Yeni Türk Ceza Kanunu bugün yürürlüğe girdi. Kanunun Devlet Memurlarına ilişkin bazı önemli hükümleri şunlardır:
Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma
Madde 219- (1) İmam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi dini reislerden biri vazifesini
ifa sırasında alenen hükümet idaresini ve Devlet kanunlarını ve hükümet icraatını
takbih ve tezyif ederse bir aydan bir seneye kadar hapis ve adlî para cezası
ile cezalandırılır veya bunlardan birine hükmolunabilir.
(2) Yukarıdaki fıkrada gösterilen kimselerden biri işbu sıfattan bilistifade
hükümetin idaresini ve kanun ve nizam ve emirleri ve dairelerden birine ait
olan vazife ve salahiyeti takbih ve tezyife veya halkı kanunlara yahut hükümet
emirlerini icraya veya memuru memuriyetinin vazifesi icabına karşı itaatsizliğe
tahrik ve teşvik edecek olursa üç aydan iki seneye kadar hapse ve adlî para
cezası ve müebbeden veya muvakkaten bilfiil o vazifeyi icradan ve onun menfaat
ve aidatını almaktan memnuiyetine hükmolunur.
(3) Kendi sıfatlarından istifade ederek kanuna göre kazanılmış olan haklara
muhalif iş ve sözlerde bulunmaya, bir kimseyi icbar ve ikna eden din reis ve
memurları hakkında dahi baladaki fıkrada yazılı ceza tertip olunur.
(4) Bunlardan biri dini sıfatından istifade ederek, birinci fıkrada yazılı fiillerden
başka bir cürüm işlerse altıda bir miktarı çoğaltılmak şartıyla o cürüm için
kanunda yazılı olan ceza ile mahkûm olur.
(5) Şu kadar ki kanun işbu sıfatı esasen nazarıitibara almış ise cezayı çoğaltmaya
mahal yoktur.
Zimmet
Madde 247- (1) Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma
ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren
kamu görevlisi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla
işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek
üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.
Etkin pişmanlık
Madde 248- (1) Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen malın aynen iade
edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın
üçte ikisi indirilir.
(2) Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen malın aynen
iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek
cezanın yarısı indirilir. Etkin pişmanlığın hükümden önce gerçekleşmesi halinde,
verilecek cezanın üçte biri indirilir.
Daha az cezayı gerektiren hal
Madde 249- (1) Zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle,
verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir.
İrtikap
Madde 250- (1) Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine
veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi
icbar eden kamu görevlisi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli
davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte
bulunulmasına bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi, üç yıldan beş yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) İkinci fıkrada tanımlanan suçun kişinin hatasından yararlanarak işlenmiş
olması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Denetim görevinin ihmali
Madde 251- (1) Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle
yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur.
(2) Denetim görevini ihmal ederek, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan
sağlayan kamu görevlisi, üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Rüşvet
Madde 252- (1) Rüşvet alan kamu görevlisi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır. Rüşvet veren kişi de kamu görevlisi gibi cezalandırılır.
Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
(2) Rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı görevi yapan,
hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, birinci fıkraya
göre verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
(3) Rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi
yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır.
(4) Birinci fıkra hükmü, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu
kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının
iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar,
kamu yararına çalışan dernekler, kooperatifler ya da halka açık anonim şirketlerle
hukuki ilişki tesisinde veya tesis edilmiş hukuki ilişkinin devamı sürecinde,
bu tüzel kişiler adına hareket eden kişilere görevinin gereklerine aykırı olarak
yarar sağlanması halinde de uygulanır.
(5) Yabancı bir ülkede seçilmiş veya atanmış olan, yasama veya idari veya adlî
bir görevi yürüten kamu kurum veya kuruluşlarının memur veya görevlilerine veya
aynı ülkede uluslararası nitelikte görevleri yerine getirenlere, uluslararası
ticari işlemler nedeniyle, bir işin yapılması veya yapılmaması veya haksız bir
yararın elde edilmesi veya muhafazası amacıyla, doğrudan veya dolaylı olarak
yarar teklif veya vaat edilmesi veya verilmesi de rüşvet sayılır.
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
Madde 253- (1) Rüşvet suçunun işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan
tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Etkin pişmanlık
Madde 254- (1) Rüşvet alan kişinin, soruşturma başlamadan önce, rüşvet konusu
şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen teslim etmesi halinde, hakkında rüşvet
suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Rüşvet alma konusunda başkasıyla anlaşan
kamu görevlisinin soruşturma başlamadan önce durumu yetkili makamlara haber
vermesi halinde de hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.
(2) Rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya varan kişinin, soruşturma
başlamadan önce, pişmanlık duyarak durumdan soruşturma makamlarını haberdar
etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz; verdiği
rüşvet de kamu görevlisinden alınarak kendisine iade edilir.
(3) Rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin, soruşturma başlamadan önce, pişmanlık duyarak durumdan soruşturma makamlarını haberdar etmesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.
Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama
Madde 255- (1) Görevine girmeyen ve yetkili olmadığı bir işi yapabileceği veya
yaptırabileceği kanaatini uyandırarak yarar sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan
beş yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması
Madde 256- (1) Zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisinin, görevini yaptığı
sırada, kişilere karşı görevinin gerektirdiği ölçünün dışında kuvvet kullanması
halinde, kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Görevi kötüye kullanma
Madde 257- (1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin
gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun
zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi,
bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini
yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun
zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi,
altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) İrtikap suçunu oluşturmadığı takdirde, görevinin gereklerine uygun davranması
için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlayan
kamu görevlisi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Göreve ilişkin sırrın açıklanması
Madde 258- (1) Görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle bilgi edindiği
ve gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri ve diğer tebligatı
açıklayan veya yayınlayan veya ne suretle olursa olsun başkalarının bilgi edinmesini
kolaylaştıran kamu görevlisine, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kamu görevlisi sıfatı sona erdikten sonra, birinci fıkrada yazılı fiilleri
işleyen kimseye de aynı ceza verilir.
Kamu görevlisinin ticareti
Madde 259- (1) Yürüttüğü görevin sağladığı nüfuzdan yararlanarak, bir başkasına
mal veya hizmet satmaya çalışan kamu görevlisi, altı aya kadar hapis veya adlî
para cezası ile cezalandırılır.
Kamu görevinin terki veya yapılmaması
Madde 260- (1) Hukuka aykırı olarak ve toplu biçimde, görevlerini terk eden,
görevlerine gelmeyen, görevlerini geçici de olsa kısmen veya tamamen yapmayan
veya yavaşlatan kamu görevlilerinin her biri hakkında üç aydan bir yıla kadar
hapis cezası verilir. Kamu görevlisi sayısının üçten fazla olmaması halinde
cezaya hükmolunmaz.
(2) Kamu görevlilerinin mesleki ve sosyal hakları ile ilgili olarak, hizmeti
aksatmayacak biçimde, geçici ve kısa süreli iş bırakmaları veya yavaşlatmaları
halinde, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza da verilmeyebilir.
Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf
Madde 261- (1) İlgili kanunlarda belirlenen koşullara aykırı olduğunu bilerek,
kişilerin taşınır veya taşınmaz malları üzerinde, karşılık ödenmek suretiyle
de olsa, zorla tasarrufta bulunan kamu görevlisi, fiil daha ağır cezayı gerektiren
bir suç oluşturmadığı takdirde, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi
Madde 262- (1) Bir kamu görevini, kanun ve nizamlara aykırı olarak yerine getirmeye
teşebbüs eden veya terk emri kendisine bildirilmiş olduğu halde görevi sürdüren
kimseye üç aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
Kanuna aykırı eğitim kurumu
Madde 263- (1) Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açanlara, bunları çalıştıranlara
ve bu kurumlarda kanuna aykırı olarak açıldığını bildiği halde öğretmenlik yapanlara,
altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Yukarıdaki fıkrada gösterilen yerlerin kapatılmasına da karar verilir.
Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma
Madde 264- (1) Bir rütbe veya kamu görevinin veya mesleğin, resmi elbisesini
yetkisi olmaksızın alenen ve başkalarını yanıltacak şekilde giyen veya hakkı
olmayan nişan veya madalyaları takan kimseye üç aydan bir yıla kadar hapis cezası
verilir.
(2) Elbisenin sağlayacağı kolaylık ve olanaklardan yararlanarak bir suç işlenirse,
yalnız bu fiilden ötürü yukarıdaki fıkrada belirtilen cezalar üçte biri oranında
artırılarak hükmolunur.
Görevi yaptırmamak için direnme
Madde 265- (1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla,
cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi halinde, iki yıldan dört
yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Suçun, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle veya birden
fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranında
artırılır.
(4) Suçun, silahla ya da var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları
korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre
verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle
ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna
ilişkin hükümler uygulanır.
Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma
Madde 266- (1) Görevi gereği olarak elinde bulundurduğu araç ve gereçleri bir
suçun işlenmesi sırasında kullanan kamu görevlisi hakkında, ilgili suçun tanımında
kamu görevlisi sıfatı esasen göz önünde bulundurulmamış ise, verilecek ceza
üçte biri oranında artırılır.
Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi
Madde 279- (1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun
işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde
bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan
iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun, adlî kolluk görevini yapan kişi tarafından işlenmesi halinde, yukarıdaki
fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi
Madde 280- (1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti
ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta
gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire
ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır.