Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ndeki kadrolaşma iddialarını araştırmak amacıyla
kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, yaklaşık 800 sayfalık raporunu TBMM Başkanlığı'na
sundu.
Demir, Komisyon'un Başkanlık Divanı üyeleriyle TBMM'de düzenlediği basın toplantısında,
komisyonlarına yaklaşık 300 bin evrak geldiğini ve ciddi bir çalışma yaparak,
üniversite hakkındaki tüm iddiaları değerlendirmeye çalıştıklarını söyledi.
Komisyon'un CHP'li üyelerini eleştiren Demir, üyelerin çoğunluğunun büyük özveriyle
çalıştığını, ancak CHP'li üyelerin, Komisyon arşivinde hiçbir çalışma yapmamalarına
rağmen, muhalefet şerhlerinde, Komisyon kayıtlarıyla çelişkili, kayıtlarda hiç
bulunmayan bilgi ve belgelere atıfta bulunduklarını ifade etti. Demir, "Bu
belgelerin nasıl elde edildiği ve neden Komisyon ile paylaşılmadığı merak konusudur"
dedi.
Demir, şöyle konuştu:
"Biz, önyargılı hareket etmedik. Bazı iddiaları değerlendirmek üzere Sayıştay'a
gönderdik. Bu iddiaların bazılarının doğru olduğu, bazılarında hukuka aykırılık
bulunmadığı, bazılarında kamu zararı bulunduğu, bazılarının ise zaman darlığı
ve inceleme usullerinin yetersizliği nedeniyle değerlendirilemediği bildirildi.
Tüm iddiaların Sayıştay'ca değerlendirildiği ve Üniversite'nin aklandığı şeklindeki
beyanlar yalandır. İnceleme konusu iddialar, sadece Sayıştay'a gönderilen iddialardan
ibaret değildir. Sayıştay denetimini eleştirme hakkına sahibiz. Bunu yaparken
de hiç kimseden icazet alacak değiliz.
Üniversitelerin, sözde özerklik şemsiyesi altında her türlü hukuk dışı uygulamaların
merkezi haline getirilmesine karşı, bir vatandaş olarak itirazlarımız olacaktır.
Bundan sonraki süreç, Cumhuriyet'in kurumlarının takdirindedir. Kendimizi hakim
yerine koymadık, ancak bazıları avukat yerine koydu. Olan biten her şey, tarihin
sayfalarına kaydedilmiştir. İç çekişmeleriyle kendi gündemini tıkamış, bilimsel
araştırma yerine ideolojik hesaplaşma peşinde koşan bir üniversite istemiyoruz."
"SUÇ DUYURULARINI SAVCILIKLARA VERECEĞİZ"
Başkan Demir, bir gazetecinin, "Suç duyurusunda bulunacak mısınız?"
sorusu üzerine, ilgili kurumlara, savcılıklara, Sayıştay'a, Maliye Bakanlığı'na,
Başbakanlık'a, Devlet Planlama Teşkilatı'na ve YÖK'e, Komisyon'un araştırdığı
bilgileri göndereceklerini söyledi.
Cemal Yılmaz Demir, kimler hakkında suç duyurusunda bulunacakları yönündeki
soru üzerine, Üniversite'nin ihale komisyonundaki görevliler hakkında iddialar
olduğunu, ağırlıklı olarak bu kişiler hakkında 1-2 gün içinde suç duyurularını
savcılıklara vereceklerini bildirdi.
"YÖK BAŞKANI HAKKINDA SUÇ DUYURUSU YOK"
Demir, bir soru üzerine, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç hakkındaki bir
suç duyurusunun hiçbir zaman gündemlerinde yer almadığını ifade etti.
"Raporunuzda, OMÜ'de herhangi bir şeye rastlamadığınız için mi YÖK ve
diğer üniversiteler hakkında da yorumlarda bulundunuz?" sorusuna da Demir,
"Üniversitelerin genel olarak içinde bulunduğu durum; akademisyenlerin,
bilim adamlarının kaderi, rektörün iki dudağı arasındadır. Özgürlük ve demokrasinin
olmadığı yerde üretim olmaz. Bir kişinin iki dudağı arasında kaderi belirlenen
bilim adamlarından üretim beklenemez" yanıtını verdi.
"REKTÖRLE ARAMDA HUSUMET YOK"
"OMÜ Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay ile arasında bir husumet, problem
bulunup bulunmadığı" yönündeki bir soru üzerine ise Cemal Yılmaz Demir,
"Hiçbir problem olmadı. Kamuoyuna yansıtılanlar, hilafı hakikattır. Sayın
Rektör ile mahkemelere yansıyan ya da yansımayan hiçbir husumetimiz olmamıştır.
Rektörle eskiye dayanan bir husumetim olduğu ve bunun intikamının alındığı şeklindeki
bilgiler de doğru değildir. OMÜ'yü, Sayın Rektör'den daha çok seviyorum"
dedi.
Demir, "Sayın Anadol, dünkü toplantıda, 1995 yılında 'Anayasa'nın değiştirilemeyecek
maddelerinin değiştirilmesine yönelik' yaptığınız konuşmadan dolayı hakkınızda
açılan davadan bahsetti. Bu konuda bilgi verebilir misiniz?" sorusuna,
şu yanıtı verdi:
"Bu Anayasa'nın, 12 Eylül Anayasası olduğunu ve silahların gölgesinde
kabul edildiğini en çok telaffuz edenlerden biridir Sayın Anadol. Anayasa'nın
mantığı üzerinde yaptığım konuşmada, düşüncelerimi ifade ettiğim için yargılandım.
Bunlar, belden aşağı vurma taktiği olarak ifşa edildi. Anayasa'nın bazı maddelerinin
değiştirilmesi konusunda tüm siyasetçiler aynı şeyi düşünüyor. Anayasa'nın değiştirilmesini
istediğim bir madde yok. O konuşma, 'Değiştirilmesi teklif edilemez' maddesini
alarak yaptığım bir konuşmadır."
GAZETECİYE TEPKİ
Bir gazeteci, "O konuşmanızı okudum. Orada laikliği kastediyorsunuz. Anayasa'nın
değiştirilemeyecek hangi maddesini değiştirmeyi..." derken, Başkan Demir,
sözünü keserek tepki gösterdi.
Demir, "Gündemi değiştirme gayretiniz yanlış. Biz burada OMÜ hakkındaki
iddiaları değerlendiriyoruz. Anayasa'nın sistematiği, mantığı üzerinde bir konuşmadır.
Laikliği hedef alan bir cümlem, hatta eylemim yok. Bu işi fazla karıştırma,
kimseye fayda sağlamaz.
Söylediğim her sözün de arkasındayım" diye konuştu.
"Önyargılı olmadığınız noktasında vicdanınız rahat mı?" sorusunu
yanıtlarken de Demir, şunları söyledi:
"Elbette rahat. Biz yargıç değiliz. Komisyondaki belleği zayıf olan arkadaşların bu tür eleştirileri olabilir. CHP'nin araştırmaya, incelemeye, soruşturmaya yönelik kabiliyetinin çok zayıf olduğunu biliyoruz. Bu konuda kendisini çok gelişmiş olarak görebilseydi, 55 yıldan bu yana tek başına iktidara neden gelemediklerinin sorusunun cevabını bulup yerine getirirlerdi." Başkan Yılmaz Demir, daha sonra Komisyon raporunu, TBMM Başkanı Bülent Arınç'a sundu.