Almanya Federal İçişleri Bakanı Otto Schily, Türkiye'nin, askerliğini yapmadığı
gerekçesiyle vatandaşlıktan çıkardığı kişileri ülkeye kabul etmemesini eleştirdi.
Schily, Almanya'daki yabancı gazeteciler için bugün başkent Berlin'de düzenlediği
basın toplantısında, "Burada, bazı Türkleri iade etmek istediğimiz zaman,
'Bunlar artık Türk vatandaşı değil' demek olmaz. Bu, tüm uluslararası anlaşmalara
aykırı. Eğer Avrupa yolu aranıyorsa uluslararası kurallar konusunda çok hassas
olunmalı, aksi takdirde sıkıntı yaşanır" dedi.
Otto Schily, Almanya'da, 1 Ocak 2000 tarihinden sonra yeniden Türk vatandaşlığına
geçtikleri için Alman vatandaşlığını kaybeden Türklerin durumuna ilişkin bir
soruya karşılık, şunları söyledi:
"Bu büyük bir hata. Ben, kısa süre önce burada İçişleri Bakanı Abdülkadir
Aksu ile görüştüm. Tatmin edici bir sonuca ulaşamadık. Bu arada Almanya Başbakanı
Gerhard Schröder de Türkiye'deydi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüştü.
Türkiye ile bu konuda anlaşmaya varmayı ümit ediyoruz. Ben, bu konuda birbirimizin
karşılıklı olarak bilgilendirilmesinden yanayım. Bu tür durumlar ortaya çıkmamalı,
çünkü Alman yasalarına göre, Alman vatandaşı olduktan sonra yeniden Türk vatandaşlığına
geçen Türkler, Alman vatandaşlığını doğrudan kaybederler. Ancak belki elinde
Alman pasaportu bulunacak ve seçmen kayıtlarında adı geçecek. Bundan dolayı
bazı zorluklar ortaya çıkabilir." Bu nedenle Türk hükümetinin bu kişileri
kendilerine bildirmesinde ısrar etmek zorunda olduklarını belirten Schily, şöyle
dedi:
"Bunun, kimlik bilgilerinin korunması kapsamına girdiği şeklindeki gerekçeyi
kabul edemeyiz. Bunu garip bir gerekçe olarak görüyorum. Bir devlet bunu gerekçe
göstererek, kimin kendi ülkesinin vatandaşı olduğunu, kimin olmadığını gizleyemez.
Bu, garip bir kimlik bilgisi koruma anlayışı olur. Biz, saflıkla böyle bir duruma
düşen insanları ülkeyi terk etmek zorunda bırakmak istemiyoruz. Kendilerini
bildirdikleri takdirde Türk hükümeti ile birlikte oturma statülerinin korunması
için bir çözüm yolu bulacağız." Bu kişilerin yeniden Alman vatandaşlığına
da geçebileceklerini belirten Otto Schily, şunları kaydetti:
"Ancak bu konuda Türk tarafıyla açık bir anlaşma sağlamak durumundayız.
Ben Aksu'ya, kimin hangi ülke vatandaşı olduğunun açık bir şekilde belirtildiği
bir anlaşma imzalamayı önerdim. Bizim bu konuda bir sorunumuz yok. Türkiye'nin
de sorunu olmamalı. Türkiye bu konuda ihmalkar davranmamalı. Türkiye, AB üyelik
müzakerelerine başlanması aşamasında kendisine yönelik önyargıları daha da teşvik
edici tutumlardan kaçınmak için her türlü çabayı harcamalı. Bu, askerlik yapmadıkları
için Türk vatandaşlığından çıkarılan insanlar için de geçerli." Aile birleşimi
kapsamında Almanya'ya getirilecek eşlerin yaş sınırının yükseltilip yükseltilmeyeceği
şeklindeki bir soruyu da Schily, şöyle yanıtladı:
"Aile birleşimi kapsamında ülkeye gelecek kişilerin yaş sınırının 21'e
yükseltip yükseltilmeyeceğini görüşeceğiz. Biliyorsunuz bizde yetişkinlik yaşı
18 olarak kabul ediliyor. Bu yaş sınırının yükseltilmesinin zorunlu evlilikleri
engelleyip engellemeyeceği de bilinmez. Ben açıkça şunu söylemek isterim ki,
zorunlu evlilik bizim hukukumuz ve anayasamızla hiçbir şekilde bağdaşmaz."
Zorunlu evliliklerin yapılmaması için her türlü çabanın harcanması gerektiğini
kaydeden Schily, şunları söyledi: "Bu geleneklerden de kaynaklanan bir
olay. Bu nedenle Türkiye de bu konuyla ilgilenmeli. Türkiye ile başlatacağımız
AB üyelik müzakereleri kapsamında, bu konuda da diyalog çerçevesinde daha iyi
şartlar yaratacağımıza inanıyorum. Bu konuda kitapların yayınlanmasıyla birlikte
kamuoyunda duyulan olayları da skandal olarak görüyorum. Bu bizim için sıradan
bir olay değil. Kadınlara ve anayasanın 3. maddesine saygı duyulması, bizim
için temel prensipler. Bu konuda hiçbir şekilde taviz vermeye razı değiliz."
