TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Türban konusunda 'bu iş bitmiştir' demekle
iş bitmiyor. Eğer bir sorun varsa bu sorunun çözümü konusunda herkesin yardımcı
olması lazım" dedi.
Arınç, Romanya Senatosu Başkanı Nicolae Vacaroiu'nun davetlisi olarak beraberindeki
milletvekilleriyle Romanya'ya gitti.
Bülent Arınç, hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında,
AİHM'in türban kararına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türban konusunda 'bu iş bitmiştir' demekle işin bitmediğini ifade eden Bülent
Arınç, "Eğer bir sorun varsa bu sorunun çözümü konusunda herkesin yardımcı
olması lazım. Herkesin beyaz sayfa açarak olayda doğrudan taraf olmayı bir kenara
bırakıp toplumun, insanlarımızın huzuru için milletimizin kardeşliğinin, beraberliğinin
pekişmesi için bir çözüm bulmaya mecburuz" dedi.
Arınç'ı, Esenboğa Havalimanı'ndan, TBMM Başkan Vekili İsmail Alptekin ve Ankara
Valisi Kemal Önal uğurladı.
Arınç ve beraberindekiler, 18 Kasım Cuma günü yurda dönecek.
Arınç, AİHM'in türban kararıyla ilgili tartışmalara ilişkin olarak, "Ben
size soruyorum; türbana 'siyasi simge' diyorsunuz, türban da örtünme biçimlerinden
birisidir. Böyle bir kabul varsa, Anayasa Mahkemesi kararlarına bu girmişse
ve devletin tüm kurumları bu konuda bir hassasiyet gösteriyorsa peki eyvallah"
dedi.
Arınç, başını örtmek isteyenlerin nasıl örteceği konusunda hukukta bir tarif
yapılması teklifinde bulundu.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Romanya'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda
düzenlediği basın toplantısında, geziye ilişkin bilgi verdi.
Romanya Senatosu Başkanı Vacaroiu ile 2004 Temmuz ayında Türkiye'de bir araya
geldiklerini hatırlatan Arınç, Vacaroiu'nun daveti üzerine Romanya'da kendisi
ile bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
İki ülke arasında ortak tarih, coğrafya, bölgesel ve uluslararası ilişkilerin
niteliğin ülkeleri birbirine yakınlaştıran yoğun işbirliği yapılmasına olanak
sağlayan unsurların varolduğunu kaydeden Arınç, bu ilişkilerin geliştirilmesi
için iyi ilişkilerin sürdürülmesi gerektiğini bildirdi.
Arınç, şöyle devam etti:
"Romanya, bölgemizde çok iyi ilişkilere sahip olduğumuz dost ve kardeş
bir ülkedir. İkili ilişkimiz ve işbirliğimiz özellikle son 15 yıl içerisinde
büyük ilerleme kaydetmiştir. Ülkelerimiz arasında herhangi bir siyasal sorun
bulunmamaktadır. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizde çok iyi bir düzeyde seyretmekte,
sürekli gelişme eğilimi göstermektedir. Romanya ile ticaret hacmimiz 3 milyar
doları aşmıştır. Resmi rakamlarla 460 milyon dolar olan Türk yatırımları da
artmaya devam etmektedir. Parlamentolarımız arasında daha da yoğunlaşmasını
arzu ettiğimiz yapıcı temaslarda bu olumlu ilişkiler ağına çok önemli katkılar
bulunmaktadır. Avrupa Atlantik kurumlarıyla bütünleşme yolunda hızlı ve kararlı
adımlar atan Romanya ülkemizin güçlü destek verdiği NATO üyeliği yanı sıra bu
kez AB üyeliği yolunda tarihi bir adım atmış ve geçtiğimiz Nisan ayında katılım
anlaşmasını imzalamıştır. Bu adımın ikili ilişkilerimize yeni bir ivme kazandıracağına
inanıyorum."
ARINÇ, İŞADAMI VE SOYDAŞLARLARA DA GÖRÜŞECEK
TBMM Başkanı Arınç, Romanya'yı ziyareti sırasında Vacaroiu başta olmak üzere
Romen devlet adamlarıyla yapacağı görüşmelerde Türkiye-Romanya parlamentoları
arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi olanaklarının ele alınacağını, ayrıca
ikili ilişkiler yanında bölgesel ve uluslararası alandaki gelişmeler konusunda
görüş alış verişinde bulunacaklarını bildirdi.
