İşte Ergenekon Jargonu
Çiftçiyi yemleyin tavşanı vursun!
İddianamede yer alan en dikkat çekici bölümlerin başında ise Kuvayı Milliye Derneği İstanbul İl Başkan Yardımcısı Murat Çağlar'ın kullandığı araçtan çıkan dökümanlar yer alıyor. El yazısı notta 1 numara adı altında 'İstihbarat Jargonu'başlığı altında şu ifadeler dikkat çekiyor:
Çiftçi=Tetik çeken, kelle alan
Çöpçü=Silahşörlere lojistik destek sağlayan
Tavşan=Operasyondaki hedef
Namazdan sonra=Cuma öğleden sonra
Alış veriş=Operasyon
Yemlemek=Dolar vermek,
Kış uykusuna yatmak=Emir gelinceye kadar hiçbir şey yapmamak Perdeleme=Koruma altına alma
Çizgi=Ülke sınırı
Şirket=CIA Merkezi (Türk İstihbaratçılar da MİT'e şirket diyor)
KIYAFET YÖNERGESİ
Slip yerine boxer giyin
2 numaralı el yazısı notta ise Ergenekon'un adeta 'kıyafet yönergesi' açıklanıyor:
Pantolonun ağ kısmı derin ve bol olacak.
Ayakkabı kaymamalı, ses çıkarmamalı.
Koşmaya müsait olmalı.
Ceket kabalarından aşağıda olur, dışarıya hafif bombe verilir, tabanca tamamen kaybolur.
Takım elbiselerin astarları düğmeleri kolay sökülmeyecek cinsten olmalı. Kavgada sökülenler ileride yakalandığında mahkemede delil olarak kullanılabilir.
Büyük ve sağlam pamuk mendil önemli, her işe yarar. Yaraya bastırsan kan kaybını önler.
İç çamaşırı slip olmaz, boxser gibi şort olmalı ki aleti, yani tabancayı rahat koyabilesin.
Külotun lastikleri el kalınlığında olmalı ki alet düşmesin.
nKemerler ABD'den özel gelir. Son delikten sonra kemer içinde bir boğayı rahatlıkla kesebileceğin çok keskin bıçak görevi yapan bir metal vardır. Bu kemerler çok pahalıdır, piyasada satılmaz.
Annen bile bilmesin
El yazısı notta ayrıca şu ilginç cümleler yer alıyor:
Kimlik gizli kalmalıdır.
Anne, baba, kardeş senin kimliğini bilmemelidir.
Kimlik taşınmaz.
Şirket telefonundan ulaşılır.
Numara gizlidir.
Yazı tipleri çok yönlüdür sağ ve sol el kullanılmalıdır.
Aytaç Baba'ya gideriz
Yİne iddianameye yansıyan bir telefon görüşmesinde kimliği belirsiz bir kişiyle yaptığı görüşmede Orhan Tunç (emekli astsubay) “Telefon kesildi komutanım hayırdır” dediği, karşısındaki kişinin de, “Bantı değiştirdiler de şimdi yeni bant taktılar herhalde” dediği, Tunç'un bunun üzerine, “Komutanım valla çok iyiyim geçen Aytaç Paşa (Yalman) ile görüştük beraber bir konferans vardı” dediği, bunu üzerine karşısındaki kişinin “Tamam Aytaç Baba'ya gideriz beraber şey yaparız” yanıtını verdiği, Tunç'un “İstanbul'a gelin dedi Edip (Başer) Paşam da oradaydı” dediği yer aldı.