Ege Üniversitesi (EÜ) İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.
Doç. Dr. Suavi Tuncay, denizciliğin ülkelerin kalkınması ve refahı için büyük
bir fırsat olduğunu belirterek, "Denizcilik Bakanlığı ve Deniz TV bir an
önce kurulmalı" dedi.
EÜ İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Suavi
Tuncay, EÜ Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Araştırma Görevlisi Emine
Yürür ve EÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Işın Yazıcı
tarafından hazırlanan "Türkiye'de Denizcilik Bilincinin Geliştirilmesi
ve Medya" konulu çalışma, denizlerin önemini bir kez daha gün ışığına çıkardı.
İnsanların ve hatta tüm canlıların yaşamlarının sürekliliğinin öncelikle suyun
varlığına ve kullanılmasına bağlı olduğunu açıklayan Yrd. Doç. Dr. Tuncay, "Diğer
bir deyişle su yoksa hayat yoktur. Doğal kaynakların içinde en önemli yeri tutan
denizlerimiz, sadece yaşadığımız ülkenin değil tüm dünya coğrafyasının ve insanların
ilgi alanıdır. Denizlerimizin çok özel ve oldukça önemli bir master planlamayla
ele alınması zorunludur. Gerek doğal yaban hayatı içinde yer alan hayvan-fauna
türlerinin, gerek sularda yaşayan zenginliğin ve gerekse enerji politikalarının
çevre bilimi ve bilinciyle örtüştürülerek, ulusal master planlamayla denizciliğimizin
buluşturulması, bunun kurumsal altyapısının oluşturulması hem ekonomik hem de
stratejik ulusal çıkarlarımız açısından son derece gereklidir" dedi.
Türkiye'nin su zenginliğini ne yazık ki tam olarak değerlendiremediğini vurgulayan
Tuncay, "Bu konuda yeterli bilincin oluşturulmasında en büyük görev medyaya
düşmektedir. Medya ulus devlet bilinci içinde olmalı, mensubiyet bilincinin
geliştirilmesinde önemli bir rol oynamalıdır. Denizcilik bilincinin ulusal mensubiyet
duygusuyla örtüştürülmesinde ve kurumsallaşmasında eğitimden sonra en çok etkili
olan medya çalışanları, içinde bulunduğu toplumun değerlerini bilmelidir. Bu
bilincin oluşturulmasında tek sorumlu basın değildir. Öncelikle aile, okul,
ordu, kamu kurumları, özel kurum ve kuruluşlarıyla özellikle de siyaset kurumu
doğrudan görevli ve sorumludur" diye konuştu.
Türk denizciliğine ait sorunların Ulaştırma Bakanlığı'na ait bir Deniz Müsteşarlığı tarafından çözümlenmesinin beklenmemesi gerektiğini açıklayan Tuncay, "Bu nedenle hiç vakit kaybetmeden Denizcilik Bakanlığı'nın kurulması gerekmektedir. Ayrıca, özellikle kıyı üniversitelerinin hepsinde denizcilik fakültelerinin kurulması, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde de denizcilik liselerinin oluşturulması kaçınılmazdır. Kamuoyu oluşturmak için de Deniz TV kurulmalı, bütün bu kurum ve kuruluşlar ortak bir koordinasyonla yönetilmelidir. Denizcilikle ilgili sorunların çözümünde ulusal master planlamalar önde tutularak, uluslararası işbirliği, ulusal çıkarlarımıza uygun bir biçimde ele alınmalı, kültürümüzün denizlerimizle geliştirilebileceği ve yayılabileceği asla unutulmamalıdır" şeklinde konuştu.