Arınç, ziyaretinde Türk vatandaşları, işadamları ve soydaşlarla da görüşeceğini,
soydaşların yoğun olarak yaşadığı bölgeleri ziyaret edeceğini kaydetti.
Ziyaretinin, Türk ve Romen halkları arasında mevcut dostluk ve kardeşlik bağını
güçlendireceğini ifade eden Arınç, Türk-Romen ilişkileri ve işbirliğine yeni
bir ivme kazandıracağına işaret etti.
"TÜRBAN OLMASIN DA NE OLSUN?"
TBMM Başkanı Bülent Arınç, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını
yanıtladı.
Arınç bir soru üzerine, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in, kendi ifadelerine
karşılık, "Türban bağlama şekilleriyle ilgili olarak yaptığı açıklamaları"
değerlendirdi. "Suç işlemeden nasıl başını örtebileceği konusunda onlara
yol göstermemiz lazım" diyen Arınç, hukukun bu olduğunu söyledi.
Bu konuda, kendisinin bir açılım getirmek istediğini ifade eden Arınç, "Herkesi
bu konuda dürüst olmaya çağırıyorum" dedi.
Arınç, şunları kaydetti:
"Türban konusunda, 'bu iş bitmiştir' demekle iş bitmiyor. Eğer bir sorun
varsa bu sorunun çözümü konusunda herkesin yardımcı olması lazım. Herkesin beyaz
sayfa açarak olayda doğrudan taraf olmayı bir kenara bırakıp toplumun, insanlarımızın
huzuru için milletimizin kardeşliğinin, beraberliğinin pekişmesi için bir çözüm
bulmaya mecburuz. Ben size soruyorum; türbana 'siyasi simge' diyorsunuz, türban
da örtünme biçimlerinden birisidir. Böyle bir kabul varsa, Anayasa Mahkemesi
kararlarına bu girmişse ve devletin tüm kurumları bu konuda bir hassasiyet gösteriyorsa
peki eyvallah. Türban olmasın da ne olsun ben bunu soruyorum. Benim bu soruma
kaçamak cevap vermeyin lütfen. Benim bu sorumu yanlış, gülünç, tartışılabilir
bulabilirsiniz.
O zaman da lütfen sizin düşünceniz ne, siz bu konuda bir uzlaşma meydana getirebilmek
için ne öneriyorsunuz?
Şimdi Türkiye'de bir kesim diyebilir ki, 'başını örtmek kesinlikle yasaktır
ve mümkün değildir. Bunu anlamak mümkün. Katılmazsınız ama bu bir tavırdır.
Denir ki şu veya bu şekilde başını örtmek kesinlikle yasaktır. Bunun tartışması
olmaz. Yani 'yasaktır' denmişse bunun azı mı, çoğu mu nasıl olacağı konusunda
kimsenin tartışmaya girmesi düşünülemez."
"NASIL ÖRTSÜN? BUNU TARİF EDİN"
Türkiye'de bazı kesimlerin 'bir insan şu veya bu şekilde, şu veya bu arzuyla,
şu veya bu gayeyle başını örtebilir' dediklerini anlatan Bülent Arınç, sözlerini
şöyle tamamladı:
"Bu kızların, bu bayanların üniversitede örttükleri şeye türban denir
ve türban bizim geleneksel baş örtülerinden birisi değildir. Bir inancın gereği
değildir. 'Bu bir siyasi simgedir'. Buradan şunu anlayabiliriz, türban takmamak
suretiyle baş örtülebilecekse bu serbesttir. Bilmem yanlış mı anlıyorum? Bu
konuda dürüst ve samimi davranan çevreler, Türkiye'de böyle bir çıkar yol bulmaya
çalışıyorlarsa, mesela bazı toplumlarda türban şeklinde değil de 'geleneksel
başörtüsü' denen şekilde yok aşağıdan bağlayarak, kelebek yaparak, önden biraz
açarak, arkadan biraz fazla bırakarak, bu tip bir baş örtmenin siyasi simge
sayılamayacağı ve serbest olacağı konusunda bir duyarlılık varsa ben teklifte
bulunuyorum; diyorum ki, türban değil, siyasi simge değil ama başını örtmek
isteyen nasıl örtsün? Siz bunu tarif edin hukukta..."