Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, akaryakıtta özel tüketim vergisi (ÖTV) indiriminin söz konusu olmadığını belirterek, ''akaryakıtta vergi artmıyor ki... fiyatlar artıyor. Hatta fiyatlar arttıkça vergi oranı düşüyor. Fiyatlardaki artış da önlenemez'' dedi.
Unakıtan, Türk ekonomisindeki gelişmeler ve Ağustos ayı sonu itibarı ile Bütçe
Uygulama Sonuçları hakkında düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını
yanıtladı.
Bir gazetecinin Milli Eğitim Bakanı'nın eğitimde KDV'nin, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı'nın da akaryakıttaki ÖTV'nin aşağı çekilmesi yönündeki açıklamalarını
nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Bakan Unakıtan, ''bakan arkadaşlarım
zaman zaman bazı vergilerin indirilmesini taleb ederler ama hükümetimizin bir
mali politikası var.Bu başarılar bütçe disiplinine bağlı kaldığımızdan geldi''
dedi.
Hükümet olarak bugüne kadar ekonomideki iyileşmelere paralel olarak kurumlar,
gelirler vergileri ile KDV oranlarında indirime gittiklerini hatırlatan Bakan
Unakıtan, ''bu hesap kitap meselesi. Hesap tutarsa yaparsınız, tutmazsa batarsınız.
Vergiler inince fiyatlar indi mi? Dersanelerin fiyatları kaç lira farketti?
Pek fazla bir şey olmamış. Yıllık 6 milyar lira olan özel okullarda yüzde 8
vergiyi indirsek, 600 milyon düşse, herkes çocuğunu özel okullara yazdırmak
için hücum mu edecek?'' diye konuştu.
Akaryakıtta alınan verginin maktu olduğunu, fiyatlar arttıkça oranın düştüğünü
hatırlatan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, dışa bağımlılık nedeniyle fiyat artışlarının
önüne geçilemediğini, bunun bütün dünyada böyle olduğunu anlattı.
Bakan Unakıtan, ''(vergiyi indirelim) deyip hemen o kolaycılığa kaçılmasın.
Vergi artmıyor ki... Yılbaşından buyana aynı. Akaryakıtta ÖTV indirimi söz konusu
değil. Çünkü biz bu şekilde planımızı, bütçemizi yaptık. Bu çerçevede vergimizi
alıyoruz'' dedi.
Uluslararası Para Fonu'na (IMF) verilen niyet mektubundaki taahhütlerin yerine
getirilip getirilmeyeceği ve hedeflerde revizyona gidilip, gidilmeyeceği sorularına
da Bakan Unakıtan, ''üç yıllık bütçe açıklayan Türkiye'de vergilerin ne olacağının
da açıklanması lazım'' dedi.
Bu konuda çalışmaların sonuçlarını kamoyuna da duyuracaklarını anlatan Unakıtan,
vergi politikasıyla ilgili bir karar olunursa bunu hükümetin alacağını ve Başbakan
Tayyip Erdoğan'ın bunu açıklayacağını söyledi.
''ÖNCE VERGİ KANUNLARINDAKİ DEĞİŞİKLERİ YAPACAĞIZ''
Önce ülkenin acil ihtiyacı olan vergi kanunlarındaki değişiklikleri yapacaklarını
vurgulayan Bakan Unakıtan, kurumlar ve gelirler vergisi kanunu tasarı taslaklarını
yıl sonuna kadar tamamlayıp parlamentoya sunmayı planladıklarını, 2006 yılında
da vergi usul kanunu yeniden yazmaya başlayacaklarını açıkladı.
Vergi nispetleriyle ilgili 2006 yılında ne olacak, sonraki yıllarda ne düşündüklerini
de çalışmaları tamamlayıp hükümetin onayıyla Başbakan Erdoğan tarafından açıklanacağını
söyledi.
Faiz dışı fazla hedefine ulaşmada bir problem olmadığını ifade eden Bakan Unakıtan,
Türkiye'nin fevkalade önemli bir performans gösterdiğini kaydetti ve şöyle devam
etti:
''Düşündüğümüz faiz 56 milyar YTL. Fakat ağustos ayında çok büyük bir faiz
ödemesi yaptığımızdan faiz ödemesi diğer aylara göre daha yüksek oldu. Bu gösteriyor
ki sene sonu ödeyeceğimiz faiz 50 milyar YTL veya daha altında olacaktır. Bu
hem faizlerin azalmasından dolayı giderlerimiz azalacak hem de gelirlerimizde
artma olursa, 29 milyar YTL bütçe açığı hedeflemiştik. Şimdi 6.7 milyar YTL.
4 ayda bütçe fazlası bekliyoruz veya açık çok az olmasını bekliyoruz. Dolayısıyla
bütçe açığının beklenenden çok da aşağı çıkmasını bekliyoruz. Şu an revizyon
yapmıyoruz ama ne olacağını da tahmin ede ede gidiyoruz.
Fakat resmi olarak bazı revizyon yaparak, kendimize aaa ne güzel bütçe hadi
bir masraf kapısı açalım şekline de düşemiyoruz. Aaa gelir arttı, ne güzel,
artıralım masrafları da biraz... İşte o rehavete kapılmanın tam ağababası. Olmaz
o iş. Herhangi bir rehavate kapılmayız, herhangi bir tavize de gitmeyiz. Aynı
disiplinle yürümek istiyoruz. Çünkü asıl hedefimiz yıl sonu hedeflerimizi yakalamak.Yüzde
6.5'un üzerinde faiz dışı fazla elde etmek için uğraşımız var mı, o da yok.
