Banka Asya iddiası!
Davacının 2004 yılında ... Bankası'nda açmış olduğu banka hesabına ait dökümlerin incelenmesinden; gelir uzmanı olarak göreve başlamasından sonra da farklı bankalardan maaş almasına rağmen maaşından arta kalan tutarların aylara sari olarak bu bankaya aktarıldığı, bir çoğunun katılım hesaplarında değerlendirildiği, bahsi geçen tarihlerden hesabın kapatıldığı tarihe kadar söz konusu işlemlerin devam ettiği, kişisel harcama ve kredi kartı ödemelerinin gerçekleştirildiği, 06/03/2013 tarihinde ise davacının Bank Asya Nuruosmaniye şubesi nezdinde hesap açtığı, dosyaya sunulan krokilerin incelenmesinden anılan şubenin davacının iş yerine yürüme mesafesinde olduğunun sabit olduğu, bununla birlikte Bank Asya hesap hareketlerinin de yine ... Bankası hesap hareketleriyle uyumlu şekilde maaşından arta kalan tutarların aylar itibarıyla vadesiz hesaba aktarılmasını müteakip genel itibarla katılım hesapları, dolar ve altın hesapları nezdinde değerlendirildiği, bir çok katılım hesabının vadesinden önce kapatılmak ve vadesiz hesabında biriken paralar da eklenmek suretiyle yeniden açıldığı ve birbirinin devamı niteliğinde olduğu, anılan bankanın TMSF'ye devir tarihinden sonra da bankacılık işlemlerine devam ettiği, hesap açılışının ilk talimat tarihiyle uyumlu olmadığı, davacının beyanlarını doğrular şekilde rutin olarak anılan hesaba tasarruf boyutunu aşmayacak şekilde para yatırıldığının görüldüğü, söz konusu bankacılık işlemlerinin tasarruf amacı dışında, terör örgütü liderinin talimatı doğrultusunda örgütsel amaçla yapıldığına dair somut bir tespitin bulunmadığı görüldüğünden, davacının Bank Asya'da gerçekleştirdiği hesap hareketleri dolayısıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır.
Kimse Yok Mu Derneği iddiası!
Öte yandan, davacının Kimse Yok Mu Derneği'ne 2004 yılından itibaren muhtelif tarihlerde yardım kapsamında para gönderildiği, ancak anılan yardımların insani duygular dışında örgüte mali destek sağlamak amacıyla yapıldığına dair dava dosyasında herhangi bir somut tespit bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda, anılan hususun davacının iltisakı veya irtibatını ortaya koyacak yeterlilikte ve nitelikte bir delil olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı idarece bakılmakta olan dosyada davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğuna ilişkin yeterli delil sunulmadığı, sunulan delillerin ise davacının iltisakı veya irtibatını ortaya koyacak yeterlilikte ve nitelikte olmadığı, ayrıca dosya kapsamında davacının iltisakını ve/veya irtibatını ortaya koyan nitelikte herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşıldığından, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2023/554
Karar No: 2024/2803
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde gelir uzmanı olarak görev yapmakta
iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan
davacı tarafından, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri
İnceleme Komisyonu'na yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı
işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının
"silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla yargılandığı davada
... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla hakkında
beraat kararı verildiği, söz konusu kararın kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun
ise ilgili istinaf dairesince henüz karara bağlanmadığı, anılan kararda davacının
Bank Asya'daki hesap hareketliliklerinin örgüt liderinin çağrısı ile uyumlu
olmadığının tespit edildiği, ara karara cevaben Müflis Asya Katılım Bankası
A.Ş. tarafından dosyaya sunulan CD'nin incelenmesinden; davacı tarafından hesap
açılış tarihinin 06/03/2013 olduğu, hesabında en son hesap hareketinin Ocak
2016 olduğu, davacının örgüt liderinin talimatından sonra ilk defa yeni bir
hesap açmadığı gibi başka bankalardan tüketici kredisi kullanmak suretiyle anılan
