Anasayfa

Cezaevindeki esrarengiz ölüme AYM'den ihlal kararı

Anayasa Mahkemesi (AYM), Kandıra Kapalı Cezaevi'nde ailesine, "Anne beni öldürecekler" dedikten 4 gün sonra koğuşunda asılı bulunan Hasan Özer'in ölümüyle ilgili önemli bir karara imza attı

Haber Giriş : 2016-05-06T08:50, Son Güncelleme 2021-08-15T19:01

Fevzi ÇAKIR / GAZETE HABERTÜRK

Hasan Özer, 2006 yılında babasına ait hurdacı dükkanına giren hırsızı öldürdükten sonra polise teslim oldu. 4 yıl Silivri ve Metris cezaevlerinde yatan Özer, daha sonra Kandıra'daki Kocaeli 1 No'lu T Tipi Cezaevi'ne nakledildi. Zaman zaman disiplin cezalarına çarptırılan Özer, bir süre sonra koğuşta sorunlar yaşamaya başlayınca başka cezaevine sevk için dilekçe verdi. Aynı dönemde ailesine öldürüleceğini, bu nedenle cezaevini değiştirmek istediğini söyledi.

2 Ekim 2011'de ailesini arayan Özer'in, 15 dakika sürmesi gereken konuşması 2 dakika 15 saniyede sona erdi. Özer, ailesine, "Beni öldürecekler çabuk Cumhuriyet Savcılığı'na gidin" dedi. Annesi Nejla Özer, "Müdüre çık" yanıtını verdi. Ancak iddiaya göre Hasan Özer, "Beni zaten müdür öldürecek" dedikten sonra telefon kapandı.

ANNE-BABA DİLEKÇE VERDİ

Bu telefon üzerine annesi Nejla Özer ile babası Müslim Özer, Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak oğullarının daha önce dövüldüğünü şimdi de ölümle tehdit edildiğini belirterek cezaevinin değiştirilmesini istedi. Özer, bu telefon sonrası geçici koğuşa konuldu. 2 gün sonra yani 4 Ekim 2011'de Bakırköy Adliyesi'nde duruşmaya çıktı. Mahkeme Başkanı, Özer'e boynundaki sıyrıkları sordu. Özer, "Beni öldürmek istiyorlar. Cezaevine gitmemek için ayakkabı ile cama vurdum, cam kırılınca boğazımı kestim" dedi. Mahkeme bunun üzerine cezaevinden bilgi istedi.

KARARLA CEZAEVİNE KOŞTU

Bu karar üzerine Özer'in avukatı cezaevine gitti. Duruşma tutanağını gösteren avukat, müvekkilinin başka bir cezaevine naklini talep etti. Özer bunun üzerine cezaevi müdürü tarafından odasına çağrıldı. Ardından tek başına konulduğu geçici koğuşuna götürüldü. Ertesi gün avukatına intihar ettiği bildirildi. Özer'in 6 Ekim 2011 sabahı yapılan sayım sırasında yırtılan bir gömlek ile duş başlığına asılı halde bulunduğu kayıtlara geçti.

Hasan Özer'in cezaevi koridorunda gardiyanlar tarafından kovalanma görüntüleri de dava dosyasına girmişti.

TAKİPSİZLİK KARARI VERİLDİ

Özer'in annesi Nejla Özer oğlunun 9 ay boyunca sorun yaşamadığı Silivri Cezaevi'ne tekrar sevk dilekçesi verdiğini ancak dilekçenin işleme konulmaması üzerine itiraz ettiği için dövüldüğünü anlattı. Anne Özer, "Oğlum devletin gözetimindeydi. 40-50 gün sonra tahliye olmasını bekliyorduk. Neden intihar etsin?" dedi. Ancak olaya ilişkin yürütülen soruşturma 'intihar' denilerek takipsizlikle sonuçlandı.

AİLE ANAYASA MAHKEMESI'NE BAŞVURDU

Takipsizlik kararının kesinleşmesinin ardından aile Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Aile, çocuklarının devlet gözetimindeyken öldüğünü belirterek yaşam hakkının ihlal edildiğini savundu. Başvuruyu kabul edilebilir bulan Yüksek Mahkeme, önemli bir karara imza attı.

Yüksek Mahkeme, devletin gözetimi altındaki mahküm Özer'in yaşam hakkını koruyamadığı gerekçesiyle hem esastan hem de usulden ihlal kararı verdi. "Yaşam hakkı ihlal edildi" diyen Yüksek Mahkeme, takipsizlikle sonuçlanan soruşturmanın tekrar açılması için dosyanın bir örneğini Kocaeli Başsavcılığı'na gönderdi. AYM'nin kararı sonrası soruşturma devam edecek ve muhtemel şüpheliler tespit edilerek dava açılacak.

HABERTÜRK MANŞETTEN DUYURMUŞTU

Habertürk Gazetesi, 16 Ekim 2012'de olayı "Cezaevinde esrarengiz olay! 13+" başlığı ile manşetten duyurmuştu. Haberde Özer'in cezaevinde gardiyanlardan kaçış görüntülerine yer verilmişti.

Habertürk