Danıştay saldırısının 150 milyon dolar için işlendiği iddia
edildi. Aktüel dergisinde yer alan habere göre, MİT'e soruşturmanın seyrini
değiştirebilecek yeni bir bilgi ulaştırıldı.
Bu bilgi notunda 500 milyonluk bir emanetin, bir ekip tarafından Kuzey Irak'tan
Adana'nın Kozan ilçesine getirildiği kaydediliyor. Arslan parayı teslim etmesine
rağmen komisyonunu alamadığı için eski MİT'çi D.F.'ye giderek olup biteni
ayrıntısıyla anlatır. Kendisini, komisyon için aracılığına ihtiyacı olduğu için
V.K. ile buluşturmasını ister. D.F. ise V.K. ile iletişimi olmadığını söyler. Bu
görüşmelerden bir hafta sonra Cumhuriyet Gazetesi bombalandı, iki hafta sonra da
Danıştay saldırısı gerçekleşti. D.F. saldırının ardından Alparslan Arslan'ı
televizyonda görünce, “İyi ki yardımcı olmamışım, yoksa ben de işe bulaşmış
olacaktım.” diyor. Haberde Arslan'ın ulaşmak istediği V.K.'nın da Kuzey Irak
bağlantıları olduğu ve son yıllarda PKK ile mücadele için bölgeye adam
gönderdiği iddia ediliyor. ‘Hakkı Hoca'nın da bölgeyle bağlantılı olduğu
savunulurken Danıştay saldırısında kullanılan Glock marka silahın da Kuzey
Irak'tan getirildiği hatırlatılıyor.
Derginin haberinde saldırgan Arslan'ın kişisel özellikleriyle ilgili bilgiler de
yer alıyor. Otomobilinde Ulusal Kanal araç kartı, Vanatseverler Kuvvetleri Güç
Birliği'ne ait kartvizit ile Glock marka silah çıkan Arslan'ın avukatlık stajını
daha önce çete kurma sanığı Sedet Peker'in avukatı ve Kızıl Elma koalisyonunun
önemli isimlerinden Hakkı Kurtuluş'un yanında yaptığına dikkat çekiliyor.
Arslan'ın ilişkide olduğu isimlere de işaret edilen haberde, 1980 yılında
disiplinsizlik gerekçesiyle ordudan atılan Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve eski Ata Ocakları yöneticisi Ayhan Parlak'ın da adının olaya karıştığı anlatılıyor.
zaman