Mesleki eğitimin en üst kademesi olan meslek yüksek okullarının, eğitim kurumu
olma niteliğini yitirdiği, bu okullarda ciddi düzeyde disipsizlik yaşandığı
ve "dört işlemi dahi bilmeyen" öğrencilerin bulunduğu bildirildi.
Bazı derslerde geçer not alan hiç öğrenci bulunmadığı da kaydedildi.
Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), "1'inci Ulusal Meslek Yüksekokulları Müdürler Toplantısı"nın ardından hazırladığı rapor, meslek yüksek okullarının eğitim kurumu olma niteliklerini taşımadığını ortaya koydu.
Raporun, "Öğrencilerin Niteliklerine İlişkin Sorunlar" başlıklı bölümünde
sıralanan sorunlar, meslek yüksek okullarının "S.O.S" verdiğini gösteriyor.
"AMAÇ EĞİTİM DEĞİL DİPLOMA SAHİBİ OLMAK"
Raporda, sınavsız geçişle sağlanan olanaklar sonucunda meslek liselerindeki
eğitim, kültür ve sosyal yönden yeterli olmayan öğrencilerin meslek yüksek okullarına
geçtiğine dikkat çekilirken, yeterli niteliği taşımayan öğrencilerin bu okulların
mevcut durumunu olumsuz etkilediği kaydedildi.
Sınavsız geçişle kayıt yaptıran öğrencilerin bir kısmının okumak, öğrenmek
ve böylece bir iş meslek sahibi olmak yerine hiçbir çaba sarf etmeden ve çalışmadan
diploma almaya geldiği belirtilen raporda, "Öğrencilerin bir kısmı da askerlik
görevlerini ertelemek, ailesinin sağlık sigorta güvencesinden bir süre daha
yararlanmak, veya üniversitelerin mediko-sosyal yardım ve katkılarından yararlanmak
amacıyla meslek yüksek okullarına gelmektedir" denildi.
OKULLAR, ÜNİVERSİTE NİTELİĞİNİ YİTİRİYOR
Meslek yüksek okullarına gelen öğrencilerin profilinin ülkesel olmaktan çıktığı
ve yöresel hale geldiği ifade edilirkin, bu durumun meslek yüksek okullarını
"farklı kültürlerin bir araya geldiği, tartıştığı, kaynattığı bilgi ve
kültürlerin etkileştiği, paylaşıldığı" bir ortam olan üniversitenin bir
parçası olmaktan çıkardığı kaydedildi.
Okulların yöresel orta öğretimin bir parçası haline geldiği belirtilen Raporda, "Öğrencilerin çok büyük bir kısmı herhangi bir ideale sahip olmadığı gibi mezun olacağı bölüm hakkında da yeterli bilgiye sahip değildir.
Öğrencilerin çoğu lisede sınıf arkadaşı olduklarından, kendilerini lise 4 veya
5'inci sınıf öğrencisi olarak kabul etmekte, üniversitede olduklarını kabullenememektedir"
denildi.
KAĞIT-KALEM BİLE GETİRMİYORLAR
Öğrencilerin derse ilgisizliklerinin eğitimdeki temel araç gereçlerden olan
kağıt ve kalemi bile taşımamaya kadar vardığı vurgulandı. Raporda, "Öğrencilerin
bir kısmı ders araç ve gereci almamakta, not tutmak için dahi kağıt ve kalemi
bulunmamaktadır. Bu husus, sadece derste değil sınavlarda bile kendini göstermektedir"
denildi.
DÖRT İŞLEMİ BİLMEYEN ÖĞRENCİLER VAR
Raporda en dikkat çeken bulgu ise "üniversite"nin bir parçası olarak
görülen meslek yüksek okullarına gelen öğrencilerden bazılarının dört işlemi
bile bilmemeleri oldu.
Meslek liselerinde okula devam amaçlı öğrencilere tanınan ödünlerin bilgi yetersizliğinin
temeli olduğu vurgulanan raporda, şöyle denildi:
"Meslek liselerinde öğretmenlerin öğrencilere tanıdığı tavizler sonucu
bozulan disiplin yapısı ve bilgi yetersizliği aynen meslek yüksek okullarına
intikal etmekte, alt yapısı yeterli olmayan öğrencilere derste ders anlatmak
ve öğretmek de mükün olmamaktadır. Kimosyona gönderilen raporlarda, öğrenciler
arasında dört işlemi bilmeyen öğrencilerin varlığından söz edilmektedir. Meslek
yüksek okullarında bu öğrencilere; matematikte türev, integral ve diferansiyel
gibi özellik gösteren konuların öğretilmesi beklenmektedir."
BAZI DERSLERDE GEÇEN ÖĞRENCİ YOK
Meslek yüksek okullarında dersten kalmaların normal olduğuna dikkat çekilen
raporda, anlatılan derslerin meslek liselerindekine paralel olmasına karşın
birçok öğrencinin geçemediği kaydedildi. Raporda, "Nitekim bazı derslerden
geçen öğrencinin olmaması gibi durumlarla çok sık karşılaşılmaktadır" denildi.
KIZ ÖĞRENCİLERE KABA DAVRANILIYOR
Raporda öğrenciler arası ilişkilere de değinilerek, öğrencilerin disiplinsiz
davranışları ve disiplin soruşturmalarında büyük bir artış olduğu belirtildi.
Bu durumun öğretmenlerin ders anlatımını da etkilediği kaydedilen raporda, kız
ve erkek öğrenciler arasındaki ilişkiye "kabalığın" hakim olduğu kaydedildi.
Raporda, "Lise döneminde haftanın 3 gününü sanayide geçirmiş öğrenclilerde
öğrenci davranışları yerine çırak davranışlarının hakim olduğu gözlenmektedir.
Bu davranış tarzı, kız ve erkek öğrenciler arasındaki ilişkileri kabalaştırdığı
gibi, öğretim elemanı ve öğrenci ilişkisini de olumsuz yönde etkilemektedir"
denildi.
milliyet