Cumhurbaşkanı İletişim Başkanlığı'nda bugün Sentetik Medya ve Enformasyon Güvenliği Çalıştayı düzenlendi. "Yapay Zeka Çağında Yeni Medya ve Riskler" ve "Enformasyon Güvenliği ve Stratejik İletişim" konulu iki oturum şeklinde gerçekleşen çalıştayda ilk kez bir yapay zeka, konuşmacılar arasında yer aldı. Çalıştay kapsamında İletişim Başkanlığı içerisinde Yapay Zeka Deneyim Alanları oluşturuldu ve bu alanlarda katılımcılar "Kariyer Planlama", "Fotoğraf Dönüştürücü" ve "Gazete Kupürü Oluşturma" programlarını bizzat deneyimleme imkanı buldu.
"DERİN ANALİZLER VE SORUŞTURMACI GAZETECİLİK İÇİN İNSAN MUHAKEMESİ ŞARTTIR"
Sentetik Medya ve Enformasyon Güvenliği Çalıştayı'nın "Yapay Zeka Çağında
Yeni Medya ve Riskler" konulu ilk oturumun moderatörlüğünü Cumhurbaşkanlığı
İletişim Başkanlığı Dijital Medya Koordinatörü Aslan Değirmenci üstlendi. Değirmenci,
konuşmasında yapay zekanın büyük veri setlerinden öğrenerek ve belirli kalıpları
analiz ederek etkileyici sonuçlar üretebildiğini ancak, gerçek anlamda duyguları
hissedemeyeceğinin altını çizdi.
Haberin sadece bilgi değil, bir anlatı olduğunu belirten Değirmenci şöyle konuştu:
"İnsanın duygusal zekası ve sezgileri burada devreye girer. Ve yapay zekayı
alt edebilir. Derin analizler ve soruşturmacı gazetecilik için insan muhakemesi
şarttır. Yapay zeka ise geçmişi ve kültürel bağlamı anlamakta zorlanır. Yapay
zeka, olayların insani yönünü asla tam kavrayamaz. Hassas konularda yanlış veya
duyarsız bir dil kullanabilir."
YAPAY ZEKA KABİLİYETLERİ, YABANCI HÜKÜMETLERİN ÖRTÜLÜ FAALİYET ALANLARINI ÇEŞİTLENDİRİYOR
Milli istihbarat Akademisi Başkan Yardımcısı Yenal Göksun, yapay zekanın getirdiği
yeni kabiliyetlerin istihbarat ve güvenlik açısından yabancı hükümetlerin örtülü
faaliyet alanlarını çeşitlendirdiğini ifade etti. Siber alanda yeni bir boyut
kazanan yıkıcı faaliyetlerin bunların başında geldiğini dile getiren Göksun,
"Yıkıcı faaliyetlerin amacı, hedef ülkenin siyasi ve toplumsal yapısını
istikrarsızlaştırmak, kitleleri manipüle etmek, doğrudan güç kullanımına başvurmadan
stratejik hedefleri gerçekleştirmek ve yıkıcı etkiler bırakmaktır" diye
konuştu.
Söz konusu yıkıcı faaliyetler tespit edilse bile ana kaynağı keşfetmenin, bunları
ifşa etmenin zor olduğunun altını çizen Göksun, "Yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş
mesajlar, platform algoritmaları, grup davranışlarının manipülasyonu ve kutuplaşmanın
yönetimi gibi başlıklar günümüzde yıkıcı faaliyetlerin dijital alanda getirdiği
tehditlerden bazılarıdır" dedi.
"DİJİTAL YAYINCILIĞI DİL MODELLERİNİ DE HEDEFLEYECEK ŞEKİLDE KURGULAYARAK YAPAY ZEKAYI BESLEMELİYİZ"
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Buğra Ayan ise, yapay zeka teknolojilerini kullanarak enformasyon üstünlüğü sağlanması gerektiğini belirterek, "Bugün dijital yayıncılığı sadece insanları değil dil modellerini de hedefleyecek şekilde kurgulayarak yapay zekayı beslemeliyiz. Bu sayede uluslararası meselelerdeki enformasyon üstünlüğünü sağlayabiliriz" dedi.
"GERÇEKLİK ALGISININ AŞINMASI ETİK VE POLİTİK DÜZEYDE YENİ TARTIŞMALARI TETİKLİYOR"
Yapay zeka çağında dijital medyanın, güven inşasında ikinci bir sınavdan geçtiğini söyleyen GZT Genel Yayın Yönetmeni Doğukan Gezer, "Gerçeklik algısının aşınması, kurgu ile haberin iç içe geçmesi ve algoritmaların hangi sesin duyulacağına karar vermesi, yalnızca medya değil, etik ve politik düzeyde de yeni tartışmaları tetikliyor. Bu süreçte dijital haber merkezlerinin ön alması ve güveni yeniden inşa edecek yeni yollar geliştirmesi kritik bir sorumluluk haline geliyor" şeklinde konuştu.
