Nuh GÖNÜLTAŞ/D.B.Tercüman
Tuğgeneral Osman Özbek Paşa'nın Necmettin Erbakan'a başbakanken küfretmesi,
İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Yaşar Akbıyık'ın Tayyip Erdoğan'a terbiyesizlik
etmesi ile genç bir teğmenin Turgut Özal'a "alışamadım" demesi arasında
ne fark var? Farklarına ayrıca gireriz, ama bu densizliklerin hepsinin ortak
noktası, duyanların
"Bu ne cüret" diyebileceği türden vahim olaylar. Hepsi de haddi aşma,
saygısızlık, hazımsızlık, densizlik... Hepsi de demokrasiye ve cumhuriyete karşı
yapılan büyük hakaret...
Barolar Birliği Başkanı Başbakan Tayyip Erdoğan için "İmam Hatipli birisinin
başbakan olmasını hazmedemiyorum" demişti. Hatırlayın, Turgut Özal Cumhurbaşkanı
olduğunda genç bir teğmen olan Murat Şeref Baba Özal'a "alışamadım"
diye telgraf çekme cüretini göstermişti. Özal da ona "Alışırsınız alışırsınız"
demişti. Peki o teğmenin akıbeti ne oldu? Asker bir müddet direndi teğmeni askerlikten
uzaklaştırmamak için. Fakat rahmetli Turgut Özal komutanlarla bir araya her
geldiğinde, her milli güvenlik kurulunda komutanlara dönerek "O teğmeni
istiyorum" diyerek, bir tür "Bana onun kellesini getirin"
diyerek tavrını koydu. V e o teğmen ordudan uzaklaştırıldı.
Başbakan Necmetin Erbakan'a küfreden Tuğgeneral Osman Özbek'e ne oldu? Özbek
28 Şubat sürecinin başladığı dönemde Erzurum Jandarma Bölge Komutanı'ydı. 18
Nisan 1997'de Başbakan Necmettin Erbakan'a ve dost bir ülke başbakanına ağır
sözler sarf edince halktan büyük tepki aldı. AnasolM hükümeti döneminde Beyaz
Enerji Operasyonu sebebiyle Jandarma Harekât Başkanlığı görevinden alınarak,
Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığı'na sürüldü. Sürülmesine tepki olarak istifasını
verdi! Başbakan Tayyip Erdoğan'a "İmam hatipli birinin başbakan olmasını
hazmedemiyorum" diyen Baro Başkanı'na karşı yargıya başvurdu. Açılan davalar
sürüyor.
Peki İzzet Baysal rektörüne ne olacak? Başbakan'a yaptığı saygısızlık yanına
kâr mı kalacak?
Şu kesin, bu rektör mutlaka bir şekilde cezalandırılmalı. Aslında YÖK'ün yapması
gereken bu şahsı hemen görevinden almaktır. Ama YÖK'te nerede o yürek? Gerçi
Başbakan Erdoğan rektöre kürsüden gerekenleri söyledi ama bu yetmez. Rektör
mutlaka yaptığının cezasını çekmeli. Bu işin önü bir şekilde alınmalı, halkın
seçtiği, birinci parti yaptığı, tek başına iktidara getirdiği, çok büyük bir
çoğunlukla Meclis'e soktuğu Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na saygısızlık cezalandırılmalı.
Gelelim adı geçen rektörün İmam Hatip Lisesi Mezunu olmasına. Aslında saygısızlığın
vahametini artıran en önemli faktör de bu. Çünkü İmam Hatipler okullarında okuyanlara
bu şekilde başbakana, demokrasiye ve cumhuriyete saygısızlık öğretilmiyor. Rektör
sadece İmam Hatipli olmakla kalsa iyi, aynı zamanda Tayyip Bey İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı'yken Akbıyık da belediye de çalışıyordu. Belki bu bilgi işin
kişisel hazımsızlık boyutunu açıklamaya yetebilir!