“Anadolu Ajansı Türkiye'nin sesini dünyaya duyuracaktır”
sözünün Mustafa Kemal Atatürk'e ait olmadığı ortaya çıktı.
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı'nda halkla ilişkiler daire başkanlığı yapan ve
1994 yılında Anadolu Ajansı'nın genel müdürlüğüne getirilen Ekrem Ergin
Karaismailoğlu AA ile özdeşleşen ifadenin ajansın 15 yıl boyunca genel
müdürlüğünü yapan Atilla Onuk'a ait olduğunu öne sürdü. Anılarını “Sivri Kayalar
Üzerinde Çıplak Ayakla Dolaşmak” isimli kitapta toplayan Karaismailoğlu “Anadolu
Ajansı Türkiye'nin sesini dünyaya duyuracaktır” cümlesinin ortaya çıkışıyla
ilgili süreci şöyle anlatıyor: “Anadolu Ajansı, Türkiye'nin sesini dünyaya
duyuracaktır; Milli Mücadele sürecinde Anadolu insanının yabancı kaynaklı gerçek
dışı haberlerin tuzağına düşmesini önlemek ve Kurtuluş Savaşı sürecinde yaşanan
gelişmelere ilişkin haberleri hızla Anadolu'ya yaymak üzere 6 Nisan 1920
tarihinde kurulan Anadolu Ajansı'nın görev ve sorumluluğunu gösteren güzel ve
veciz bir söz. Atatürk'e ait olduğu söylenir. Herkes tarafından öyle bilinir.
Acaba gerçekten öyle midir?”
Karaismailoğlu, ajansın tarihçesini araştırırken Atatürk'ün bu sözü ne zaman,
nerede söylediğini merak ettiğini; ancak ortada sözün Atatürk'e ait olduğunu
gösteren bir belge ya da bilginin olmadığını söylüyor. Atatürk'ün ajans hakkında
kayda geçirdiği sözlerin bir genelgeyle sınırlı olduğunu ve Hey'eti Temsiliye
Reisi Mustafa Kemal imzasıyla yayımlandığını kaydeden Karaismailoğlu, genelgede
de bu ifadenin yer almadığını kaydediyor. Karaismailoğlu kaynaklarda başkaca bir
belge ve bilgi bulamayınca birisinin genelgenin lafzından ve ruhundan aldığı
ilhamla Anadolu Ajansı'nın tarihine böyle bir not düşmüş olmalı diye düşündüğünü
belirtiyor. “İyi de kimdi bu şahıs?... Sordum, soruşturdum. Sabırla, inatla iz
sürdüm! Kuşkular iki kez görev üstlendiği Anadolu Ajansı'nda toplam on beş yıl
genel müdürlük yaparak kırılması çok güç bir rekora imza atan Attila Onuk'ta
yoğunlaşıyordu.” diyen Karaismailoğlu hemen Onuk'a ulaştığını ve ‘Doğru mu
ağabey?' diye sorduğunu bildiriyor. “Hiç zorluk çıkarmadan itiraf etti!” diyen
Karaismailoğlu, Onuk'un itirafını kitabında şöyle veriyor: “Bir 10 Kasım
öncesiydi. Zamanın genel müdür yardımcısı Turgay Üçöz, Yönetim Kurulu Başkanı
Mithat Perin ve ben oturmuş, konuşuyorduk. 10 Kasım'da bir etkinlik yapma kararı
aldık. Giriş kapısının solunda bir Atatürk köşesi yapacak ve 10 Kasım'da
açacaktık. Derhal çalışmalara başlanıldı. Kısa bir süre sonra çalışmaları görmem
için beni aşağı çağırdılar. Güzel bir köşe olmuştu ve güzel de bir büst
yerleştirilmişti. Ancak arkadaşlar, Atatürk'ün ajansla ilişkisini ifade
edebilecek bir söz veya slogan aradıklarını; fakat bulamadıklarını söylediler. O
an aklıma birdenbire şimdi kullanılan slogan geldi: ‘Anadolu Ajansı Türkiye'nin
sesini dünyaya duyuracaktır-Kemal Atatürk' yazın ve büstün altına koyun.' dedim.
Ertesi gün geldiğimde meşhur slogan pirinç harflerle büstün altında gösterişli
bir şekilde duruyordu. Ondan sonra da bu yakıştırma gerçekten tuttu ve bugüne
kadar geldi.”
zaman