Çok fazla faiz dışı fazla elde etme gayretinde değiliz, bunun azı da zarar,
çoğu da. Çok olduğunda çok daha fazla ekonomiyi sıkmış oluruz ki, onun da bir
maliyeti vardır.''
''SOSYAL GÜVENLİK PRİMLERİ YÜKSEK''
İstihdam üzerindeki vergilerin azaltılması yönünde bir girişimde bulup bulunmayacakları
konusundaki bir başka soru üzerine Bakan Unakıtan, Türkiye'de kavram kargaşası
yaşandığını belirterek, ''memurlardan yüzde 6-8 civarında vergi alınıyor, tazminat
gibi pekçok gelirden de vergi alınmıyor. İstihdam üzerinde vergi çok yüksek
değil ama sosyal güvenlik primleri yüksek. Buna ben de inanıyorum'' dedi.
Türkiye'deki istihdam üzerindeki vergi yükünün azaltılması gerektiğini vurgulayan
Unakıtan, bu yönde çalışma yapıldığını, ancak bunun ekonomiye getirilerinin,
götürülerinin enine boyuna hesaplanması gerektiğini vurguladı.
Unakıtan, ''hesaplı hareket etmemiz lazım. Türkiye eski lüzumsuz harcama, ısraf
devrini kapattı. Faturası bütün ülkeye pahalıya maloluyor, binlerce insan işsiz
kalıyor. Türkiye'nin tek yolu var hesabını bilme yolu'' diye konuştu.
''DEVLET KİMSENİN ÇİFTLİĞİ OLAMAZ''
''Devlet kimsenin çiftliği olamaz'' diyerek özelleştirme karşıtlarını eleştiren
Unakıtan, ''özelleştirme yapmadığımız zaman siyasilerin çiftliği haline geliyor.
6 bin kişilik İSDEMİR'de 17 bin kişi çalışıyordu. 3.7 milyar dolar zarar etmiş,
bu kimin cebinden çıkıyor, milletin. Karlıları da satalım, siyasilerin çiftliği
olmasın.Oradaki yolsuzluk, buradaki usulsüzlükle uğraşmasın devlet. Demirperde
ülkeleri bile özelleştirmeyi bitirdi'' dedi.
TARIM POLİTİKALARI
Tarımda çalışan nüfusun yüzde 32'lere düştüğünü hatırlatan Unakıtan, gelişmiş
ülkelerde bunun yüzde 3-5 düzeyinde olduğunu belirterek daha alınacak çok yol
olduğunu söyledi.
Tarımın desteklenmesi gereken bir sektör olduğunu ve bütçeden önemli destekler
ayrıldığını anlatan Bakan Unakıtan, son yakıt fiyatlarındaki artışlarla ilave
ödeme ve gübre desteğiyle ilgili iyileştirme kararı verildiğini kaydetti.
Bu sene ilk kez buğdaya prim verildiğine dikkat çeken Unakıtan, prim uygulamasını
kayıtlı ekonomiye geçişi sağladığından tercih ettiklerini bildirdi.
''EK TEDBİR VE VERGİ YOK''
Ek tedbirler ve verginin söz konusu olup olmadığına dönük bir başka soru üzerine
de Unakıtan, ''sosyal güvenlikte başağrılarımız var, sağlıkta dönüşümü gerçekleştirdik,
ilaç kuyruklarına son verdik ama ilaç faturamız arttı. Yeşil kart istismar edildiğinden
bütçeye yük geldi. Ama bunlara rağmen ek tedbirler almaya ihtiyacımız yok. Ek
vergiler asla söz konusu değil'' dedi.
Toplumsal olayları da ekonomik yönden değerlendiren Maliye Bakanı Kemal Unakıtan,
bu ülkede yaşayan herkesin bu istikrarı koruma mecburiyetinde olduğunu belirterek,
''ekonomik istikrarın bozulması bu milletin büyük faturalar ödemesine neden
oluyor. Hiç kimse eski filmleri tekrar tekrar Türk milletinin önüne getirmesin,
millet de bunlara prim vermesin. Bu milletin aklını başına toplaması lazım,
kimseye de rahat batmasın'' diye konuştu.
''TMO DAHA AZ ÜRÜN ALSA DAHA İYİ İDİ AMA SORUN YOK''
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) gibi kurumların bankalardan borçlanmaya gitmesinin
mali disiplini bozup bozmadığı yolundaki bir soru üzerine Unakıtan, ''TMO daha
az ürün alsa daha iyi idi ama sorun yok'' dedi.
Unakıtan, şunları söyledi: ''Çifçi zor durumda kalmasın diye alımı biraz uzun
tuttular. Alınan mal belli süre sonra satmak üzere alınan maldır. Bir süre sonra
iç ve dış piyasaya satılacak. Hazine'ye bir yük getirecek ama bu yanlış hesaplandığı
gibi alımın tamamı kadar değil. Tabii daha az ürün alsa daha iyi olurdu ama.
Biz bunların tedbirlerini alıyoruz ve almaya devam edeceğiz.''