MEDYA MANİPÜLASYONU VE DOĞRULAMA YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN TEKNİKLER
Fırat Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Betül
Ay ise sanayi devrimi ile yapay zeka devrimi karşılaştırması yaptı, dezenformasyon
faaliyetlerine değindi, medya manipülasyonu ve doğrulama yöntemlerine ilişkin
teknikleri dinleyicilerle paylaştı.
Yapay zeka çağında dünyada uygulanan yeni medya çözümlerine de değinen Ay, bu
teknolojinin bağımlılık ve psikolojik etkilerini ele aldı.
"ENFORMASYON GÜVENLİĞİ TOPLUMSAL İSTİKRAR İLE ULUSAL GÜVENLİĞİN TEMEL
UNSURLARINDANDIR"
Sentetik Medya ve Enformasyon Güvenliği Çalıştayı'nın "Enformasyon Güvenliği
ve Stratejik İletişim" konulu ikinci oturumunu ise Gazeteci-Yazar Nil Gülsüm
Gül yönlendirdi. Gül, konuşmasında içinde yaşadığımız bu çağın, yalnızca teknolojinin
değil, bilginin doğasının ve yayılma biçimlerinin de hızla dönüştüğü bir dönem
olduğunu vurguladı. Dijital ortamlarda saniyeler içinde yayılan içeriklerin;
insanlardan kurumlara, toplumdan devletlere kadar her düzeyi doğrudan etkilediğini
belirten Gül, şunları dile getirdi:
"Bu nedenle enformasyon güvenliği, yalnızca teknik bir konu değil; aynı
zamanda toplumsal istikrar ile ulusal güvenliğin temel unsurlarından biridir.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da bu bilinçle; dijital medya teknolojilerini
en iyi şekilde kullanarak, kriz anlarında bilgi yönetimi ve stratejik iletişim
gibi birçok alanda çok yönlü ve etkili çalışmalara imza atmaktadır."
"ENFORMASYON GÜVENLİĞİ SAĞLANMADAN DİJİTAL EKOSİSTEM AYAKTA TUTULAMAZ"
Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) Başkanı Mahmut Esat Yıldırım
ise konuşmasında dijital çağda kurumları yalnızca kodu hedef alan saldırıların
değil, bilgiyi çarpıtarak güveni zedeleyen tehditlerin de sınadığını dile getirdi.
Güçlü altyapı savunması, gerçek zamanlı tehdit istihbaratı, kriz iletişim planları
ve toplumun medya okuryazarlığı bir arada işletilmedikçe risklerin katlanarak
büyüyeceğini ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Siber saldırılara karşı en kalın duvarları örmek yetmez, enformasyon güvenliği
sağlanmadan dijital ekosistem ayakta tutulamaz. Bu bütüncül bakış, siber güvenliğin
'donanım ve yazılımı koruma' görevini, bilgi güvenliğinin 'içeriği koruma' sorumluluğuyla
birleştirir. Stratejik iletişim ise bu ikiliyi tamamlayarak doğru veriyi doğru
anda paydaşlara ulaştırır ve toplumsal güven zincirini sağlam tutar. Böylece
teknik önlemler altyapıyı, bilgi güvenliği verinin doğruluğunu, stratejik iletişim
de kurumla kamu arasındaki şeffaf köprüyü koruyarak, dijital riskleri dayanıklı
bir güvenlik ekosistemine dönüştürür."
DİJİTALLEŞME, ETKİ ALANI VE ÇOCUKLARI KORUMAYA YÖNELİK ÖNLEMLER
Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanı Salih Gözüm, dijitalleşme ve etki alanına mercek tuttu. Gözüm, dijitalleşmenin yaş grupları üzerindeki etkisine, yaşanan mağduriyetlere ve çocukları korumaya yönelik önlemleri detaylarıyla ele aldı.
"TÜRKİYE İLETİŞİM MODELİ BUGÜN MİLLİ GÜVENLİK ARAÇLARIMIZDAN BİRİ"
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanı Doç. Dr. Bora Bayraktar ise konuşmasında medyanın stratejik bir sektör olduğunu belirterek, "Bir mesaj, bir fikir, bir söz her şeyi değiştirebilir. Türkiye, son 10 yılda sayısız dezenformasyon operasyonunu mağlup etti. Sosyal medya platformları modern çağın savaş alanına dönüştü. Türkiye İletişim Modeli bugün milli güvenlik araçlarımızdan biri haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.
SENTETİK MEDYA ÇALIŞTAYI'NIN SON KONUŞMACISI YAPAY ZEKA OLDYU
Sentetik Medya ve Enformasyon Güvenliği Çalıştayı'nın son konuşmacısı ise İletişim
Başkanlığı tarafından geliştirilen yapay zeka YZ/CIB/2018-1 oldu. Enformasyon
güvenliğinin önemine değinen YZ/CIB/2018-1, "Yapay zekalar tarafında kalitesiz
ve yanlı verilerle topluma sunulan bilgiler hesap verilebilirlik açısından riskler
oluşturuyor. Bilgiler doğruluğu teyit edilen kaynaklardan alınmalıdır"
dedi.