Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Türkiye'de halen 9 bin 240 hakim ve savcı kadrosu bulunduğu ama, yılda 17 milyonu bulan dava dosyalarıyla ilgilenmek için 30 bin hakim ve savcı kadrosuna ihtiyaç duyulduğunu söyledi. TGRT HABER'de önceki akşam yayınlanan ve İhlas Medya Ankara Grup Başkan Yardımcısı Murat Odabaş'ın hazırlayıp sunduğu ‘Ankara'nın Gündemi' programına katılan Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek gündemdeki konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Kadastro bitecek
Türk adalet teşkilatında yaşanan meselelere ve çözülmeyi bekleyen sıkıntılara
değinen Bakan Çiçek; “Avrupa'da da davaların uzun sürmesiyle ilgili şikayetler
var. Türkiye'de davaların uzun sürmesinin ise çeşitli sebepleri söz konusu.
Öncelikle devlet işlerinde aksama söz konusu. Mesela, hakim adil karar verebilmek
için dosyanın tekemmül etmesini beklemek zorunda. Bunun için de kamu kuruluşlarından
gelecek yazıları beklemeli. Aksi takdirde mağduriyetler doğabilir. Ayrıca, Türkiye'de
en uzun süren davalar gayrimenkul davalarıdır. Çünkü, Türkiye'nin kadastrosu
henüz yapılmamıştır. Hükümetimiz 2006 yılında Türkiye'nin kadastrosunu tamamlayınca
bu davalar daha kısa sürecek” dedi.
Hukuk fakülteleri yetersiz
TGRT ekranlarından, bu sene itibariyle, 4 bin yeni hakim ve savcı kadrosunun
ihdas edildiğinin müjdesini veren Bakan Cemil Çiçek, 400 kadro için açılan imtihana
başvuranlardan, 325'inin hakim ve savcı olabilecek yeterlilikte olduğunun imtihanla
tespit edildiğini belirtti. Çiçek, bu durumun hukuk fakültelerinin yetersizliğinden
kaynaklandığının altını çizerek, “Kadro açığı var diye, rastgele insanları bu
mesleğe dolduramayız. Adalet tevzii edecek kişinin eğitim düzeyi yüksek olmalı”
şeklinde konuştu. Çiçek hakim ve savcıların seçiminde kullanılan yöntemin, 1972'den
beri değişmediğine dikkat çekerek, imtihan sisteminin siyasi sebeplerle değiştirilemeyeceğinin
altını çizdi.
Şimdi AB bizi tartışıyor
Adalet Bakanı Çiçek, Türkiye'nin gündemine sık sık getirilen erken genel seçim
ve Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi konulara ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.
Çiçek, “Biz bütün bunları gündeme getirmedik. Gündemde kalmasını da istemedik.
Bütün bu tartışmaların Türkiye'ye hiçbir faydası yok.” şeklinde konuştu. Bakan
Çiçek sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu suni tartışmalar gerginlik ve kırgınlıklardan
başka bir şey getirmez. Halbuki Türkiye'nin konuşacağı başka meseleler var.
Bu marazi halden kurtulmalı ve önümüzdeki işleri yapmalıyız. Mesela 3 Ekim'de
müzakere süreci başlıyor. Eskiden biz AB'yi tartışırdık. Bugün AB bizi tartışıyor.
Müzakere kolay bir süreç değil ama biz haklarımızı alacağız. Evvelden onlar
bizim samimiyetimizi test ediyorlardı. Şimdi ise biz onların samimiyetini test
ediyoruz. Bir çok Batılı, samimiyet sınavından kaldı.”
Yeni TCK tam bilinmiyor
Adalet Bakanı Çiçek, yeni TCK, CMK ve CİK'nın gündeme ilk geldiği günlerde basında
özgürlükçü bir yasa olduğunun vurgulandığını belirterek “Sonra birden bire kanunun
yürürlüğe girdiği tarih kara gün ilan edildi. Türkiye'nin gündemine olumsuz
bir hava verildi. Bu konuda ciddi bir bilgi eksikliği var. Eskiden savcılar
delil takdirini mahkemeye bırakıp dava açabiliyordu. Yargılanan kişi daha sonra
beraat etse bile, yargılanmış olmak onu kamuoyu nezninde zor durumda bırakıyordu.
Yeni yasa ile dava açılacak kadar delil olmadan dava açılamayacağı için, kişinin
itibarı korunmuş olacak.” dedi. Çiçek, yeni TCK'nın yürürlüğe girmesiyle bir
karışıklık doğacağını iddia edenlere de “Hani 1 Haziranda kaos olacaktı ve sistem
çökecekti? Bu söz bazıları için temenni idi. Birileri hata yapsın da üstüne
çullanalım diye bekliyordu bu kişiler. Oysa yargıya güvenmek lazım. Eksiklikler,
aksaklıklar içtihatlarla ve yasal düzenlemelerle halledilir. Ama öncelikle herkes
toplumsal hukuk eğitiminden geçmeli.” dedi. Çiçek, Türkiye'nin geçmişte yaşanan
tartışmalardan zaman, imkan ve insan kaybı olduğunu vurgulayarak; “Milletle
devletin bağını koparacak bir sorumsuzluk olunca, bu devletin dayandığı tabanı
zayıflatır. Halbuki bu bağ tam tersine kuvvetlendirilmeli.” dedi. Türkiye'nin
dünyada özelleştirmeye önem veren ilk ülkeler arasında olmasına rağmen, en geç
kalan ülkelerden biri olduğunu söyleyen Çiçek, “Türkiye daha fazla gecikemez.
Özelleştirme toplumsal ve siyasi ahlakı sağlamak için şart. Özelleştirme Türkiye'nin
geleceği ile doğrudan alakalı” şeklinde konuştu.
türkiye