Adalet Bakanı Cemil Çiçek, insan hakları ihlallerine yol açılmaması ve Türkiye'nin
bu nedenle maddi ve manevi zarara uğramasının önlenmesi için cumhuriyet savcılarını,
soruşturma evresinde dikkat etmeleri gereken konularda uyardı.
Adalet Bakanlığı'nın 31 Aralık 2005'e kadar yayımladığı genelgelerin güncelleştirilmek
amacıyla yürürlükten kaldırılmasının ardından ilgili mevzuata göre hazırlanan
yeni genelgelerin yayımlanmasına başlandı.
Adalet Bakan Çiçek, bu çerçevede yayımladığı "Soruşturmalarda İnsan Hakları
İhlallerine Yol Açılmaması" konulu genelgede, Türkiye'nin, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi'ni imzaladığını ve vatandaşların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne
(AİHM) bireysel başvuru hakkı olduğunu anımsattı.
Sözleşmeye imza atan devletlerin bazı yükümlülükler altına girdiğine ve sözleşmenin,
bireye, haklarını çiğneyen devlete karşı AİHM'e başvurabilme yolunu açtığına
dikkati çeken Çiçek, AİHM'in cumhuriyet savcıları tarafından soruşturma evresinde
yapılan bazı eksiklikleri, çeşitli şekillerde insan haklarının ihlali olarak
görüp, Türkiye'yi yüksek miktarlarda tazminat ödemeye mahkum ettiğini vurguladı.
EKSİKLİKLER
Çiçek, cumhuriyet savcılarının, "insan hakları ihlali olarak nitelendirilen"
soruşturma evresindeki eksikliklerini şöyle sıraladı:
- Güvenlik güçleri hakkında kötü muamele ihbarlarına ilişkin olaylarda, suç
mağdurlarının ifadelerinin alınmadığı, kötü muamele iddia ve emarelerinin toplanmasında
gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği, kolluk ile ilgili şikayet veya soruşturmaların
yeterince aydınlatılmadan sonuçlandırıldığı, - Soruşturma evresinde gerekli
araştırmaların süratle yapılmayıp, olayla ilgili müşteki, mağdur ve tanık ifadelerinin
saptanmasında gecikmelere yol açıldığı, bilgi sahibi olmayan kişilerin imzaladığı
tutanakların yasal işlemlere dayanak yapıldığı, - Gözaltı kayıtlarının incelenmediği,
gözaltındaki şahısların yetersiz olan muayene ve doktor raporları ile yetinildiği;
güvenlik güçlerince kendilerine sunulan belgelerdeki çelişkiler, tutarsızlık
ve boşluklar konusunda yeterli araştırma yapılmadığı, olayla ilgili kollukça
düzenlenen tutanaklardaki eksikliklerin giderilmediği ve olay yeri fotoğraflarının
çektirilmediği, - Otopsi tutanaklarının gerekli ayrıntıyı içermediği, otopsi
fotoğraflarının çektirilmesinde fazla duyarlı davranılmadığı, - Cumhuriyet savcısının
soruşturmaya başlamadaki gecikmesinin diğer iç hukuk yollarının etkinliğini
zedeleyebileceği ve cumhuriyet savcısının soruşturmayı başlatmamasıyla, başvuranın
etkin bir iç hukuk yolundan mahrum bırakıldığı sonucuna varılabildiği, - Gerekli
deliller toplanmadan kovuşturmaya yer olmadığı veya yetkisizlik kararları verildiği,
dilekçe sahiplerine ve suçtan zarar görenlere soruşturma sonuçlarının bildirilmediği."
ASIL SORUMLULUK CUMHURİYET SAVCILARININ
Anayasa'nın ilgili maddelerinde insan hakları ve adil yargılanma hakkına ilişkin
düzenlemeler ile cumhuriyet savcılarının görev ve yetkilerine ilişkin düzenlemelerin
yer aldığı Hakimler ve Savcılar Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki hükümlere
değinen Çiçek, soruşturmaların yürütülmesinde asıl yetki ve sorumluluğun cumhuriyet
savcılarında olduğunu vurguladı.
"ÖDENEN TAZMİNAT, SİZDEN ALINABİLİR"
Çiçek, "AİHM'de Türkiye aleyhine açılan davalarda, cumhuriyet savcılarının
soruşturma evresini, kanunlarda ve bakanlık genelgelerinde açıklanan ilkeler
doğrultusunda yerine getirmemeleri durumunda bu eksikliklerin insan haklarının
ihlali olarak değerlendirilip Türkiye'nin tazminata mahkum edilmesi halinde
Hazine tarafından yapılan ödemelerin kendilerinden geri alınmasının ilgili kanun
hükümleri çerçevesinde söz konusu olabileceğinin göz önünde bulundurulmasını"
istedi.
Bakan Çiçek, bu çerçevede, cumhuriyet savcılarına şu konularda dikkatli olmaları
ve özen göstermeleri uyarısında bulundu:
- Suç işlenildiğinin herhangi bir şekilde öğrenilmesi üzerine, zaman geçirilmeksizin
soruşturma başlatılması, delillerin tespit edilerek muhafaza altına alınması,
gerektiğinde olay yerinin güvenliğinin sağlanması suretiyle delillerin kaybolmasını
ve bozulmasını önleyici tedbirler alınarak olay yerine derhal gidilmesi, olay
yerinin incelenmesi ile keşif yapılmak suretiyle ileri sürülen iddialarla karşılaştırılmasının
yapılması, olay yerinin fotoğraflarının veya görüntülerinin soruşturmayı aydınlatacak
şekilde tespit ettirilmesi, ayrıca yapılan işlemlerin ayrıntılı olarak tutanağa
geçirilmesi, şüpheli veya sanığın beden muayenesi ve vücudundan örnek alınması
gibi soruşturma işlemlerinin usul ve kanun hükümlerine göre geciktirilmeksizin
yerine getirilmesi, olayla ilgili olan şüpheli, tanık, müşteki ve mağdur ifadelerinin
eksiksiz bir şekilde ve usulüne uygun olarak kaydedilmesi, - Yakalama, Gözaltına
Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'nin tam olarak uygulanması, ölü muayenesi ve
otopsi işlemlerinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 86, 87, 88 ve 89.
maddeleri hükümlerine uyulması, - Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası sözleşmeler,
AİHM kararları ve bu konulardaki ilgili hukuki düzenlemelerin dikkatle uygulanması,
- Yürütülen soruşturmaların sağlıklı ve süratli bir şekilde sonuçlandırılması
ile insan hakları ihlallerinin önlenmesi bakımından üstün gayretin esirgenmemesi,
soruşturmanın sonucunun ilgililere usul ve kanun hükümleri doğrultusunda bildirilmesi,
- Ülkemizin, insan hakları ihlalleri dolayısıyla maddi ve manevi zararlara uğramasının
önüne geçilmesi ve uluslararası alanda saygınlığının zedelenmesinin önlenmesi."