TERÖR TEHDİDİ
Almanya Federal İçişleri Bakanı Otto Schily, terör tehdidiyle ilgili bir soruya
karşılık da, terör tehdidinin ortadan kalktığını söyleyemeyeceğini, bunun bir
süre daha kendilerini meşgul edeceğini söyledi.
Almanya'da gelecek yıl yapılacak Dünya Futbol Şampiyonası'nda terör tehdidini
asgari düzeye indirmek ve güvenlik önlemleri yüzünden futbol şöleninin olumsuz
etkilenmemesi için her türlü çabayı harcadıklarını vurgulayan Schily, gerektiği
takdirde silahlı kuvvetlerden de destek isteyebileceklerini belirtti.
Schily, Özbekistan'daki olaylarla ilgili olarak da, şunları kaydetti:
"Bize, Özbekistan'da Hizb-ut Tahrir örgütünün faaliyet gösterdiği bildirildi.
Bu örgüt bizim ülkemizde yasaklandı. Ancak Özbekistan'daki durumu değerlendirmek
için henüz ayrıntılı bilgiye sahip değilim. Eğer burada masum insanlar öldürüldüyse
ve polis gereksiz yere şiddete başvurduysa bunun terörizme karşı mücadelenin
en kötü şekli olduğuna inanıyorum. Çünkü, bu durum teröristler tarafından propaganda
malzemesi olarak kullanılabilir."
TERÖRİZMLE MÜCADELE
Terörizmle mücadele çerçevesinde Almanya-ABD ilişkilerine de değinen Schily,
"Terörizmle mücadelede iki ülke arasındaki ilişkiler çok iyi. Ancak dostlar
arasında da görüş ayrılıkları olabilir ve bunlar açıkça söylenmeli. Esirlerin
Guantanamo üssünde haklarından mahrum edilmelerini doğru bulmuyorum" dedi.
Otto Schily, İspanya'daki ETA örgütünü nasıl değerlendirdiği şeklindeki bir
soruyu da, "ETA, bir terör örgütüdür. Bu örgütle nasıl mücadele etmek istediğine
de İspanya hükümeti karar verir. Benim bu konuda bir şey söylemem doğru olmaz"
şeklinde yanıtladı.
İspanya'da uzun yıllar yasadışı yaşayan göçmenlerin yasal hale getirilmesini
de bu ülkenin şartlarını göz önünde bulundurarak anlayışla karşıladığını, ancak
böyle bir şeyin Almanya'da mümkün olmadığını kaydeden Otto Schily, "Ben,
15 yıl boyunca burada yasadışı olarak yaşadığı için bir kimseye yasallık kazandırılmasını
istemem. O zaman yasalara ihtiyacımız kalmaz. Ben göçe karşı değilim, ancak
böyle bir şey yaparsak yasallık boyutlarını daraltırız" dedi.
Aşırı sağcı Almanya'nın Milliyetçi Demokratik Partisi'nin (NPD) yasaklanmasının,
aşırı sağcı akımları durdurup durduramayacağı şeklindeki bir soruya karşılık
da Schily, şunları söyledi: "NPD'nin yasaklanmasıyla aşırı sağcı akımları
durduramayız, ancak parti tipi yapısını ortadan kaldırabiliriz. Partilere verilen
hakları elinden alınır ve devlet finansmanı da durdurulur. Bu parti anayasal
düzene karşı ve Adolf Hitler'i iyi göstermeye çalışıyor. Maalesef yasak konusunda
Anayasa Mahkemesi durumu farklı değerlendirdi. Yasak konusunda başarılı olamayacağımızı
bildiğimiz sürece bu partiye karşı siyasi açıdan mücadele edeceğiz. Başarılı
olacağımıza inanırsak yasaklanması için yeniden başvuruda bulunabiliriz. Aşırı
sağcı akımlar, ülkenin doğusunda olduğu kadar batısında da var, ancak özellikle
gençlerin çok büyük bir bölümünün aşırı sağcılara karşı aktif şekilde mücadele
etmelerine çok seviniyorum." Schily, Schengen ülkelerinin genişletilmesiyle
ilgili bir soru üzerine de, "Schengen, serbest dolaşım için çok iyi bir
sistem. Umarım İsviçre de bu sisteme katılır" dedi. Almanya Federal İçişleri
Bakanı Otto Schily, bazı Doğu Avrupa ülkelerindeki Alman büyükelçiliklerinde
ortaya çıkan vize usulsüzlükleriyle ilgili bir soruya karşılık da, 8 Temmuzda
Araştırma Komisyonu'nda ifade vereceğini, ancak bunun televizyondan naklen yayınlanıp
yayınlanmaması konusunda henüz kesin bir karara varmadığını kaydetti.