IMF, onaylanan son niyet mektubuyla kamu alacaklarının tahsili konusunda hükümeti daha bağlayıcı hale getirdi. Bu durumda SSK ve Bağ-Kur affının faturası için ek tedbir istenebilecek
IMF, Türkiye ile dördüncü yıla giren stand-by düzenlemelerinin uygulama deneyimleri
ışığında, kamu alacağının affı konusunda daha sıkı. Son niyet mektubu da buna
işaret ediyor. SSK ve Bağ-Kur'da geniş kapsamlı af getirmeye hazırlanan hükümeti,
borçların bireysel ödeme gücü ile yapılandırılmaması, yani affın genele yayılması
halinde bunun faturası, hükümeti ek tedbirle karşı karşıya bırakabilecek.
2001'de yaşanan krizden sonra IMF'nin ülke kredisinin üzerinde desteğiyle imzalanan
stand-by düzenlemelerinde, hükümet tarafından genel nitelikli mali afların yapılmayacağı
taahhüt edilmişti. Ancak, buna karşın hem çiftçi borçları, hem vergi borçları,
hem de esnaf kredilerine ilişkin genel nitelikli aflar yapılmıştı. Taahhütlere
rağmen, af düzenlemelerinin arkasının kesilmediğini, genel nitelikli aflar yapıldığına
tanıklık eden IMF yetkilileri, son niyet mektubunda bu taahhüdü daha bağlayıcı
hale getirdi.
Niyet mektubunun faiz dışı dengenin de yer aldığı 'Kamu Maliyesi Hedefleri'
başlıklı ekinde, Kamu Alacağının Affı' ile ilgili taahhüt de yer aldı. Ekte
tanım, "Kamu alacağının affı, bireysel ödeme gücü ile ilişkilendirilmeden
veya bireysel bazda tahsilat yapılmasına teşebbüs edilmeden bir kamu alacağının
net bugünkü değerindeki azalma olarak değerlendirilecektir" denildi.
IMF'nin bu tanımlamasına uyan ve niyet mektubunda 'taahhüt' altına alan hükümetin, Meclis'e sunulan Bağ-Kur ve SSK aflarına ilişkin düzenlemeyi genel nitelikli olarak yapmasına olanak tanımıyor. Her iki kurumun da, borçlu sigortalılarının kayıtlarını tek tek dökerek, kişisel düzeyde ödeme güçlerini de dikkat alarak bir ödeme planına bağlayarak yeniden yapılandırması gerekiyor.
Hükümeti bağlar
Niyet mektubunda, genel nitelik kazanan kamu alacağı affı için yaptırımlar getirilmesi
öngörülüyor. Genel nitelikli olarak çıkarılan aflarda, vazgeçilen kamu alacağı
hükümetin veya ilgili KiT'in veya ilgili bankanın 'yükümlülüğü' olarak değerlendirilecek.
Ekonomi kurmayları, bu taahhüdün hükümeti bağlayıcı nitelikte olduğuna işaret
ederek, "Genel bir af niteliğinde düzenlemeyle vazgeçilen kamu alacağı
kadar, hükümetten ek tedbir alması istenebilir. Gayri Safi Milli Hasıla'nın
yüzde 6.5'i olarak öngörülen faiz dışı fazlanın tutturulması riske girerse,
ek tedbir alınması zorunlu olur" değerlendirmesi yaptı.
Genel nitelikli aflar eğer bir kamu bankasını veya KİT'i ilgilendirmesi durumunda,
bankanın mali tablolarına ve performans değerlendirmesine olumsuz olarak yansıyacak.
Halkbank ya da Ziraat Bankası, önümüzdeki dönemde kredi borçlarına ilişkin genel
nitelikli bir affa gidemeyecekler. Ayrıca, elektrik borçları ve benzeri KİT
alacaklarının da tüm yükümlülükleri kapsayacak şekilde af kapsamında değerlendirilmesi
söz konusu olamayacak.
En büyük kamu açığının yaşandığı sosyal güvenlikte alınacak tedbirlerin gecikmesine
karşı ek tedbirler alınabilecek. Niyet mektubunda, sosyal güvenlik kurumları
açıkları için üçer aylık dönemler itibarıyla gözden geçirmelerde esas alınmak
üzere gösterge niteliğinde hedefler belirlendi.
Ancak bu hedef, 2006'ının ilk altı aylık dönemi sonrasında ise 'performans kriteri' olarak değerlendirilecek. Yani, sosyal güvenlik kurumlarının açıkları Haziran 2006'da 12 milyar YTL'yi aştığı takdirde, IMF hükümetten ek tedbir almasını isteyebilecek. Sosyal güvenlik kurumlarının, 2006 sonunda ise açığının 24.3 milyar YTL'yi aşmaması öngörülüyor.
radikal