hesabına para yatırmadığı, Bankasya'da bulunan hesaba para yatırma işlemlerinin
29/05/2015 tarihi sonrasında, banka yönetimine TMSF tarafından el konulmasından
sonra da devam ettiğinin görüldüğü, öte yandan davacının yargılandığı ceza mahkemesi
kararında da "söz konusu Bank Asya hesap hareketlerinin örgüt liderinin
talimatı ile uyumlu olmadığı" şeklindeki değerlendirme sonucunda davacı
hakkında beraat kararı verildiği, mahkemelerince yapılan ara karara rağmen davalı
idarece davacının örgüte irtibat veya iltisakını ortaya koyan başkaca herhangi
bir bilgi veya belgenin sunulmadığı, ayrıca davacının FETÖ/PDY terör örgütü
tarafından örgüt içi iletişimde kullanılan bylock, eagle, cacao gibi programları
kullandığına ilişkin herhangi bir verinin bulunmadığı, davacının FETÖ/PDY'ye
müzahir dernek, sendika gibi herhangi bir sivil toplum kuruluşunda üyelik kaydının
da bulunmadığı, komisyon kararında belirtilen Kimse Yok mu Derneği'ne para gönderdiği
ve SMS yolu ile para gönderdiği bilgisinin ise salt örgüte yardım maksadıyla
gönderildiği anlamına gelmeyeceği ve bunun aksini ortaya koyan bilgi ve belgenin
de davalı idarece dava dosyasına sunulmadığı anlaşıldığından, davacının kamu
görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna
yaptığı başvurunun reddine dair işlemde hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle
dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı kararıyla; dava dosyası ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden, ... Ağır
Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile "...sanığın
alınan savunmasında, Bank Asyayı faizsiz olduğu için birikimini burada yaptığını
beyan ettiği, sanığa ait Bank Asya hesapları incelendiğinde, örgüt liderinin
2. talimatından sonra da 2016 yılında Bank Asyaya para yatırmaya devam ettiği,
sanığın hesap hareketlerinin örgüt liderinin talimatı ile uyumlu olmadığı..."
gerekçesiyle sanığın örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme kastının her türlü
şüpheden uzak bir şekilde tespit edilemediği, böylece söz konusu banka kayıtlarının
şüpheli hakkında örgüte yardım suçu yönünden aleyhe değerlendirilmediğinin görüldüğü,
ancak davacının terör örgütüne yardım ettiğinin kabul edilemeyeceği açık olmakla
birlikte; idarece, davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasından bağımsız olarak
Milli Güvenlik Kurulu'nca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna
karar verilen yapı, oluşum veya gruplar ile irtibatının veya iltisakının bulunup
bulunmadığı yönünde değerlendirme yapıldığı, bu itibarla davacının talimat dönemlerinde
Bank Asya'ya para yatırdığı ve katılım hesapları açtığı dikkate alındığında,
davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının olduğu sonucuna varıldığı, dava
konusu komisyon kararında; davacının FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı
olduğu gerekçesiyle kapatılan Kimse Yok Mu Derneği'ne 01/05/2014-16/12/2015
tarihleri arasında 1.285,00 TL tutarında, ayrıca Ekim 2014-Nisan 2015 tarihleri
arasında SMS yolu ile para gönderdiği bilgisinin bulunduğu hususları birlikte
değerlendirildiğinde; davacının FETÖ-PDY ile irtibatının/iltisakının varlığına
kanaat getirilmesine yeterli düzeyde verinin dosyada mevcut olduğu, dava konusu
işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemin iptali
yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna
varılarak, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına,
2577 sayılı Kanunun değişik 45/4.maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda
davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti:
Danıştay Beşinci Dairesinin 14/04/2022 tarih ve E:2021/5706, K:2022/2215 sayılı
kararıyla; UYAP kayıtları ve dava dosyasının incelenmesinden, davacı hakkında
yürütülen ve kesinleşen ceza yargılaması neticesinde, ... Ağır Ceza Mahkemesinin
... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; "...sanığın alınan savunmasında,
Bank Asyayı faizsiz olduğu için birikimini burada yaptığını beyan ettiği, sanığa
ait Bank Asya hesapları incelendiğinde, örgüt liderinin 2. talimatından sonra
da 2016 yılında Bank Asyaya para yatırmaya devam ettiği, sanığın hesap hareketlerinin
örgüt liderinin talimatı ile uyumlu olmadığı..." yolundaki tespitler ile
davacının beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının
2004 yılında ... Bankası'nda çalışmaya başlaması üzerine anılan bankada açılmış
hesabının bulunduğu, 2004 yılı itibarıyla anılan banka hesap dökümlerinin incelenmesinden;
gelir uzmanı olarak göreve başlamasından sonra da farklı bankalardan maaş almasına
rağmen maaşından arta kalan tutarların aylara sari olarak bu bankaya aktarıldığı,
bir çoğunun katılım hesaplarında değerlendirildiği, bahsi geçen tarihlerden
hesabın kapatıldığı tarihe kadar söz konusu işlemlerin devam ettiği, ayrıca
Kimse Yok Mu Derneği'ne de anılan tarihten itibaren muhtelif tarihlerde yardım
kapsamında para gönderildiği, kişisel harcama ve kredi kartı ödemelerinin gerçekleştirildiği,
06/03/2013 tarihinde ise davacının Bank Asya Nuruosmaniye şubesi nezdinde hesap
açtığı, dosyaya sunulan krokilerin incelenmesinden anılan şubenin davacının
iş yerine yürüme mesafesinde olduğunun sabit olduğu, bununla birlikte Bank Asya
hesap hareketlerinin de yine ... Bankası hesap hareketleriyle uyumlu şekilde
maaşından arta kalan tutarların aylar itibarıyla vadesiz hesaba aktarılmasını
müteakip genel itibarla katılım hesapları, dolar ve altın hesapları nezdinde
değerlendirildiği, bir çok katılım hesabının vadesinden önce kapatılmak ve vadesiz
hesabında biriken paralar da eklenmek suretiyle yeniden açıldığı ve birbirinin
devamı niteliğinde olduğu, anılan bankanın TMSF'ye devir tarihinden sonra da
bankacılık işlemlerine devam ettiği, hesap açılışının ilk talimat tarihiyle
uyumlu olmadığı, davacının beyanlarını doğrular şekilde rutin olarak anılan
hesaba tasarruf boyutunu aşmayacak şekilde para yatırıldığının görüldüğü, söz
konusu bankacılık işlemlerinin tasarruf amacı dışında, terör örgütü liderinin
talimatı doğrultusunda örgütsel amaçla yapıldığına dair somut bir tespitin bulunmadığı,
Kimse Yok Mu Derneği'ne yapılan bağışların ise 2004 yılından itibaren devam
ettiği, anılan yardımların insani duygular dışında örgüte mali destek sağlamak
amacıyla yapıldığına dair dava dosyasında herhangi bir somut tespit bulunmadığı,
davalı idarece davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı
olduğuna dair başkaca bir bilgi, belge de sunulmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde
dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf
başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak davanın reddine ilişkin temyize
konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet
görülmediği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K...
sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının
kaldırılarak, davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, banka hesap hareketlerinin terör örgütüyle hiçbir ilişkisinin
olmadığı, faiz konusunda hassasiyeti olduğu için birikimlerini ve maaşlarını
faiz esasına göre faaliyet gösteren bankalarda tutmamaya özen gösterdiği, Bank
Asya'dan önce uzun yıllar boyunca ... Bankası ile çalıştığı, çalıştığı davalı
idarenin, maaş ödemeleri için bir dönem Türkiye İş Bankası'yla, bir dönem Garanti
Bankası'yla, son dönemde ise Türkiye ...lar Bankası ile çalıştığı; davacının
bankacılık işlemlerinin neredeyse tamamının davalı idarece adı geçen bankalar
nezdinde açtırılan maaş hesaplarına her ayın 15'inde yatan maaşın, bir veya
iki gün sonra (2013/03 dönemine kadar) Türkiye Finans'a, 2013/03 döneminden
sonra ise Bank Asya'ya aktarılmasından ibaret olduğu; iş yerine çok yakın bir
