Tüm bu sorulara verilebilecek bir yanıt yoktur....
Adalet Bakanlığında bu uygulama, bir kaç işgüzar bürokratın hazırlamış olduğu kanun ile mümkün olabilmiştir. Ne yazıkki bu uygulamaya Adalet bakanı cemil Çiçek engel olmamıştır ve bugün adli yargı komisyonları başkanları her sınav döneminde torpil iddiları ile karşı karışıya bırakılmaktadır.
Askeri kurumlardaki uygulama ise ne yazıkki AK parti hükümeti döneminde yapılan bir yönetmelik değişikliğine dayanmaktadır. Burada en göze çarpan husus 3 Kasım 2002 seçimlerinden önce TSK'ya bağlı tüm kamu kurumlarının memur alımını, merkezi yerleştirme kapsamında yapmış olmasıdır. Yani bu kurumların memur kadroları da diğer kamu kurumlarının yer aldığı ortak kılavuzda yer almakta ve sözlü olmaksızın yerleştirme işlemleri yürütülmekteydi. Ancak, 3 kasım sonrasında ve yönetmelik değişikliği olmadan önce, TSK'ya bağlı kurumlar kendiliğinden ve hiçbir mevzuat gerekçesine dayanmaksızın bu merkezi yerleştirmenin dışına çıkmıştı. Sonradan AK parti bu uygulamayı düzeltemeyince, yapılan işlem yönetmelik değişikliği ile hukuki alt yapıya kavuşturulmuştur...
Ancak, her iki kamu kurumunun memur alımlarının ÖSYM'nin merkezi sınav sistemi dışına alınması bu güzide kamu kurumumuzu her sınav esnasında sık sık torpil söylemleri ile karşı karşıya bırakmaktadır.
Adalet Bakanlığının zabıt katibi ilanı için buraya, infaz koruma memuru, aşçı ve kaloriferci alımı için buraya tıklayınız.
Milli Savunma Bakanlığının memur alımı için buraya tıklayınız.