HAZAL ATEŞ
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "savaş kolay, barış zor" çıkışıyla birlikte silahların susması için yürütülen çözüm sürecinde yeni bir dönemece girildi. Diyarbakır dün "adil ve kalıcı" bir barış için tarihi bir adıma daha sahne oldu. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, yol haritasının "tarihi, somut ve sonuca götürücü" olacağını vurgulayarak, "Gereken yasal düzenlemeler de yapılacak, Meclis'e gidilecek. Hayata, eve, siyasete dönüşler hepsi değerlendiriliyor. Çözüme mecburuz" dedi.
İKİNCİ PERDE AÇILDI
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Tarım Bakanı Mehdi
Eker ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, sivil toplum örgütleri
ve akademisyenler "silahlara veda" için Diyarbakır'da buluştu. Sonucu
Başbakan Tayyip Erdoğan'a da sunulacak olan "Yeni Türkiye'nin Açılan Kilidi:
Çözüm Süreci Çalıştayı"nda yeni dönemin yol haritası çizildi.
3 AŞAMALI ÇÖZÜM
Çalıştay' da konuşan Başbakan Yardımcısı Atalay, "çözüme mecburuz"
diyerek yeni sürece ilişkin önemli mesajlar verdi. Atalay, tarih, somut ve sonuca
götürücü yol haritası kapsamında yasal düzenlemeler yapılacağını duyurdu. "Hayata,
siyasete ve eve" dönüş başlıklarını değerlendirdiklerini anlatan Atalay,
şu mesajları verdi:
DEVLET HATALARIYLA YÜZLEŞTİ: "Biz aslında devleti, kurumları kendisiyle hesaplaştırdık. Geçmişiyle, geçmişte yaptıklarıyla yüzleştirdik. Yapılan yanlışlıklar, haksızlıklar, zulümler, yasaklar, korkular, tabular, endişeler, faili meçhuller, bütün olumsuzlukları tekrar gözler önüne serdik. Büyük sorunlar daima zor çözülür, inişler çıkışlar gösterir. Uluslararası aracılar kullanılmaması bile önemli sorun oldu, ama biz büyük bir özgüven ve cesaretle yürütüyoruz."
SABIR İSTİSMAR EDİLMESİN: "Tam yeni adımlar atılacakken bölgede hareketlilik başladı, yol kesmeler vs, bunları açıklamakta ve anlamakta zorlanıyoruz. Kararlı, sabırlı, dikkatliyiz, ama samimiyet ve güven tesisi olmadan mesafe almakta zorlanırsınız. Güvenlik birimlerimiz sürecin hassasiyeti nedeniyle çok temkinli, dikkatli, çünkü bizim talimatımızdır o, ama bu hassasiyetin dikkate alınması, sabrın istismar edilmemesi gerekir."
HDP ÖRGÜTTEN DAHA ÖRGÜT: "Anneler olayı şaşkına çevirdi, ezberleri bozdu, bunu devrim olarak görüyorum, çok rahatsız oldular. Süreci yürütenler samimiyet sınavından geçiyor. Belediye eş başkanı bayan meydanları dar ediyor analara, bir eş başkan para aldıklarını söylüyor, bir başkası 'örgüte katılmış daha ne istiyorsun' diyor, başka birisi 'kendileri gitti, çocuk değil yaşları büyük' diyor. Bunların hiçbirisini örgüt söylemiyor, siyaset kesimi söylüyor. Ben bunu çok önemli görüyorum... Çözüm süreci yürütenler bunları söyleyemez. Süreci yürütenler adaletli olmalı. Empati yapmayanlar süreçle ilgilenmesin. Örgütten daha örgütçü olarak çözüm süreci yürütemezsiniz. Siyaset kesimi farklı olacak, aksi halde gidip Kandil'de örgüt liderleriyle görüşürler."
"SİYASETLE ÇÖZELİM "
Başbakan Yardımcısı Atalay, toplantının kapalı bölümünde de gazetecilerin "siyasete
dönüş" açıklamasına ilişkin sorusu üzerine, "Siyaset her şeyin çözüm
yeridir. Şiddetle değil siyasetle sorunları çözelim. Hak arama yeri siyaset
olsun, dediğimiz bu" diye konuştu. Somut adımlar konusundaki sorular üzerine
de Atalay, "Temkinli davranmamız lazım" ifadesini kullandı.
'ÇÖZÜMDE KARARLIYIZ'
İçişleri Bakanı Efkan Ala kurultaydaki konuşmasında hükümetin çözüm konusunda
kararlı olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Eski Türkiye'nin sistemi
sorun çözmüyor, sorundan besleniyordu. Bu sistem her kesimi ihtiyaç duyduğunda
öteki, düşman olarak tanımlayıp kendi varlığını idame ettirmiştir. Hepimiz bir
yönüyle bu sistemin mağduru olduk. Yeni Türkiye'yi inşa etmezsek sorunları çözemeyiz.
Sistemi dönüştürücü irade ortaya konulunca bu düzen derhal süreci baltalamak
için elinden geleni yaptı, çünkü biliyordu ki düzen değişirse mevkiler kaybedilecek.
Bunu anlayışla karşılıyorum, onların işi bu... Taarruzlar başladı ama biz provokasyonlara
değil yapacaklarımıza odaklanmış durumdayız. Her şey olabilir, uluslararası
çabalar, değişik aktörler devreye girebilir, biz görevimizi yaptığımız sürece
bunların hiç önemi yok, biz önümüze yol haritamızı koyuyor çalışıyoruz."
'TÜRK SORUNU' UYARISI'
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de, Kürt sorununu çözerken bir "Türk
sorunu" yaratılmaması konusunda özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Eker, "Kürt meselesini sadece bir soy bağına, etnik, genetik düzeye indirgersek
yanlış yaparız. Bu bize Türkiye'nin daha önceden yaşadığı ve insanların da sonucundan
çok mutlu olmadığı gelişmeleri çağrıştırıyor. Kemalizmin bir başka versiyonunu
getirir akla, ona da dikkat etmek gerekir. Süreci zehirleme girişimlerine tanık
oluyoruz. Yollar kesiliyor, uyuşturucu ekildiği bilinen bölgede, zamanlaması
da anlamlı. Bizler dağdakiler insin ovada siyaset yapsın isterken, çocukları
dağa kaçırmak da süreci zehirleme teşebbüsüdür" diye konuştu.
'AMACIMIZ DAĞDAKİLERİN TAMAMINI İNDİRMEK'
PKK'dan çocuklarını isteyen annelerin Diyarbakır'daki eylemi devam ediyor. Hakkari
Yüksekova'daki bir evde tutulan 3 kız ile yine dağa götürülürken bir otomobilde
yakalanan biri çocuk 2 kızın kurtarılması, ailelere umut oldu. Başbakan Yardımcısı
Atalay, İçişleri Bakanı Ala ve Tarım Bakanı Eker de dün aileleri ziyaret etti.
Bu sırada basının yoğun ilgisi nedeniyle izdiham yaşandı. Aileler, çocuklarının
resimlerini gösterdikleri bakanlardan yardım istedi. Çocukların geri getirilmesi
için hükümet olarak her türlü çalışmayı yapacaklarını vurgulayan Atalay, "Amacımız
sadece sizin çocuklarınızı değil, daha önce gidenleri de dağdan indirmek"
dedi. Bakanlar, BDP'li Büyükşehir Belediyesi'ne de sürpriz bir ziyaret geçekleştirdi.