Nitekim tasarıdaki bu düzenleme Bakanlar Kurulunda da aynen benimsendi ve tasarı olduğu gibi TBMM'ye gönderildi. TBMM Adalet Komisyonunda yapılan görüşmeler sırasında da, Maliye Bakanlığı temsilcisinin, personel reformu çalışmalarını ve bütçeye getireceği yükü bahane ederek yaptığı itirazlara karşın, bizzat Sayın Adalet Bakanının ısrar etmesi ve komisyondaki bütün milletvekillerinin destekleriyle bu düzenleme hiçbir değişikliğe uğramadan aynen geçti ve tasarı Genel Kurulun gündemine geldi.
Ancak ne olduysa burada oldu ve Sayın Bakanın tutumu 180 derece tersine döndü! Tasarı görüşülürken milletvekillerinin verdiği ve Sayın Bakanın da desteklediği önergelerden iki tanesi, birinci sınıf hâkim olmak için 3 yıl avantajlı duruma gelecek olan bütün meslek mensuplarının hayallerini yıktı!.. Verilen önergeler ile:
1- Ek Gösterge,
2- Yüksek Hâkimlik Tazminatı ( ve dolayısıyla Temsil/Görev Tazminatı)
cetvellerindeki üst puanları hak edebilmek için 3'er yıl bekleme şartı koşuldu… Verilen bu önergelere, hükümet adına Kurulda görüş veren Sayın Adalet Bakanı açıkça "kabul ediyoruz" dedi ve değişiklik önergeleri bu haliyle kabul edilerek yasalaştı!.. Dolayısıyla ana metindeki, 3 yıl daha erken birinci sınıf hakim ve savcı olmaya imkân veren hükmün parasal yönden bir anlamı kalmamış oldu…
Hâlbuki Sayın Bakan işin başından beri hâkimler ve savcıların lehine bir tutum sergilemişti… Bakanlar Kurulunun bile onay verdiği bir düzenleme, nasıl olur da birkaç milletvekilinin önergesiyle değiştirilir, doğrusu anlamak mümkün değil… Sakın, ileride yapılacak olan personel reformu çalışmaları falan bahane gösterilmesin!.. Çünkü bu çalışmalar hükümetin ilk günlerinden beri zaten vardı ve bu çalışmalara rağmen Bakanlar Kurulundan bu tasarı bu haliyle aynen kabul edilmiş idi!.. Sayın Bakanın bu konuda bir açıklama yapma borcu bulunmaktadır. Bekliyoruz!..
"Haber Gönder" yoluyla haberi yazan: Korcansu