noktada Bank Asya şubesi açıldığı için bu bankaya geçiş yaptığı, davacının Türkiye
Finans Eminönü/Sultanhamam Şubesi ile çalıştığı dönemde bu şubenin hemen yakınında
Bank Asya'nın Sultanhamam şubesinin de bulunduğu halde 8 yıllık dönem boyunca
Bank Asya ile değil Türkiye Finans'la çalıştığı; geliri ölçüsünde hayır yapmaya
özen gösteren bir dindar olduğu, davacının yardımlarını kimi zaman sosyal çevresinde
yardıma ihtiyacı olanlara, kimi zaman iş yerlerinde kurum içi yazışmalarla duyurulan
yardım kampanyalarına, cuma namazları sonrası camilere, kimi zaman arkadaşlarının
organizasyonu çerçevesinde Çocuk Esirgeme Kurumuna ve Doğu Türkistan Türklerine
yaptığı, Kimse Yok Mu Derneği'ne yaptığı yardımların da herhangi bir örgüte
finansal destek sağlamak amacıyla ilgisinin olmadığı; terör örgütüne üye olma
suçlamasıyla başlatılan ceza yargılaması neticesinde beraat ettiği ve bu kararın
kesinleştiği, Bölge İdare Mahkemesi tarafından bu kararın dikkate alınmadan
karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ve temyize konu kararın bozulması gerektiği
ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davalı idare tarafından, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan temin edilen bilgilerde;
davacının Bank Asya'da 4025424 müşteri numarası ile açılmış hesabının bulunduğu;
bu hesaba 15/04/2014 tarihinde 2.722,00TL, 23/01/2015 tarihinde 2.743,00TL,
16/02/2015 tarihinde 4.778,00TL para yatırdığı ve aynı hesaba muhtelif tarihlerde
farklı tutarlarda para girişi olduğu; ayrıca davacının Bank Asya'da 21/07/2014
tarihinde 3.901,00TL tutarlı 31 günlük, 01/08/2014 tarihinde 11.850,00TL tutarlı
372 günlük, 04/09/2014 tarihinde 11.650,00TL tutarlı 31 günlük, 16/01/2015 tarihinde
1.227,80TL tutarlı 31 günlük, 16/02/2015 tarihinde 3.578,33TL tutarlı 31 günlük,
16/04/2015 tarihinde 1.612,167L tutarlı 31 günlük katılım hesabı açtığının tespit
edildiği; bu sebeple davacının FETÖ/PDY ile iltisaklı finans kuruluşu olan Bank
Asya'da bulunan hesabına örgüt liderinin talimatı doğrultusunda finansal destek
mahiyetinde para yatırdığının kabulü gerektiği; davacının FETÖ/PDY'ye iltisakı
nedeniyle kapatılan Kimse Yok Mu Derneği'ne para yatırmak suretiyle bu örgüte
mali destek olduğu; bu deliller bağlamında davacının anılan terör örgütüyle
irtibat ve iltisak boyutunda bir bağının olduğunun kabulünün gerektiği, temyize
konu ısrar kararının hukuka ve usule uygun bulunduğu, davacı tarafından temyiz
dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte
olmadığı, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ:
Davacının temyiz isteminin kabulü ile Ankara Bölge İdare Mahkemesinin temyize
konu ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden
yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği
görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY ve İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye'de 15 Temmuz 2016 gecesi, kendilerini "Yurtta Sulh Konseyi" olarak isimlendiren
bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu tarafından, demokratik biçimde
halk tarafından göreve getirilen Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM), Türkiye
Cumhuriyeti Hükümetini ve Cumhurbaşkanı'nı devirmek ve anayasal düzeni ortadan
kaldırmak amacıyla darbe teşebbüsünde bulunulmuş, bu teşebbüs Türk Milleti tarafından
akamete uğratılmıştır.
Anayasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 118. maddesinin üçüncü fıkrası
uyarınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından 20/07/2016 tarihli toplantıda
yapılan değerlendirmede, darbe teşebbüsünün TSK içindeki Fetullahçı Terör Örgütü
(FETÖ) mensupları tarafından başlatıldığı, bu örgütün kuruluş aşamasından itibaren
etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları,
ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla Milleti ve Devleti kontrol
altında tutmayı amaçladığı belirtilmiştir.
