TBMM'de gazetecilerle sohbet eden Fatsa, YÖK Yasası ile ilgili tartışmalara
değindi. Yasa'ya muhalefet edenlerin bir bölümünün konunun yeteri kadar tartışılmadığını
ve kamuoyunun bilgilendirilmediği görüşünü savunduğuna işaret eden Fatsa, ''Konu,
17 aydır Türkiye'nin gündeminde. Tartışılmadığı iddiası askıda kalıyor. Ancak
taraflardan bir kesimi, konuyu çözmek için değil, zamana yaymak için bu görüşleri
takip etti'' dedi.
YÖK ve Üniversitelerarası Kurul'un isteği üzerine konunun görüşülmesinin 4 kez
ertelendiğini ifade eden Fatsa, Hükümet olarak hem programlarında hem de yerel
seçimlerde, görüşmelerden de hareketle yasanın çıkacağını söylediklerini, bunun
da gereğini yaptıklarını belirtti.
''Yasa, şimdi sayın Cumhurbaşkanımızın önündedir'' diyen Fatsa, bazı kesimlerin
yasanın mutlaka iade edileceğinden hareket ettiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı'nın
nasıl bir tavır ortaya koyacağını bilmediklerini dile getiren Fatsa, ''Onaylayabilir
de bir kez daha görüşülmek üzere Meclis'e de iade edebilir. Gerekçelerine bakılır.
Eğer gerçekten gözardı edilmiş ve iddia edildiği gibi Anayasa ve eşitliğe aykırı
bir husus varsa bu Meclis bunun gereğini yapar. Ama daha Cumhurbaşkanı yasayı
iade etmeden, (nasıl olsa iade edecek) diye bir düşünce, Cumhurbaşkanı'nın görev
ve sorumluluğuna müdahil olmaktır'' diye konuştu.
Fatsa, ''Anayasa değişikliği nedeniyle YÖK Yasası'nın veto edileceği'' iddialarına
ise ''bakacağız. Süreç devam edecek. Sayın Cumhurbaşkanı nasıl bir irade ortaya
koyacak, hep beraber göreceğiz. Benim (şimdi Cumhurbaşkanı şöyle yapmalıdır,
böyle yapmalıdır) diye kanaat belirtmem uygun olmaz'' karşılığını verdi.
Değişikliği sınava yetiştireceklerini söylediklerini kaydeden Fatsa, ''Ama yetişmezse
bu dünyanın sonu değildir. Yasaya şiddetle tepki gösterenler (nasıl olsa sınava
yetişmeyecek) gerekçesine yöneldiler. Bu hoş bir şey değil'' dedi.
Fatsa, yapılan düzenlemenin sınava yetişmesi için uğraştıklarını belirterek,
prosedürün diğer kanunlarda olduğu gibi sürdüğünü ifade etti. Fatsa, ''Eğer
bir şekilde yetişmiyorsa bu Türkiye'deki son imtihan değildir'' görüşünü savundu.
REKTÖRLERİN EYLEMİ
Fatsa, bazı üniversite rektörlerinin yasaya karşı cüppeleriyle yürümesini nasıl
değerlendirdiği sorusuna, şu karşılığı verdi: ''Biz rektörlerle, YÖK ile Üniversitelerarası
Kurul ile bu haliyle değil, oturarak çözmeyi istedik. Bunun için çok gayret
gösterdik. Bu nedenle görüşmeleri, karşıdan gelen talep üzerine defalarca erteledik.
Bir öğretim görevlisi çıkıp, (bu kanunu bizim reddetme, çiğneme hakkımız doğacaktır)
diye... Profesör gibi kişilerin bu ifadelerini çok hoş görmek mümkün değildir.
Yürüyüşlerine gelince...Herkes demokratik tepkilerini ortaya koyuyor. Kamuoyu
her şeyi görüyor. Değerlendirme kamuoyuna aittir. Şahsen ben, hocalarımızın
cüppeleriyle sokakta yürüyerek değil, oturup bu meseleyi çözüme yardımcı olmalarını
beklerdim.'' Fatsa, YÖK Başkanı Prof.Dr. Erdoğan Teziç'in, ''Hükümet ve üniversiteler
arasındaki çekişmenin Türkiye'yi 1960'lardaki olaylı günlere geri döndürmesinden
endişe duyduğu'' görüşünün hatırlatılması üzerine, Türkiye'nin bir değişim ve
demokratikleşme sürecine girdiğini söyledi. Fatsa, ''Hala, 27 Mayıs'a takılıp
kalanlar varsa bu onların kendi sorunudur. Türkiye'nin böyle bir meselesi yoktur.
27 Mayıs'ın bu ülkeye ne getirip ne götürdüğü, nelere mal olduğunu da herkes
çok iyi biliyor'' dedi.
ÖĞRETMENEVİNE GİRİŞ YASAĞI
Fatsa, kıyafeti nedeniyle Gaziantep Öğretmenevi'ne alınmayan kişiyle ilgili
tartışmaların sorulması üzerine, şunları kaydetti:''Eğer sadece vücudunun bir
kısmı açık diye, bir engelleme sözkonusu olmuşsa bu doğru değildir. Ama olayı
takip ettik, başka iddialar da var. Aynı anda bir kişiye giremezsin denildiğinde,
içeriden çarşaflı bir kişinin çıktığı söyleniyor. Geçmişten yabancısı olmadığımız
iddialar ortaya atılıyor. Eğer bu bir provokasyon ise bunun ne yapana ne de
ülkeye faydası var. İnsanlar fikirlerini, varsa mücadelelerini daha demokratik
ortamlarda yürütmelidir. Bir takım provokasyonlara yönelerek, (acaba yeniden
bir şey yapabilir miyiz?) nafile gayretlerdir. Millet buna prim vermiyor.''
aa