Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bugüne kadar vakıf ve devlet üniversitesi
ayrımı yapmadıklarını belirterek, ''Hatta ve hatta biz, özel öğretim kurumlarının
artması ve vakıf üniversitelerinin gelişip serpilmesi için üzerimize düşeni
yapmaya devam edeceğiz'' dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi'nin yeni akademik yılının başlaması dolayısıyla Beşiktaş
Yerleşkesi'nde düzenlenen törende konuşan Bakan Çelik, Türkiye'de 'ü devlet,
24'ü de vakıf olmak üzere 77 üniversite bulunduğunu söyledi.
Vakıf üniversitelerinin adet itibariyle bu sayı içinde yüzde 30-35'lik bir
oranı işgal ettiğini, ancak buna rağmen öğrenci sayısı bakımından yüzde 6'lık
bir orana sahip olduğunu vurgulayan Çelik, bu oranın son derece az olduğunu
bildirdi.
Çelik, Türkiye'de her yıl 2 milyona yakın gencin üniversite kapılarını zorlamak
üzere Öğrenci Seçme Sınavı'na girdiğini hatırlatarak, bu öğrencilerden sadece
yüzde 10'unun 4 yıllık lisans programlarına yerleştirildiğine dikkat çekti.
Şu anda 20 bini KKTC'de, 15 bini de ABD'de olmak üzere yurtdışında öğrenim
yapan 70 bine yakın öğrenci bulunduğunu anlatan Bakan Çelik, şunları kaydetti:
''Ülkedeki üniversiteler dünyanın en kaliteli üniversiteleri olsa bile, şüphesiz
ki yurtdışındaki tecrübeyi, bilgiyi ve birikimi Türkiye'ye taşımak için bir
miktar öğrenci bulundurmamız gerekiyor. Ancak bu öğrencilerin büyük çoğunluğu
burada yükseköğrenim imkanı ve ortamı bulamadığı için yurtdışına gidiyor. Şunu
da belirtmek isterim ki, biz özel öğretim-devlet okulları gibi bir ayrımı bugüne
kadar yapmadık. Birine öz, birine üvey evlat muamelesi asla yapmadık. Bundan
sonra da asla yapmayacağız. Vakıf üniversitesi, devlet üniversitesi ayrımı yapmadık.
Bundan sonra da yapmayacağız. Hatta ve hatta biz, özel öğretim kurumlarının
artması ve vakıf üniversitelerinin gelişip serpilmesi için üzerimize düşeni
yapmaya devam edeceğiz.'' Milli Eğitim Bakanı Çelik, Türkiye'de özel öğretim
kurumlarının genel öğretim kurumları içindeki oranının yüzde 1.9 olduğunu belirterek,
bu oranın eski komünist ülkelerin bile gerisinde bulunduğunu bildirdi.
Arnavutluk'ta bile yüzde 10'lara ulaşan oranın Türkiye'deki çarpıklığı ortaya
koyduğunu ifade eden Hüseyin Çelik, ''Bunu yenmek zorundayız. Biz meyvenin hangi
çiftlikten, hangi bahçeden geldiğiyle ilgilenmiyoruz. Biz o meyvenin kalitesiyle
ilgileniriz. 'x' veya 'y' üniversitesinden gelmesi önemli değil'' dedi.
''ÜNİVERSİTELER POLİTİZMDEN UZAK OLMALI''
Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel de, özel üniversitelerin
gelişmesinin önündeki en büyük engelin maddi imkansızlık ve kadro yetersizliği
olmadığını anlatarak, ''Çarpıklık zihniyettedir. Bu aşıldığı takdirde özel üniversitelerin
sayısı artacaktır. Üniversiteler politizmden uzak olmalı, meselelere siyasi
gözle değil bilimsel gözle bakmalıdır'' diye konuştu.
Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum da, ''Ermeni Konferansı''nın
yargı kararıyla durdurulma girişimini eleştirerek, ''bunun akademik özgürlüğe
yapılan bir müdahale olduğunu'' savundu.
Üniversitelerinin 1998 yılında 4 fakülte ile eğitime başladığını, bu yıl 6
fakültede 4 bin 700 öğrenciye ulaştıklarını anlatan Prof. Dr. Batum, ''Çok kısa
süre içerisinde Türkiye'nin en önemli üniversitelerinden biri olmayı hedefliyoruz,
hatta çok konuşulan dünyanın 200 üniversitesi içerisinde yer almayı hedefliyoruz''
dedi.
Törene, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, İstanbul Valisi Muammer Güler ve Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı.