Atatürk Göğüs Hastalıkları (Sanatoryum) Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Bahar
Kurt, hastane personeline yapılan yıllık taramalarda 1 personelde verem mikrobuna
rastladıklarını, şüpheli vaka olarak görülen, ancak taramaları pozitif çıkmayan
4 personeli de risklere karşı tedavi altına aldıklarını bildirdi.
Kurt, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, hastane personelinin, solunum yoluyla
bulaşan hastalıklar açısından büyük bir risk altında olduğunu söyledi.
Görevlerinin, çalışanların bu risklerden korunması olduğunu belirten Kurt, bu
nedenle 2000 yılından bu yana hastane personelini yıllık taramadan geçirdiklerini
ve her personelin dosyasının tutulduğunu ifade etti.
Kurt, yıllık taramalar sonucunda, 2002 yılı Aralık ayında, tüberküloz (verem)
laboratuvarında çalışan Zübeyde Gökdemir adlı personelin şüpheli vaka olarak
tedavi altına alındığını ve tedavisinin tamamlandığını bildirdi.
Bunun ardından yine laboratuvarda çalışan İsmet Balcı'nın kendi şikayeti üzerine
tekrar testlerden geçirildiğini söyleyen Kurt, bu kişiye 31 Ağustos 2004'te
yapılan taramada hastalığa rastlandığını ve tedavi altına alındığını kaydetti.
''KREŞTEKİ ÇOCUKLAR DA TARAMADAN GEÇTİ''
Biri şüpheli, biri hasta iki vakanın ardından 15 kişinin çalıştığı laboratuvardaki
tüm personeli tekrar taramadan geçirdiklerini belirten Kurt, yapılan radyolojik
taramalarda şüpheli görülen ancak hastalığı pozitif olmayan 2 personelin daha
şüpheli vaka olarak tedavi alında alındığını belirtti.
Temizlik şirketinde çalışan bir kızdan da şüphelenildiğini, risk altında olduğu
için tedaviye başlandığını bildiren Kurt, ''Tedaviye alınan kişilerden şu anda
yalnızca birinde mikroba rastlandı. Şüpheli diğer vakalar herhangi bir riske
karşı tedaviye alındı'' dedi.
Kurt, hastane personelinin çocuklarının hizmet aldığı hastane kreşinde çalışan
bir öğretmende de şüpheli durum görüldüğünü belirterek, ''Laboratuvar riskli
bir bölge ama kreşte hiç bir risk yok. Verem mikrobu, otobüste, dolmuşta her
yerde alınabilir'' dedi. Kreşteki öğrencilerin taramasının yapıldığını, sonuçların
bu hafta sonu belli olacağını kaydeden Kurt, herhangi bir durum olması halinde
çocukların da korumaya alınacağını bildirdi.
ÖNLEMLER
Tüberkülozun çalışanlara bulaşmaması için alınacak 4 önlem bulunduğunu vurgulayan
Bahar Kurt, bunlardan birinin ''ultraviyole (UV) lambası'' olduğunu, bu lambanın
direkt tüberküloz mikrobunu öldürdüğünü ve riskli yerlerde 24 saat açık olması
gerektiğini kaydetti. Kurt, hastanenin her yerinde bu lambanın kullanıldığını
bildirdi.
Bir diğer önlemin, tüberküloz maskesi denilen özel bir maskeyle çalışmak olduğunu
belirten Kurt, bu maskelerin de 15 veya 30 günlük kullanma süresiyle poliklinik
ve laboratuvarda çalışan personele verildiğini vurguladı.
Çalışanların testler sırasında mikrobu almamaları için ''emniyet kabini'' içinde
çalışmaları gerektiğini anlatan Kurt, ''Emniyet kabinimizin problemi vardı.
Daha ucuz olsun diye bir kabin aldık. Teknisyen grubumuz bunda çalışmak istemedi,
bir de açık alanda çalışma alışkanlığı var'' dedi.
Çalışanların mikroptan korunması için bir diğer önlemin de havalandırma olduğunu
söyleyen Kurt, yeniden düzenlenen laboratuvara inşaat sırasında havalandırma
borularının yapıldığını, ancak havalandırma borusunun tek başına yeterli olmadığını
dile getirdi. Kurt, ''Havayı dışarı atmak için motor da gerekiyor. Motorlar
ödenek yetersizliği nedeniyle alınamamıştı. O öyle kaldı. Yani laboratuvarın
normal havalandırması şu anda çalışmıyor. Hava kanalları olduğu için para gelir
gelmez motor montajı yapılacak'' diye konuştu.
ENFEKSİYON KOMİTESİ TOPLANDI
Kurt, şüpheli vakaların tespitinin ardından hastane enfeksiyon komitesini topladıklarını
söyleyerek, ''Acaba bizim bir hatamız var mı diye tekrar gözden geçirdik. Eksikliklerimizi
saptadık. Komitenin önerileri doğrultusunda eksikliklerimizi giderme çalışmalarına
başladık'' dedi.
Verem mikrobunu saptamak için kullanılan ''santrifüj'' cihazında bir sorun olabileceği
ihtimaline karşı cihazın yenisini satın aldıklarını, yeni emniyet kabini siparişi
verdiklerini anlatan Kurt, bu cihazların teslimatının yakında yapılacağını bildirdi.
Bahar Kurt, hastane diğer bölümlerinde çalışan personelin de risk altında olduğunu,
onlar için de önlemler kapsamında, maske dağıtımı, UV lambası ve yıllık taramalar
yapıldığını kaydetti.
Başhekim Kurt, ''laboratuvarda önlem alınmadığı için personelin hasta olduğu''
yönünde iddialar bulunduğunu anımsatarak, personelde ortaya çıkan rahatsızlıklarla
ilgili hastane yönetiminin ''ihmalkarlığı veya vurdumduymazlığı bulunduğu''
yönündeki eleştirileri kabul etmediklerini ifade etti.
Kurt, 1985-1998 yılları arasında hastanede, 9 hemşire, 3 doktor, 4 hizmetli,
2 memur olmak üzere 18 kişinin hastalığa yakalandığının bildirildiğini kaydetti.
Senatoryum Hastanesi personelinde 'verem' şüphesi
Haber Giriş : 2004-12-09T00:58, Son Güncelleme 2018-03-27T00:42