Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Yüzüncü Yıl
Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof.Dr. Yücel Aşkın ile rektör yardımcıları Hasan
Ceylan ve Ayşe Yüksel, Ziraat Fakültesi Dekanı Fırat Cengiz'in zamanla hiyararşik
yapı gereği suç ilişkisine dönüşen eylem ve iradeleri sonucu bir "yapılanma"
meydana getirdiği ifade edildi. Yücel Aşkın'ın bu oluşumu "kuran"
ve "yöneten" kişi olduğu belirtildi.
İddianamede, Yücel Aşkın ile suç ilişkisine dayalı şüpheliler Hasan Ceylan,
Ayşe Yüksel ve Fırat Cengiz'in irade ve eylem birliği içerisinde bir yapılanma
ve hukuka aykırı işlemler yapma oluşumuna dönüşen örgütsel faaliyet içinde bulundukları
kaydedildi. İddianamede, şüpheli Yücel Aşkın'ın bu yapılanma içinde kişilerin
siyasi düşünceleri, ırki kökenleri ve dini inanışlarına dayalı kişisel veri
niteliğindeki bilgileri 2547 sayılı yasanın 7/L ve 13/-b-4 maddesini kullanarak
manevi cebir ve bir kısım kişiler hakkında akademik ve mesleki gelecek yönünden
tehdit aracı olarak sürekli kullanarak, bunun sonucu bir kısım kişilere haksız
ekonomik menfaat ve kadro menfaatleri temini sağladığı ve zamanla bu oluşumun
"örgütsel bir yapıya" dönüştüğü belirtildi.
Suç ilişkisine dönüşen bu eylem ve yapılanmanın TCK'daki karşılığının "haksız
ekonomik çıkar sağlamak amacı ile cebir ve tehdit unsurlarını da kullanarak
suç işlemek için oluşturulmuş bir örgüt olduğu" bildirilen açıklamada,
şöyle denildi:
"Böylece şüpheli Yücel Aşkın ve diğer şüpheliler ile birlikte yukarıda
açıkladığımız üzere haksız ekonomik çıkar sağlamak amacı ile cebir ve tehdit
unsurlarını da kullanarak suç işlemek için oluşturulmuş örgüt vasfında bir oluşum
meydana getirmişlerdir. Şüpheli Yücel Aşkın bu eylemi ile 5237 sayılı yasanın
220/1 maddesinde tanımlanan suçu işlemiştir. Şüpheli Yücel Aşkın, kanunun suç
saydığı fiilleri işleyen oluşumu kuran ve yöneten konumundadır."
İHALEYE FESAT KARIŞTIRILDI
İddianamede, Yücel Aşkın tarafından imzalanan ve bu sözleşmelerin imzalanması
sırasında yanında bulunan şüpheli Mehmet Ümit Ayral'ın 25 milyon dolarlık tıbbi
cihaz alımıyla ilgili yapılan ihale sonrası 28.12.1998 tarihinde ihaleye bağlı
sözleşmenin, 09.08.2000, 13.02.2001, 23.05.2002, 22.01.203, 28.11.2003 ve 18.10.2004
tarihlerinde de sözleşmeyi tadil eden ek sözleşmeleri birlikte düzenleyip sözleşme
altına aldıkları bildirilerek, "Nitekim İspanyol firmasının Türkiye temsilcisi
ve yetkilisinin Mehmet Ümit Ayral olduğu ve adı geçen şüphelinin ihalenin aşamalarını
takip ettiği ve ek sözleşmelerin İspanyol Firma yetkilisi ile birlikte rektörün
de katılımı ile imzalandığı, Mehmet Ümit Ayral'ın her ne kadar ek sözleşmelerde
imzası olmasa da bu suça, iştirak eden sıfatı ile katıldığı tespit edilmiştir"
denildi. 28.12.1998 tarihli ihaleye bağlı sözleşmenin Sayıştay'a gönderilerek
tescil ettirildiği, ek sözleşmelerin de Sayıştay'a tescil için gönderilmesi
ve tescilden sonra uygulanması gerekirken buna uyulmadığı vurgulanan iddianamede,
28.12.1998 tarihli sözleşmenin 1050 sayılı kanunun 64. maddesi uyarınca Maliye
Bakanlığı'na vize ettirildiği halde ihalenin önemli maddelerini tadil eden ek
sözleşmelerin Maliye Bakanlığı'na vize ettirilmediği, ek sözleşmelerle ihale
konusu malzeme miktar ve birim fiyatlarının değiştirildiği, böylece Yücel Aşkın
ve Mehmet Ümit Ayral'ın ihaleye fesat karıştırmak suçunu da işledikleri kaydedildi.
İddianamede, Yücel Aşkın'ın Tıbbi Cihaz İhalesi Ana Sözleşmesi'nin konusunu, ek sözleşmeler ile değiştirerek ilgili firmalara ana sözleşmede öngörülmeyen kapora sistemini ihdas ederek ödeme yaptığı ve bu firmalara haksız ekonomik çıkar sağladığı, sağladığı bu miktar menfaat ve faizleri kadar kamu zararına sebebiyet verdiği bildirilen iddianamede, "28.05.2003 tarihli geçici kabul tutanağı ile de bir kısım tıbbi cihazlar gelmediği halde bunların paralarının ödendiği ve kamu zararına neden olduğu, ilgili firmalara menfaat sağladığı ve böylece İhale Konusu Edimin İfasına Fesat Karıştırma suçunu Mehmet Ümit Ayral ve Rektör Yücel Aşkın'ın işledikleri tespit edilmiştir" denildi.