MGK'nın anılan toplantısında "demokrasinin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşların
hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi
amacıyla" Hükümete olağanüstü hal ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması
hususu kararlaştırılmıştır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu
20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde 21/07/2016 Perşembe günü saat 01.00'den
itibaren geçerli olmak üzere doksan gün süreyle olağanüstü hal ilan edilmesine
karar vermiştir. Anılan karar 21/07/2016 tarih ve 29777 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve aynı gün TBMM tarafından onaylanmıştır.
01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı (Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe
giren 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere
Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin ''Kamu Personellerine İlişkin Tedbirler''
başlıklı 2. maddesinde: ''(1) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca
Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı,
oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti (Anayasa Mahkemesi'nin 24/06/2021
tarih ve E:2018/81, K:2021/45 sayılı kararıyla 7086 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında
Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine
Dair Kanun'un 1. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "...üyeliği,
mensubiyeti veya..." ibaresinin iptaline karar verilmiştir.) veya iltisakı
yahut bunlarla irtibatı olan; a) Ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu
görevinden, b) Ekli (2) sayılı listede yer alan kişiler Emniyet Genel Müdürlüğü
teşkilatından, c) Ekli (3) sayılı listede yer alan kişiler Jandarma Genel Komutanlığı
teşkilatından, ç) Ekli (4) sayılı listede yer alan kişiler Sahil Güvenlik Komutanlığı
teşkilatından, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere
ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine
göre işlem tesis edilir.'' hükmüne yer verilmiştir.
Davacı, Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde gelir uzmanı olarak görev yapmakta
iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmış,
kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na
yaptığı başvuru ... tarih ve ... sayılı işlem ile reddedilmiştir.
Bunun üzerine, anılan kararın iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen
davayı açmıştır.
Diğer yandan, davacının ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin
... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca beraatine
karar verildiği ve anılan beraat kararının temyiz edilmeden kesinleştiği görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca terör örgütlerine veya MGK'ca Devletin
milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya
gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin,
"meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına" ilişkin kararlar, adli suç
veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak
terör örgütleri ile milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen
yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan
"olağanüstü tedbir" niteliğindedir.
AİHM "demokratik bir devletin, memurlarından anayasal prensiplere sadakat
göstermesini isteme hakkı bulunduğunu" belirtmektedir (Sidabras ve Dziautas/Litvanya,
B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 52; Volkmer/Almanya (k.k.), B. No:
39799/98, 22/11/2001; Petersen/Almanya, B. No: 39793/98, 22/11/2001). AİHM'e
göre "kamu çalışanlarının devlete sadık kalmaları genel yararı korumakla
ve güvence altına almakla yükümlü devlet otoriteleri ile çalışmalarının doğasında
bulunan bir şarttır." (Sidabras ve Dziautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve
59330/00, 27/07/2004, § 57; Zickus/Litvanya, B. No: 26652/02, 07/04/2009, §
28).
Terör örgütleri ile milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen
yapılara iltisak veya bunlarla irtibat, kamu görevlilerinin devlete sadakat
yükümlülüğünü yitirildiğini ortaya koyan ve bahse konu olağanüstü tedbirin uygulanmasını
gerektiren hallerdir.
Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında
iltisaklı kavramını ''kavuşan, bitişen, birleşen'', irtibatlı kavramını ise
''bağlantılı'' olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu
gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri
ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda
kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi
için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla
gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları
hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya
da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları
yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.
Davalı idare tarafından dosyaya sunulan davacıya ilişkin bilgi ve belgelere
gelince;
Dava konusu Komisyon kararında; davacının Bank Asyada 4025424 müşteri numarası
ile açılmış hesabının bulunduğu, mezkur hesaba 15/04/2014 tarihinde 2.722,00-TL,
23/01/2015 tarihinde 2.743,00-TL, 16/02/2015 tarihinde 4.778,00-TL para yatırdığı
ve aynı hesaba muhtelif tarihlerde farklı tutarlarda para girişi olduğu, ayrıca
davacının Bank Asyada 21/07/2014 tarihinde 3.901,00 TL tutarlı 31 günlük, 01/08/2014
tarihinde 11.850,00 TL tutarlı 372 günlük, 04.09.2014 tarihinde 11.650,00 TL
tutarlı 31 günlük, 16/01/2015 tarihinde 1.227,80 TL tutarlı 31 günlük, 16/02/2015
tarihinde 3.578,33 TL tutarlı 31 günlük, 16/04/2015 tarihinde 1.612,16 TL tutarlı
31 günlük katılım hesapları açtığı; ayrıca, davacının FETÖ/PDY'ye aidiyeti,
iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan Kimse Yok Mu Derneğine
01/05/2014-16/12/2015 tarihleri arasında 1.285,00 TL tutarında para gönderdiği,
ayrıca Ekim 2014-Nisan 2015 tarihleri arasında da SMS yolu ile para gönderdiği
tespitine yer verilmiştir.
