Yaklaşık onbir buçuk ay önce tedavüle giren Yeni Türk Lirası'na daha ilk günden itibaren çoğumuz alıştık. Bunda, paraların üzerindeki resimlerin ve renklerin değiştirilmemiş olması en büyük nedendi. Ancak yapılan en önemli değişiklik sıfırların atılmış olmasıydı... Vatandaşlar bu yeni paraları herhangi bir sıkıntı çekmeden kullanıyor. Acaba 31 Aralık 2005'te, eski paraya da sorun yaşamadan veda edebilecek mi? Önceden tedbirini alıp da yastık altında tuttuğu eski paraları elden çıkaranlar, tabii ki hiçbir sıkıntı yaşamayacak. Yılbaşından sonra parası elinde kalanlar, "Vay efendim, benim haberim yoktu. Bu benim ev paramdı, araba paramdı" diye bana dert mesajları göndermesin. Zira bir yıl öncesinden bütün gazetelerde ve televizyonlarda bu konuyla ilgili haberler çıktı. 1 Ocak'tan sonra hiçbir hak iddia edemezsiniz. Çünkü yetkili kurumlar gerekli uyarıyı yaptılar. Bu yüzden kimseyi suçlayamazsınız...
Uyarım sadece sade vatandaşlar için değil. Esnaf da önceden önlemini almalı diye düşünüyorum. Bana kalırsa daha şimdiden müşterilerini uyarmaları gerekiyor. Bu işi herkes son bir kaç güne bırakırsa, büyük bir kargaşa meydana gelir. Onun için bütün vatandaşlar elinde bulundurdukları eski paraları bir an önce tedavüle çıkarmalı.
Boşaltın şu pislik yuvasını
Gün geçmiyor ki masum bir vatandaşımız daha gasp, kapkaç ve hırsız kurbanı olmasın.
Eskiden akşam vakitleri tenha yerlerde, özellikle de yalnız yürüyen bayanları
gözüne kestiren gaspçı ve kapkaççılar, artık gündüz vakti kalabalık caddelerde
bile vatandaşlara dadanır oldu. Gasp ve kapkaç çetelerini çökertmek için emniyetin
bunların yuvalandığı yerleri tespit edip, oraları bu pisliklerden temizlemesi
gerekiyor. Geçen cumartesi gecesi Kartal'da marketçilik yapan kardeşlerine yardım
eden Kemal Özdoğan isimli bir vatandaş, dükkana giren 4-5 gaspçının saldırısına
uğradı. Ağır yaralanan Kemal Bey, şimdi Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde yaşam
savaşı veriyor, son birkaç ay içinde o bölgede birçok olay yaşanmış.
Bu olayların artışının nedeni ise Kartal'a taşınan Koşuyolu Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi'nin boş kalan binasına tinercilerin ve sarhoşların dadanmış olması. İşte, burayı kendilerine mesken yapan serseriler, o bölgede yaşayanlara hayati zehir ediyor, işyerlerini basıp, para veya malzeme vermeyenleri tehdit ediyorlar. İşte, Kemal Özdoğan'ın saldırıya uğradığı market de hastanenin tam karşısında bulunuyor. Gördünüz mü, yıllardır hastalara şifa dağıtan Koşuyolu Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi ne hale düşmüş? Burayla kim ilgilenecekse, biran önce harekete geçsin. Sağlık Bakanlığı ve İstanbul Valiliği yetkililerine duyurulur.
Ahmet Vardar / Vatan