Hukukçular Derneği üyeleri, başörtülü anneyi kızının mezuniyet törenine almayan
Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörü Yaşar Sütbeyaz hakkında suç duyurusunda
bulundu.
Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde düzenlenen kızının mezuniyet törenine başörtülü
anneyi almayan Rektör Yaşar Sütbeyaz hakkında, "kamu görevinin sağladığı
nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun bıraktığı ve görevi
kötüye kullandığı" gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu. Hukukçular Derneği'nin
dilekçesinde, "Atatürk Üniversitesi'nde düzenlenen mezuniyet törenine,
Sabire Karşı adında bir şehit annesi, başı örtülü olduğu için tören yerine alınmamıştır.
Mağdur Sabire Karşı, kızının mezuniyeti nedeniyle törene davetli olduğunu, kendisinin
bu vatan için evladını şehit vermiş bir şehit annesi olduğunu, başörtüsünün
yasak olmadığını ifade etmesine rağmen kapıdaki görevli, rektörün emri olduğunu
bildirerek mağduru tören alanına almamıştır. Rektör bu olayın medya önünde cereyan
etmesi ve basında yer alarak tepki görmesi üzerine eylemi doğrulayarak 'devletin
emrini yerine getirdim' şeklinde açıklamalarla, mağdurun tören alanına kendi
talimatıyla alınmadığını doğrulamıştır. Yukarıda arz edilen sebeplerle sanığın
kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanıp, mağdureyi hukuka aykırı olarak
üniversitenin tören alanına almadığı, görevini kötüye kullandığı anlaşıldığından
hakkında soruşturma yapılarak cezalandırılması için kamu davası açılmasını arz
ve talep ederiz" denildi.
Yaklaşık 10 kişilik grup, suç duyurusunun ardından adliye önünde basın mensuplarına
açıklama yaptı. Grup adına açıklama yapan emekli Başsavcı Reşat Petek, "Rektör,
kızının mezuniyeti nedeniyle törene davetli olduğunu, kendisinin bu vatan için
evladını şehit vermiş bir şehit anası olduğunu, başörtüsünün yasak olmadığını
ifade etmesine rağmen kapıdaki görevli, rektörün emri olduğunu ileri sürerek,
mağdure Sabire Karşı'yı tören alanına almamıştır. Rektör olayın medyada yer
almasının ardından eylemi doğrulayarak, 'devletin emrini yerine getirdiği' yönünde
açıklamalar yapmış ve mağdurenin tören alanına kendi talimatıyla alınmadığını
doğrulamıştır. Yasağın hukuki dayanağı var mıdır diye bakıyoruz, hukuk kuralları
içinde böyle yasağın olmadığı açık seçik ortadadır. Hukuk devletinde devletin
emri hukuk kurallarıdır ve anayasa, kanun, tüzük ve yönetmeliklerde başörtülü
bir vatandaşın üniversitede düzenlenen törene alınmayacağına dair bir kural
yoktur. Öyleyse rektörün emri hukuka aykırıdır ve kişiyi hürriyetinden yoksun
bırakmak cezasız kalmamalıdır. Eski ceza kanununda olduğu gibi yeni Türk Ceza
Kanunu'nda (TCK) da suç olarak tanımlanmış ve cezası gösterilmiştir. Yeni TCK'da
109. maddeye göre bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir
yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kimseye 1 yıldan 5 yıla kadar hapis
cezası verilir. Bu suç kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanmak suretiyle
işlenmesi halinde verilecek ceza bir kar artırılır. Ayrıca TCK'nın 257. maddesine
göre görevi kötüye kullanan kamu görevlisine de 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
cezası verilmesini öngörüyor" diyerek açıklamayı bitirdi.
Grup açıklamanın ardından adliyeden ayrıldı.