN ve Fazıl SAĞLAM'ın katılmalarıyla
27.1.2004 günü yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik
bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verildi.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, iptali istenilen Kanun
Hükmünde Kararname kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ile bunların gerekçeleri
ve öteki yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Anayasa'ya Aykırılık Sorunu
1- KHK'nin Yargısal Denetimi Hakkında Genel Açıklama
Anayasa'da, KHK'lerin siyasal denetimi yanında yargısal denetimi de
öngörülmüştür. KHK'ler, işlevsel (fonksiyonel) yönden yasama işlemi niteliğinde
olduklarından bunların yargısal denetimlerinin yapılması görev ve yetkisi de
Anayasa Mahkemesi'ne verilmiştir. Yargısal denetimde KHK'nin, öncelikle yetki
yasasına sonra da Anayasa'ya uygunluğu sorunlarının çözümlenmesi gerekir. Her ne
kadar, Anayasa'nın 148. maddesinde KHK'lerin yetki yasalarına uygunluğunun
denetlemesinden değil, yalnızca Anayasa'ya biçim ve esas bakımlarından
uygunluğunun denetlenmesinden söz edilmekte ise de, Anayasa'ya uygunluk
denetiminin içerisine öncelikle KHK'nin yetki yasasına uygunluğunun denetimi de
girer. Çünkü, Anayasa'da, Bakanlar Kurulu'na ancak yetki yasasında belirtilen
sınırlar içerisinde KHK çıkarma yetkisi verilmesi öngörülmüştür. Yetkinin dışına
çıkılması, KHK'yi Anayasa'ya aykırı duruma getirir. Böylece, KHK'nin yetki
yasasına aykırı olması Anayasa'ya aykırı olması ile özdeşleşir.
Olağanüstü Hal KHK'leri dayanaklarını doğrudan doğruya Anayasa'dan (mad. 121)
alırlar. Bu tür KHK'lerin bir yetki yasasına dayanması gerekli değildir. Buna
karşılık olağan dönemlerdeki KHK'lerin bir yetki yasasına dayanması zorunludur.
Bu nedenle, KHK'ler ile dayandıkları yetki yasası arasında çok sıkı bir bağ
vardır.
KHK'nin yetki yasası ile olan bağı, KHK'yi aynı ya da değiştirerek kabul eden
yasa ile kesilir. KHK'nin Anayasa'ya uygun bir yetki yasasına dayanması,
geçerliliğinin ön koşuludur. Bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan veya
dayandığı yetki yasası iptal edilen bir KHK'nin içeriği Anayasa'ya aykırılık
oluşturmasa bile Anayasa'ya uygunluğundan söz edilemez.
KHK'lerin Anayasa'ya uygunluk denetimleri, yasaların denetimlerinden farklıdır.
Anayasa'nın 11. maddesinde, “kanunlar Anayasaya aykırı olamaz” denilmektedir. Bu
nedenle, yasaların denetiminde, onların yalnızca Anayasa kurallarına uygun olup
olmadıkları saptanır. KHK'ler ise konu, amaç, kapsam ve ilkeleri yönünden hem
dayandıkları yetki yasasına hem de Anayasa'ya uygun olmak zorundadırlar.
Bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan veya yetki yasasının kapsamı dışında
kalan ya da dayandığı yetki yasası iptal edilen KHK'lerin anayasal konumları
birbirlerinden farksızdır. Böyle durumlarda, KHK'ler anayasal dayanaktan yoksun
bulunduklarından içerikleri Anayasa'ya aykırı olmasa bile dava açıldığında
iptalleri gerekir.
Bu nedenlerle, iptaline karar verilen bir yetki yasasına dayanılarak çıkarılan
KHK'lerin, Anayasa'nın, Başlangıç'ındaki “hiç bir kişi ve kuruluşun, bu
Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk
düzeni dışına çıkamayacağı,” 2. maddesindeki “Hukuk devleti” ilkeleriyle, 6.
maddesindeki“Hiç kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet
yetkisi kullanamaz.” kuralı ve KHK çıkarma yetkisine ilişkin 91. maddesiyle
bağdaştırılmaları olanaksızdır.
2- İtiraz Konusu Kuralın Anayasa'ya Aykırılığı Sorunu
Başvuru kararında, itiraz konusu kuralın Anayasa'nın Başlangıç'ı ile 2., 6. ve
91. maddelerine aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İtiraz konusu kuralı içeren 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 18.5.1994
günlü, 3990 sayılı Yetki Yasası'na dayanılarak çıkartılmıştır. KHK'nin dayandığı
3990 sayılı Yetki Yasası, Anayasa Mahkemesi'nin 5.7.1994 günlü, Esas 1994/50,
Karar 1994/44-2 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Böylece, 527 sayılı KHK
Anayasal dayanaktan yoksun kalmıştır.
Bu nedenle, Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edilen 3990 sayılı Yetki Yasası'na
dayanılarak çıkarılmış bulunan 527 sayılı KHK'nin 3. maddesiyle 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu'na eklenen I SAYILI CETVEL'in “V- AVUKATLIK HİZMETLERİ
SINIFI” bölümü, 3. dereceden aylık alan avukatlar için 1.1.1995 tarihinden
itibaren uygulanacak 1600 ek gösterge yönünden Anayasa'nın Başlangıç'ı ile 2.,
6. ve 91. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.
B- İptal Kararının Yürürlüğe Gireceği Gün Sorunu
Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Kanun, kanun hükmünde kararname
veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal
kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken
hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca
kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden
başlayarak bir yılı geçemez” denilmekte, Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Yasa'nın 53. maddesinin dördüncü fıkrasında da bu
kural tekrarlanarak, beşinci fıkrasında, Anayasa Mahkemesi'nin, iptal halinde
meydana gelecek hukuksal boşluğu kamu düzenini tehdit veya kamu yararını ihlâl
edici mahiyette görmesi halinde yukarıdaki fıkra hükmünü uygulayacağı
belirtilmektedir.
527 sayılı KHK'nin 3. maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na eklenen I
SAYILI CETVEL'in V- AVUKATLIK HİZMETLERİ SINIFI başlıklı bölümünün 3. dereceden
aylık alan avukatlar için 1.1.1995 tarihinden itibaren uygulanacak 1600 ek
gösterge yönünden iptaline karar verilmesinin doğuracağı hukuksal boşluk, kamu
yararını bozucu nitelikte olduğundan gerekli düzenlemelerin yapılması amacıyla
iptal kararının, Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra
yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür.
VI- SONUÇ
A- 18.5.1994 günlü, 527 sayılı “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Hükmünde Kararname”nin 3. maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na
eklenen I SAYILI CETVEL'in “V- AVUKATLIK HİZMETLERİ SINIFI” başlıklı bölümünün,
3. dereceden aylık alan avukatlar için 1.1.1995 tarihinden itibaren uygulanacak
1600 ek gösterge yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
B- İptal hükmünün doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte
görüldüğünden, Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 2949 sayılı
Yasa'nın 53. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereğince İPTAL HÜKMÜNÜN,
KARARIN RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE
GİRMESİNE,
27.1.2004 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
3. derece kadrolarda görev yapan avukatlar 1600 ek gösterge verilemesine yönelik düzenlemenin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı yayımlandı.
Haber Giriş : 2004-02-20T07:41, Son Güncelleme 2018-03-27T00:42