BAŞKENT kulislerinde yine 'kabine revizyonu' söylentileri kulaktan kulağa yayılmaya
başladı. Bazı köşe yazarları, isim bile veriyor. Kim gidecek, kim kalacak?
Söylentiler artınca, lacivert takım elbisesini kuşanıp Başbakan'ın güzergahında
'belki gözüne ilişirim' umuduyla kendisine iş icat edenler artar. Hatta, parti
içi rekabet öylesine yoğunlaşır ki, 'Benim adımı da bakan olarak yazar mısın?'
veya 'Falanca bakan gidici' gibi birçok milletvekilinin rica ve intikam duyguları
birbirine karışır.
Bu dönem, dezenformasyona ucu açık, gazetecilerin en çok dikkatli olması gereken
bir dönemdir. Kaldı ki, AK Parti'yi yakından takip edenler iyi bilir, Başbakan'ın
kafasında revizyon düşüncesi olsa bile bunu son ana kadar kimseyle paylaşmaz.
Ama bildiğim bir 'şifre' var.
Başbakan, özel ortamlarda kendisinden yaşça büyük bakanlara 'ağabey' diye hitap
eder. Başbakan'ın, yaşça küçük bakan ve milletvekili arkadaşlarına bile retorik
olarak 'ağabey' diye hitap ettiği olur.
Başbakan, çok sinirlendiğinde de 'ağabey' diye hitap ettiklerine 'Bey' dermiş.
Eğer, 'Bey' ifadesinde ısrar ederse bilin ki, sonuna hazır olun. Duyumlarımıza
göre, son dönemde 5-6 bakana sık sık 'Bey' diyormuş.
Haydi hayırlısı...
Mehdi Bey, ne yaptın?
TARIM Bakanı Mehdi Eker, bir süre önce Kanal A'nın başarılı programcılarından
Ömer Şahin'in Gündem adlı programına konuk olmuştu. Eker'in, program sonunda
kendisine sürpriz bir şekilde kızarmış tavuk budu ikramı karşısında, 'Hangi
şartlarda pişirildiğini bilmediğim için yemem' yanıtı, hafızalara kazınmıştı.
Yeni öğrendim. Bakan, programdan sonra yapımcılara sitem etmiş: 'Sizden bunu
hiç beklemiyordum.' Program yapımcıları, dilleri döndükçe, Bakan'ı kırmamaya
özen göstererek tavuk ikramını savunmuşlar.
Sonra Eker'in başına gelenler kızarmış tavuğun başına gelmemiş. Eker stüdyodan
ayrıldıktan sonra bazı bakanlar, milletvekilleri sitem etmişler kendisine. Kabinenin
bir önemli üyesi, Eker'e 'Televizyonda ne işin vardı?' diyecek kadar sert çıkmış.
Eker, en büyük tepkiyi ise Başbakan Erdoğan'dan görmüş. AK Parti Genel Merkezi'nde
bir araya geldiği Eker'e çok kızan Erdoğan, kafasını iki tarafa doğru sallayarak
şöyle demiş: 'Ne yaptın Mehdi Bey, ne yaptın.'
Kartal, akreditasyon yaptı mı?
HATIRLAYACAKSINIZ. Başbakanlık Basın Bürosu'nda görevli Mehmet Kartal, Brüksel'de
İşadamı Eray Serimözü'nün kaçırılmasına olayına adı karıştığı için serbest gazeteci
Ahmet Yumrukaya ile birlikte tutuklanmıştı.
Kartal ile Yumrukaya, Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nden sınıf arkadaşı. Yumrukaya
ayrıca, Genk'deki bir kablo şirketini vergi borcu sorununu çözeceğini söyleyerek
2 milyon Belçika Frangı dolandırmak ve Brüksel'deki Beau-Site adlı oteldeki
konaklama ücretini 'NATO'da çalışıyorum' diyerek Daimi Temsilciliği'ne göndermekle
suçlanmıştı.
Başbakanlık, kurumun personeli olan Kartal hakkındaki iddiaları Teftiş Kurulu'na
havale etti. Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki'nin belirttiği gibi, Kartal'ın olayla
ilgisi saptanırsa gereği yapılacak. Yani memuriyetten atılacak.
Üzerinde durulan yeni bir iddia var. Kartal'ın, Serimözü'nün kaçırılmasında
başrolde olduğu öne sürülen Yumrukaya'nın Brüksel'de serbest gazetecilik yapması
için Başbakanlık'taki gücünü kullanarak 'akreditasyon' problemini çözdüğü iddia
ediliyor.
Umarım, mesleki taassup, gerçekleri gölgelemez.
şamil tayyar/tercüman