Davacı tarafından, 2004 yılında ... Bankası'nda işe başlaması üzerine maaş hesabının
bu bankada açıldığının, 8 ay sonra gelir uzmanı olarak İstanbul Vergi Dairesi
Başkanlığı bünyesinde gelir uzmanı olarak çalışmaya başladığının, yıllar boyunca
aldığı maaşı faizsiz finans kurumu olması nedeniyle ... Bankası'nda değerlendirdiğinin,
her ay maaşını bu bankaya aktararak tüm işlemlerini ve birikimini bu banka aracılığıyla
gerçekleştirdiğinin ve 58 adet katılım hesabının bulunduğunun, daha sonra çalıştığı
iş yerine iki dakika yürüme mesafesinde Bank Asya şubesinin açılması üzerine,
iş yerine çok yakın olması, işlemlerini gerçekleştirmek için kolaylıkla gidebilecek
olması ve bankanın da faizsiz finans kurumu olması nedeniyle ... Bankası'ndaki
hesabını kapatmak suretiyle bu bankada hesap açtırdığının, Bank Asya hesap hareketleri
incelendiğinde, her ay aldığı maaşını diğer bankada da olduğu şekilde düzenli
olarak Bank Asya müşteri hesabına aktardığının, Bank Asya hesabındaki parayla
kredi kartı ödemelerini yaptığının, bu hesaptaki birikimlerini bir tür yatırım
hesabı olan katılım hesaplarına aktararak değerlendirdiğinin, ayrıca kişisel
borç alış verişlerinde kullandığının, 14 Mart 2015'te gerçekleştirilen umre
ibadetine ve Emlak Konuttan çıkan daireye ilişkin harcamalar yaptığının, bu
nedenle anılan tarihlerden sonra çok fazla birikim yapamayıp borç ödemelerini
gerçekleştirdiğinin, Bank Asya nezdindeki hesap hareketlerinin rutin bankacılık
faaliyeti olduğunun, örgüt talimatı ile ilgisi olmadığının ileri sürüldüğü görülmüştür.
Davacının silah terör örgütüne üye olma suçundan yargılandığı ... Ağır Ceza
Mahkemesinin E:... esasında açılan davada, davacının Asya Katılım Bankası hesaplarının
incelenmesi üzerine hazırlanan 27/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının
Asya Katılım Bankasındaki ilk hesabı 06/03/2013 tarihinde açtığı, 2013-2016
yılları arasında Asya Katılım Bankasında bulunan hesaplarını kullandığı; davacının
2013 yılında maaşının ... Bankası ... nolu hesaba yattığı, maaşların yattığı
tarihten sonrasında Asya Katılım Bankası nezdindeki hesabına transfer ettiği;
davacının 2016 yılında maaşlarının ...bank'ta açılan hesaba yattığı, davacı
tarafından maaşların yattığı tarihten sonrasında Asya Katılım Bankasındaki hesabına
transfer yaptığı; ...bank hesabından Asya Katılım Bankası hesabına 15/07/2016
tarihine kadar para transferi yapılmaya devam edildiği, tespit edilmiştir.
Davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla yargılandığı ceza davasında
... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve K:... sayılı kararıyla; "Her ne
kadar sanık hakkında terör örgütü elebaşı Fettullah Gülen'in talimatıyla Bank
Asya'ya para yatırarak örgüt üyeliği suçunu işlediğinden bahisle iddianame düzenlenmiş
ise de; sanığın alınan savunmasında, Bank Asya'yı faizsiz olduğu için birikimini
burada yaptığını beyan ettiği, sanığa ait Bank Asya hesapları incelendiğinde,
örgüt liderinin 2. talimatından sonra da 2016 yılında Bank Asya'ya para yatırmaya
devam ettiği, sanığın hesap hareketlerinin örgüt liderinin talimatı ile uyumlu
olmadığı..." gerekçesiyle beraatine karar verildiği görülmüştür.
Yukarıda aktarılan tespitler ile davacının beyanları birlikte değerlendirildiğinde;
davacının 2004 yılında ... Bankası'nda açmış olduğu banka hesabına ait dökümlerin
incelenmesinden; gelir uzmanı olarak göreve başlamasından sonra da farklı bankalardan
maaş almasına rağmen maaşından arta kalan tutarların aylara sari olarak bu bankaya
aktarıldığı, bir çoğunun katılım hesaplarında değerlendirildiği, bahsi geçen
tarihlerden hesabın kapatıldığı tarihe kadar söz konusu işlemlerin devam ettiği,
kişisel harcama ve kredi kartı ödemelerinin gerçekleştirildiği, 06/03/2013 tarihinde
ise davacının Bank Asya Nuruosmaniye şubesi nezdinde hesap açtığı, dosyaya sunulan
krokilerin incelenmesinden anılan şubenin davacının iş yerine yürüme mesafesinde
olduğunun sabit olduğu, bununla birlikte Bank Asya hesap hareketlerinin de yine
... Bankası hesap hareketleriyle uyumlu şekilde maaşından arta kalan tutarların
aylar itibarıyla vadesiz hesaba aktarılmasını müteakip genel itibarla katılım
hesapları, dolar ve altın hesapları nezdinde değerlendirildiği, bir çok katılım
hesabının vadesinden önce kapatılmak ve vadesiz hesabında biriken paralar da
eklenmek suretiyle yeniden açıldığı ve birbirinin devamı niteliğinde olduğu,
anılan bankanın TMSF'ye devir tarihinden sonra da bankacılık işlemlerine devam
ettiği, hesap açılışının ilk talimat tarihiyle uyumlu olmadığı, davacının beyanlarını
doğrular şekilde rutin olarak anılan hesaba tasarruf boyutunu aşmayacak şekilde
para yatırıldığının görüldüğü, söz konusu bankacılık işlemlerinin tasarruf amacı
dışında, terör örgütü liderinin talimatı doğrultusunda örgütsel amaçla yapıldığına
dair somut bir tespitin bulunmadığı görüldüğünden, davacının Bank Asya'da gerçekleştirdiği
hesap hareketleri dolayısıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle irtibatlı ve
iltisaklı olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacının Kimse Yok Mu Derneği'ne 2004 yılından itibaren muhtelif
tarihlerde yardım kapsamında para gönderildiği, ancak anılan yardımların insani
duygular dışında örgüte mali destek sağlamak amacıyla yapıldığına dair dava
dosyasında herhangi bir somut tespit bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda,
anılan hususun davacının iltisakı veya irtibatını ortaya koyacak yeterlilikte
ve nitelikte bir delil olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün
olarak değerlendirildiğinde, davalı idarece bakılmakta olan dosyada davacının
terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı
faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla iltisakı yahut
bunlarla irtibatı olduğuna ilişkin yeterli delil sunulmadığı, sunulan delillerin
ise davacının iltisakı veya irtibatını ortaya koyacak yeterlilikte ve nitelikte
olmadığı, ayrıca dosya kapsamında davacının iltisakını ve/veya irtibatını ortaya
koyan nitelikte herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşıldığından,
davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle tesis edilen dava
konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, temyize konu Bölge Mahkemesinin ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesi kararına yönelik
olarak yapılan istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü, kararın
kaldırılması, davanın reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava
Dairesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:.. sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdare
Dava Dairesine gönderilmesine, 13/11/2024 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile
karar verildi.
KARŞI OY
X-Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; ... Bölge İdare Mahkemesi
... İdari Dava Dairesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar
kararının, usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin
kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının
temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara
katılmıyoruz.