Askerlik hizmetim 2008 yılının Ağustos ayında yedek subay okulunda başladı. 1 Kasım 2008 tarihinden itibaren ise yedek subay olarak göreve başladım. Askerliğimi bitirdikten sonra 15 Eylül 2009 tarihinden itibaren EÜAŞ bünyesinde 399 sayılı KHK kapsamında Mühendis olarak çalışmaya başladım. 18 Mart 2011 tarihinde istifa edip, 21 Mart tarihinde önce 4/b'li olarak daha sonra ise 4/a'lı olarak çalışmaya başladım ve hala çalışmaktayım.
Yedek subay olarak başladığım tarih olan 01/10/2008 tarihinden 5510 sayılı Kanuna tabi olarak çalışıyorum. Askerliğe başlangıç tarihim olan 01/08/2008'den itibaren öğrencilikte geçen 3 aylık süremi borçlanırsam 5434 sayılı Kanuna tabi olabilir miyim? Ya da 5434 sayılı Kanuna göre emekli olmakla 5510 Sayılı Kanuna göre emekli olmak arasında, kamuda çalışan 3600 ek göstergeyi hak etmiş 1/4'de olan bir mühendis için farklar nelerdir?
5434 sayılı Kanuna tabi olmak, mutlaka 1 Ekim 2008 öncesi memurluk hizmetinin, memurluk hizmetinden sayılan hizmetlerde bulunmuş olmasına bağlı bir durumdur.
Yedek subaylık hizmeti memurluk hizmetinden sayılır ve borçlanma yapılmaksızın hizmet olarak kabul edilir ve bu süre için de yıpranma payı uygulanır. Ancak yedek subay okul süresi memurluk hizmetinden sayılmaz, borçlanma yapılması kaydıyla hizmet süresine eklenir ve okul süresi için de yıpranma payı uygulanmaz.
Dolayısıyla yedek subay okul süresinin borçlanılması işe giriş tarihinin başlangıcı sayılmaz.
5434 sayılı Kanuna tabi olmanın kuralları şartları nelerdir?
1- SADECE EMEKLİLİK YAŞINA TABİ OLMA ŞARTI AÇISINDAN
1-a) 8 Eylül 1999 öncesi çalışmaya başlayanlar;
8 Eylül 1999 tarihinden önce ister işçi, ister esnaf, isterse memur olarak en az 1 gün, 2 gün, 3 gün, 1 ay, 2 ay, 5 ay gibi veya daha fazla olacak şekilde SGK primleri yatırılmış çalışmaları olanlar (Yedek subaylık, vekil öğretmenlik, vekil imamlık gibi hizmetleri olanlar dahil),
1-b) 8 Eylül 1999 - 23 Mayıs 2002 arasında çalışmaya başlayanlar;
8 Eylül 1999 öncesi hiçbir şekilde çalışması olmayıp 8 Eylül 1999 tarihi ile 23/05/2002 tarihleri arasında işçi, esnaf, memur olarak çalışmaya başlayanlar (Yedek subaylık, vekil öğretmenlik, vekil imamlık gibi hizmetleri olanlar dahil),
1-c) 23 Mayıs 2002 - 1 Ekim 2008 arasında çalışmaya başlayanlar;
Memurların emeklilik yaş hesabının yapıldığı kesin tarih olan 23/05/2002 tarihinden önce hiçbir şekilde çalışma süreleri olmayan ve bu tarih ile 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 tarihleri arasında işçi, esnaf, memur olarak çalışmaya başlayanlar (Yedek subaylık, vekil öğretmenlik, vekil imamlık gibi hizmetleri olanlar dahil),
emeklilik yaşının belirlenmesi açısından 5434 sayılı Kanuna tabi olurlar.
2- EMEKLİLİK YAŞIN BELİRLENMESİ İLE BİRLİKTE AYLIK HESAPLANMA SİSTEMİ, PRİM ÖDEMELERİ VB. GİBİ TÜM HÜKÜMLERİ İLE 5434 SAYILI KANUNA TABİ OLMA AÇISINDAN
5434 sayılı Kanuna tabi olarak aylık hesaplanması prim ödenmesi sistemine dahil olunması için 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1 EKİM 2008 tarihi öncesinde mutlaka memurluğa başlanılmış olması, yine memurluk hizmetlerine dahil olunan yedek subaylık, vekil öğretmenlik, vekil imamlık gibi memuriyetle ilgili bir görevde en az 1 gün dahi kayıtlı olarak çalışılan sürelerinin olması gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre 5434 sayılı Kanuna mı yoksa 5510 sayılı Kanuna mı tabisiniz?
1 Ekim 2008 tarihinden önceye sarkan yedek subay öğrencilik süreniz borçlanma yoluyla kazanılacak bir hizmettir. Bu süreyi borçlanırsanız hizmetlerinize ilave edilir. ANCAK, 1 Ekim 2008 tarihinden önce memurluk, yedek subaylık, vekil öğretmenlik, vekil imamlık gibi memurluk bağı olacak şekilde bir hizmette bulunmamış olduğunuzu anladığımızdan, sadece okul sürenizi borçlanmanızın sizi 5434 sayılı Kanuna tabi olmaya yetmeyeceğini ifade etmek isteriz.
5434 sayılı Kanuna göre emekli olmakla 5510 Sayılı Kanuna göre emekli olmak arasında, kamuda çalışan 3600 ek göstergeyi hak etmiş ¼ de olan bir mühendis için farklar nelerdir?
Öncelikle geniş bilgi almak için https://www.memurlar.net/haber/972476/5434-ve-5510-a-gore-emeklilikte-alt-sinir-ayligi-ve-aylik-baglama-sistemi.html
linkleri ziyaret edilebilir.
Farkları özetlemek gerekirse, 5434 sayılı Kanuna tabi memurlar için hizmet sınıfı, görevi, derece-kademesi, ek gösterge, makam tazminatı, görev ve temsil tazminatları gibi unsurlar ile kıdem aylığı, taban aylığı, emeklilik tazminat oranı gibi unsurlar önemli olmakta ve bunlar üzerinden emekli aylığı hesaplaması yapılmaktadır. Dolayısıyla 3600 ek göstergenin emekli aylığı hesaplama sistemi içerisinde önemi büyük olmaktadır.
5510 sayılı Kanuna tabi memurlar için ise sadece görevde iken almakta oldukları aylıklar önemlidir. Emekli olduklarında da, tüm çalışma hayatları içerisinde bulunmuş oldukları görevler ve bu görevlerden aldıkları görev aylıkları esas alınarak prime esas kazançları üzerinden ortalama aylık hesaplama sistemi uygulanır ve belirttiğimiz kalemlerin emeklilikte ayrı ayrı hesaplanması söz konusu olmaz. Dolayısıyla 5510 sayılı Kanuna göre aylık hesaplanma sisteminde 3600 ek göstergeye sahip olmak ayrı bir önem kazandırmamaktadır.