Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği İzmir'de geçen hafta çıkan orman yangınlarının en büyüğü Menderes ve Seferihisar ilçelerinde 29 Haziran'da başladı.
Menderes ilçesinin Kuyucak Mahallesi'nde ve Seferihisar ilçesinin Doğanbey Mahallesi'nde çıkan orman yangınlarında ekipler şiddetli rüzgarla da mücadele etti. Alevler hızla ilerleyince birçok mahallede tahliye işlemi gerçekleştirildi. Yangının ilk günü helikopterler rüzgar nedeniyle görev yapamadı, ekipler karadan yoğun mesai harcadı.
Kontrol altına alınan her iki yangın sonrasında Türkiye'nin birçok kentinden İzmir'e gelen ekiplerin bölgedeki soğutma çalışmaları devam ediyor.
AA ekibi, yangının etkilediği bölgeyi havadan görüntüledi.
Çam ormanlarının bulunduğu bölgede özellikle yangının çıkış noktası olan Doğanbey Mahallesi başta olmak üzere, Orhanlı, Kavaklıdere ve Ürkmez'deki ormanların büyük çoğunluğunun yandığı görüldü.
Yangında özellikle bölgeye özgü mandalina bahçeleri olmak üzere birçok tarım arazisi de zarar gördü.
Yangından en çok zarar gören yer ise Atatürk Mahallesi'ne bağlı Doğankent Sitesi oldu. 330 yazlığın bulunduğu sitede evlerden 81'i ağır ve 20'si ise hafif hasar aldı.
- "Alevler üstümüze geldiğinde nefes almakta güçlük çektik"
Eski Ürkmez Mahallesi sakini Veli Değerli, AA muhabirine, yangının rüzgarın da etkisiyle kısa sürede yerleşim yerlerine ulaştığını söyledi.
Mandalina ve zeytinlerin bulunduğu bahçelerdeki yangını kendi olanaklarıyla söndürdüklerini anlatan Değerli, "Sabah 03.00'e kadar yangın söndürmeye devam ettik. Çok korkunç bir şeydi. Televizyonlarda insanların yangınlara müdahale etmelerini görüyorduk. Şiddetli bir sıcaklığın geldiğini söylüyorlardı. Yaşayınca daha farklı oluyor. Alevler üstümüze geldiğinde nefes almakta güçlük çektik." diye konuştu.
Halime Kankaya ise evinin bulunduğu alandaki alevleri akrabalarıyla söndürdüğünü söyledi.
Yanan ormanları görünce çok üzüldüğünü ifade eden Kankaya, helikopter ve arazözlerin yangını söndürmek için çalıştığını ama bölgede etkili şiddetli rüzgarın buna mani olduğunu dile getirdi.
Doğankent Sitesi'nde yaşayan Galip Niya ise yazlık evini 6 ay önce aldığını, yangın sırasında ailesiyle İstanbul'da olduğunu söyledi.
Evlerinin bahçesindeki kaplumbağanın yangında öldüğünü anlatan Niya, "Burada, evin yapıldığı günden bu yana yaşayan bir kaplumbağa vardı, maalesef ölmüş. Onun için üzgünüm. Evi bir şekilde yeniden yaparız ama o geri gelmeyecek." şeklinde konuştu.